ALMANYA’YA GİDEN İŞÇİLERİMİZ VE GERİ DÖNÜŞLER

ALMANYA’YA GİDEN İŞÇİLERİMİZ VE GERİ DÖNÜŞLER

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Almanya ilk dostluk tarihi epey eskilere dayanır. Bülent Ecevit’in Çalışma Bakanlığı döneminde Almanya ile ilk iş gücü anlaşması imzalanmıştır. 30 Ekim 1961 tarihinde imzalanan işgücü anlaşmasıyla Batı Almanya'ya ilk Türk işçiler gitmeye başlamıştır. Batı Almanya ile yapılan bu işgücü anlaşmasından sonra diğer Batı Avrupa ülkeleri ve Avustralya ile de işgücü anlaşmaları imzalanmıştır.

İkinci Dünya Savaşı’ndan yıkılarak çıkan Almanya büyük bir sanayi dönüşümüne imza atarak yoğun iş gücüne ihtiyaç hissetmiştir. Söz konusu açığı ülkemizden özellikle kırsal kesimlerden giden işçilerimiz doldurmuştur.

Kuşkusuz Almanya ile imzalanan bu anlaşma ülkemize ekonomik ve kültürel açıdan bazı getiriler sağlamıştır. Kırsal bir yerleşim alanından kente, muhafazakar bir kültürden daha radikal bir kültürle karşılaşan kimi insanlarımız açısından da bazı olumsuz durumlar olmuş ailelerde dağılmalar yaşanmıştır. Hasret ve gurbet türküleri yakılmıştır.

Niğdeli Ali Ercan’dan o dönemi anlatan güzel bir türkü sözleri

“Zeynep’im Almanya'nın yolunu tuttu
Ayşe'yle Fatma'nın boynunu büktü
Altı aylık Ahmet'ini nasıl unuttun
Yavan ekmek yiyelim dön gel
Zeynep’im
Seninle kavlimiz böyle miydi
Zeynep’im”

(2010 Freiburg, Prof.Dr İlhan Tomanbay ve Prof. Dr. İsmail Demirdöven ile)

2010 yılında Frieburg Üniversitesi’nin davetlisi olarak Prof. Dr.İlhan Tomanbay, Prof. Dr. İsmail Demirdöven ve Prof. Dr Hakan Acar ile Almanya’ya gitmiştik. Üniversitenin yanındaki bir barakada ailelerin terk ettiği 15 dolayında Türk çocuk yaşıyordu. Üniversite bu çocukların Alman toplumuna entegrasyonunu üstlenmişti. Burada yaşayan her çocuğun ayrı bir öyküsü vardı. Anne ve babaları Türk’tü ama ayrılmışlardı.

Kimi işçilerimiz tutunamayıp geri döndüler, kimi emekli olup geri döndüler bazıları da dönmeyi düşünmeyip Almanya’ya yerleştiler. Mutlaka her köyden her mahalleden bir “Alamancı” olmuştur.

1961 yılında imzalanan bu işgücü anlaşması insanımıza Avrupa kapılarını açtığı gibi teknoloji ve bilimsel gelişmelerle daha hızlı tanışmasını sağlamıştır.