Pratisyen hekim olarak eski Sosyal Sigortalar Hastanesinde göreve başlayan Doktor Ahmet Murat Balaban, meslek hayatında 26 yılı geride bıraktı. Şuan Sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlı Sağlık Merkez Müdürlüğü’nde Müdür Yardımcılığı yapan Doktor Balaban, 2005 yılından bu zamana 18 yıldır görevinin başında.
Devlet adına ödenen sağlık hizmetlerinin denetimini yürüten Doktor Balaban, 52 yaşında hafız olmanın mutluluğunu yaşıyor. 26 yıldır yoğun bir çalışma temposunda hayatını devam ettiren Doktor Ahmet Murat Balaban, hafızlığın yaşı ve mesleği olmadığını bir kez daha kanıtlamış oldu.
Melikgazi İlçe Müftüsü Dr. Emrah Kandemir’e son dersini veren Balaban, 2 yıl süren hafızlık yolculuğunda sona geldiğini ve hıfzını tamamladığı için çok mutlu olduğunu belirtti.
Nasrullahzade Camii İmam Hatibi Mustafa Dok, hafız kervanına bir kişiyi daha katmanın mutluluğu içinde olduğunu belirterek “2 yıl süren eğitimlerimizin ardından Doktor Ahmet Murat Balaban Bey çok şükür hafızlığını tamamladı. Usulen bugün son dersini de Melikgazi İlçe Müftümüz Dr. Emrah Kandemir hocamıza verdi. Kader gayrete aşıktır. Ben de hocamızın gayretini ve azmini gördüm. Hocam aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’in Arapçasını hıfz etmekle kalmayıp Türkçe mealini de ezberledi. Hocamız bunca yoğunluğuna ve iş hayatına rağmen hem Arapçasını hem de mealini ezberleyebiliyorsa, bunun önünde hiçbir engelin de olmayacağının kanıtıdır.’’ dedi.
Hafızlık eğitimi boyunca kendisi ile bire bir ilgilenen Nasrullahzade Camii İmam-hatibi Mustafa Dok ve Melikgazi İlçe Müftüsüne teşekkürlerini ileten Doktor Ahmet Murat Balaban ise, tarifi mümkün olmayan bir mutluluğu yaşadığını ifade ederek, ‘’Yaklaşık 2 yıl önce başlayan hafızlık serüvenim, elhamdülillah tamamlandı. Rabbime ne kadar şükretsem azdır. Bu yaşta hafız olduğumu duyan gerçekten çok şaşırıyor. Bence herkesin her yaşta yapabileceği bir durum. Örnek de olmak istedim. Elhamdülillah Allah Teala bu günleri de görmeyi nasip etti. 52 yaşında olmamdan dolayı uzun bir yolculuk oldu. Gençlerimiz daha kısa sürede bunu başarabiliyor. İş hayatımız, aile yaşamımız, kısaca sorumluluklarımız içinde hafızlığımı tamamlamak biraz uzun sürdü.
Zaten ben Kur’an-ı Kerim’den ayet ve sure ezberlemeyi çok severdim. Ezberlendikçe ayet ve sure sayısının arttığını gördüm. Kayseri Yüksek İhtisas Merkezi hocalarımızdan Yakup Aktaş hocamız bir sohbetimizde beni hafız olmam için yönlendirdi. Haftada bir sayfa ezberlesem olur mu bu iş diye kendisine sorduğumda bana başlarsam sonunun geleceğini ve Allah’ın izni ile başarabileceğimi söyledi. 12-13 yıl sürer diye düşünüyordum. Yakup Aktaş hocamız “Ben de bu işte hissedar olayım” dedi. İlerleyen süreçte Hulusi Akar Camii İmam Hatibi Musa Çetin hocamız ile tanıştım. O da sağ olsun bana destek verdi. Sıfırdan Osmanlı usulü dediğimiz her cüzün son sayfalarından başlayarak yola koyulduk. 2020 Ocak ayında başladık ve 1 yıl devam ettik. Daha sonra Musa hocamız umre görevine gidince Nasrullahzade Cami İmam Hatibi Mustafa hocamız ile yola devam ettik. Allah’ın izni ile de sonuca bu şekilde ulaştık.’’ dedi.
Melikgazi İlçe Müftülüğü’ne bağlı Nasrullahzade Cami’inde gerçekleştirilen programda Melikgazi İlçe Müftüsü Dr. Emrah Kandemir, hafızlığını tamamlayan Doktor Ahmet Murat Balaban’ı tebrik ederek Kur’an-ı Kerim hediye etti. Hafızlığın yaşı olmadığını belirten Müftü Kandemir, Diyanet TV mikrofonlarına yaptığı açıklamada, “Melikgazi İlçe Müftülüğü Nasrullahzade Camii İmam Hatibi Mustafa Dok hocamızın koordinatörlüğünde yaklaşık 2 yılda hafızlığını tamamlayan kıymetli kardeşimiz Doktor Murat Bey’e teşekkür ediyoruz ve kendisini gönülden kutluyoruz. Kur’an-ı Kerim çağlara çağlar üstü hükmeden, önünde tüm sanatların aciz kaldığı, tüm zaman ve mekânların üstü yüce bir kitaptır.
İnşallah bu kardeşimizin başarısının tüm diğer vatandaşlarımıza da örneklik teşkil etmesi temennisinde bulunuyorum. Tabi bu durum bize Kur’an-ı Kerim öğrenmenin yaşının olmadığını, her yaşta ve her zaman isterse insanın Kur’an-ı Kerim’i hıfz edebileceğini gösteriyor. Hafız olmak çok büyük bir şereftir. İnsan Yüce Kitabımızı hem hafızasında hem gönlünde taşıyarak adeta cennete talip olduğunu göstermiş oluyor. Düşünün hem hafızasında Kur’an-ı Kerim olan, hem de bunu yaşam biçimi olarak sürdüren insan vefat ettiği zaman kabristana Kur’an-ı Kerim ile beraber gidiyor. İnşallah Rabbimiz Kur’an-ı Kerim ile huzuruna geleni mahcup etmez. O’nu, cenneti ile müşerref kılar. Dolaysıyla bir kez daha doktorumuzu tebrik ediyorum. Kur’an-ı Kerim hem bu dünya da hem de ahirette yegâne rehberimiz olsun. Murat Beyin bu gayret ve çalışmasının tüm genç kardeşlerimize ve tüm meslek erbaplarına örnek olmasını temenni ediyorum.’’ dedi.