ARDIÇ AĞACI- Juniperus cummunis

ARDIÇ AĞACI- Juniperus cummunis

Ardıç ağacının pek çok türü blunmaktadır. Ardıç ağacının diğer fidanlara göre büyümesi oldukça yavaştır. Örneğin 1f,5-2 Metrelere ulaşa bilmesi için yıllar gereke bilir. Fidanın ağaca dönüşe bilmeesi çin ise onlarca yıl gereke bilir. Bunun yanında ardıç ağacı sert ve kurak iklimlerde bile yetişe bilme özelliği vardır. Yelkenli gemiler çağında gemi direkleri ardıç ağacından yapılırmış. Çok sağlamlığı, çürümelere karşı içinde bulundurduğu aromatik yağ, bu ağacı güçlü kılarmış. Ormanların bakirliği ve çokluğu bu ağacı bulunur eylermiş. Sedir ağacıda hemen hemen aynı özellikleri taşısa da ardıç ağacı demir ağaç olarak bilinirmiş.

Yurdumuzda da ardıç türleri buulunmaktadır. Kara ardıç zehirli bir ağaç olduğu için şifacılıkta pek kullanılmamaktadır. Tabi ardıç ağaçlarını tanımak yerine göre doğayı tanımaktır. Tanımak, doğayı sevmek ve korumaktır.

Adi ardıç; Trakya ve Anadolu’da bulunur.

Katran ardıcı; Trakya ve Anadolu’da bulunur.

Bodr ardıç; Kuzey Anadolu dağlarında bulunur.

Kokar ardıç; Doğu Karadeniz dağlarında yetişmektedir.

Finike ardıcı; Batı ve Güney Anadolu’da yoğn bir şekilde bulunmaktadır.

Yüksek ardıç; Memleketimizin çoğu bölgelerinde bulunmaktadır. Temel özelliği yüksek alanlarda yetişmesidir.

Ardıç ağacı selvi gillerdendir. Kışın yapraklarını dökmez. Nevbahardan itibaren yeşilimsi sarı çiçekler açar. Ardıç ağacı toprak seçmez lâkin güneşi seven ağaçlardır. Kökleri, suyu veya nemi bulana kadar derinlere iner. Bu sayede mutlaka suyu veya nemi bulur. Bulduğu kadarıylada büyür. Üremede ve çoğalmada dağları seçmesindeki temal tema da budur. Biz insanlara düşen ise ta fidankenden beri bu ağaçların rahatsız edilmemesidir. Parklara dikilen ardıç ağaçları bu yüzden belli bir seviyeye gelmesi beklenmektedir.

Ardıç, Keltçe de “ Buruk, sert lezzetli anlamına gelen Juniprus sözcüğünden gelmektedir. Cummunis ise; “Ortak, müşterek, yaygın” gibi anlamlar taşımaktadır. Anadolu dağlarında bulunurlar. Bu gün orman varlığımızın % 8-9 u yani Bir milyon yüzbin hektarlık kısmını ardıç ağaçları temsil etmektedir. Yüzlerce yıl önce Anadolu’nun iç ve doğu kısımları ardıç ormanlarıyla kaplıyken, günümüzde bu araziler yarı çöl konumundadır.

Ardıcın kayanın üzerinde hayata tutunması.

Ardıç ağacının olmassa olmazı ardıç kuşudur. Nami değer sığırcık. Yundumuzda bu kuşlar uçarken adeta bulut oluştururlar. Ardıç meyvesinin iy bir tohum ola bilmesi çin ardıç kuşunuun sindrim sistemiine girip çıkması grekmektedir. Bu sayede tohumun fidana dönüşme olasıılığı % 90 ların üzerindedir. Zor tutan, çok yavaş büyüyen bir fidan olduğu için hataya yer olmaması gerekmektedir.

ARDIÇ AĞACININ TARİHTE VE KÜLTÜRDEKİ YERİ:

Ardıç ağacı alıç ağacıyla birlikte Anadolu’da dilek ağacı olarak kutsal bir yere de sahiptir. Yeri gelmişken, Aşıklı Dağında üzerlerine bezler bağlanmış çok yaşlı alıç ağaçları vardı. Hemen Aşıklı dedenin türbesine de yakındı. Yeşile ve kültüre saygısı olmayan yobazlar tarafından parçalanmış.

Firavunlar zamanındaki mısırda sindirim kolaylaştırıcı ve bağırsak parazitleerine karşı kullanılmıştır. Avrupa’nın geçmişinde vebaya karşı ve karaciğer temzliğinde kullanılmıştır.

Ardıç ağacı simyacılar tarafından felsese taşı yapmak için çeşitli çabalarda bulunmuşlardır.  Romalılar tarafından bu ağaç büyük tanrıya adanmıştır.  Yine Roma döneminde, meyvesi yenildiğinde idrarın menekşe gibi kokması nedeniyle kadınlar arasında bayağ rabet görürmüş.

Avrupa’da cadılardan korunmak için evlerinin yakınına ardıç ağacı dikmek bir gelenekmiş. Yörelerine yılanları sokmamak içinde ardıç ağacı yakarlarmış. Bu gün dahi Fransa’nın kimi bölgelerinde şans getirmesi için yıl başı gecelerinde ardıç  yakılıryada insanlar üzerlerinde ince bir ardıç dalı taşırlarmış.

Ardıç baharat olarak da kullanılmaktadır. Baharatı iki yılda olgunlaşan meyvelerinden elde edilmektedir. Yemeklere özel lezzet kattığı gibi bira ve bazı içkilere de buruk bir tat versin diye katarlarmış.

Baharat olarak yaptıkları göz önünde bulundurularak CİN adlı içki de imal edilmişti. İmalı sırasında; Mayalandırılmış  tahılın yanında kişniş tohumu, süsen, melek otu kökü, badem, tarçın, karaman kimyonu, kakule, rezene anason, kurutulmuş partakal ve limon kabukları ve üreticilerin sır olarak sakladıkları başka bitkiler ve bu bitkilerin miktarları saysinde üretici her firmanın kendine özgü tadı ve formülü bulunmaktadır.

Pek çok yönlü olan bu bitkinin başka bir özelliğinden de bahsetmeden geçemeyeceğim. Andız pekmezi Ardıcın Jniperus drupecea  cinsinden elde edilmektedir. Bu ağaç  öteki ardıç türlerinde olduğu gibi tohumları serbest değildir. Sert bir koruyucu içindedir. Andızın bir ardıç türü olduğunu söyleyenlerde var katılmayanlarda varmış. Yurdumuzda Surye, Lübnan, Yunanistan’da 1300- 2000 metrelerde yetişir. Toroslarda Ardıç, göknar ve sedir le ormanlar oluşturur.

Sert ve dayanıklı odunun yakılmasıyla şurup kıvamında, siyah renkli keskin kokulu bir sıvı elde edilir. Halk buna katran der. Bu katran mkrop öldürücüdür. Solunum ve idrar yolları rahatsızlıklarında tk başına veya çörek otuyla birlikte karışxtırılıp hap olarak yenmektedir.

Taze andız kozalaklarının kaynatılmasıylada andız pekmezi elde edilir. Vücudu ve cinsel gücü artırıcı etkileri bulunmakta ve ticari değeri de yabana atılır değldir.

Tarihi araştırmalarda celepler zamanında bu katranla hayvanların ayakları ve derileri tedavi edilirmiş. Bu katranın bir özelliği de yılan kovmasıdır.

Bu bereketli ağacın işlevlerinin bittiğini hiç sanmıyorum. Orman zemininde kurumuş çam, sedir, ardıç gibi ağaçların kurumuş yaprakları çok özel bir güpre olduğunu da aklımızdan çıkarmamak gerekmektedir. Bu durum ayrıca orman yangınlarının yayılmasını da engelliyecektir.

Ardıç ağacı hakkında günümüzde yapıla bilecek bir projeden bahsetmek isterim. Köylere, ilçelere arıtmadan çıkmış yok edemdiğiniz suların kullanılmasında, küresel ısınmayla mücadelede kullanıla bilir.

1.     Ardıç kuşu ülkemzde ve hemen hemen her şehirde mebzul oranda bulunmaktadır.

2.     Topraklarımız çölleşmeye dönüşmek üzeredir. Ardıç toprak seçmiyordu, Güneşi seviyordu. Bu iki oluşumda yurdumuzda bol miktarda vardır.

3.     Günümüzün en büyük problemlerinden biri de istihdamdır. Bir çok istihdam sağlaya bildiği gibi uygulanırlığı sonsuzdur.

4.     Piyasayı doyuran proje başka yerlere fidan satmaya başlayacaktır. Bununla kalmayıp hem ardıcın nimetlerinden faydalanılacak, yörenin gençlerine iş imkanı sunacaktır.

MEYVENİN İÇERİĞİ;  Uçucu yağlar, reçine, glikoz, pentosan, kalsiyum, potasyum, mangenezyum, Junuperin gibi şifalı yapılara sahip olmanın yanı sıra yapraklarında bol miktarda C vitamini barındırmaktadır.

1.     Ardıç meyveleri kişilerin vücut dirençcini artırarak zindelik verir.

2.     Kişilerin iç kramlarını gevşetmektedir.

3.     Mide, akciğer, bağırsak ve kanı temizlemektedir.

4.     Mideyi güçlendirmektedir.

5.     Metebolizmayı uyarmaktadır.

6.     İdrar söktürücü, mikrop öldürücü özellikleri bulunmaktadır.

Burkulma, çarpma gibi kazalarda ağrı kesici ve hareket kabiliyetini artırmak için kullanılmaktadır. Ardıcın zaten temel kullanım amaçları bunlardır.

Kronik romatizma, gut hastalığı ve kas ağrılarında oldukça başarılıdır. Bitki çayı seven vatandaşlar seriye ardıç yaprak ve meyvelerini de kata bilirler. Ölçüsünde kullanmak her şeyde elzem olduğu gibi ardıçta da kendini göstermektedir.hepinize sağlıklı günler dilerim.