Başka Kapadokya Yok!
-Müzeye Giren Filler-
Dün sosyal medyada gözüme bir reklam ilişti. Dünyaca ünlü lüks SUV model araç üreten bir firma, 29 Eylül - 1 Ekim 2024 tarihlerinde Kapadokya’da bir etkinlik düzenleyecekmiş. Etkinlik kapsamında, 30 Eylül 2024 tarihinde, dört çeker araçlardan oluşan konvoyla Kapadokya’da Off-Road sürüşleri yapılacakmış.
“Off-Road” yol dışı; toprak, kum, taş, kaya, su, çamur gibi doğal arazi şartlarında 4x4 arazi tipi motorlu taşıtlarla yapılan sürüş-aktivite anlamına gelmektedir. Sözünü ettiğim etkinliğin reklamında Kapadokya bölgesinde, peri bacalarının arasında Off-Road sürüş yapan dört çekerli araçların görselleri de bolca kullanılmış. Böyle bir etkinliğe kimler izin veriyor ya da göz yumuyor henüz bilemiyoruz ama şu bir gerçek ki bu tarz sözde “etkinlikler” Kapadokya’ya yapılan en büyük kötülüklerden bir tanesidir. Bunun nedenlerini aşağıda gerekçeleriyle açıklayacağım.
Kapadokya, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan; 60 milyon yıllık jeolojik, binlerce yıllık tarihi ve kültürel geçmişi olan adeta bir açık hava müzesidir. Bu bölgeyi her türlü tahribata karşı gözümüz gibi korumak ve geleceğe taşımak bir insanlık görevidir. Bu bölgede yapılacak Off_Road tarzı bir etkinlik, bölgenin jeolojik, doğal, tarihi ve kültürel yapısına zarar verecek niteliktedir. Eğer bu etkinlik izinsiz olarak düzenleniyorsa, yetkili ve sorumlu merciler tarafından derhal men edilmeli; izin alınmış olsa bile bu izin iptal edilmelidir.
Kapadokya bölgesi, dört çekerli motorlu araçlarla doğaya meydan okunacak bir yer değildir. Burası olağanüstü jeolojik oluşumlarıyla, bitki örtüsüyle, havasıyla, su kaynaklarıyla, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle, doğal yaşam alanlarıyla ve insanıyla bir bütün oluşturan harika bir ekosistemdir. Kapadokya’yı tanımak isteyen, ona meydan okuyarak değil, ona saygı duyarak gelip görmeli ve gezmelidir. Çünkü Kapadokya, tarih boyunca asla insana meydan okumamış; türlü nedenlerle gelip kendisine sığınanlara bir ana şefkati ile kucak açmış, onu koynunda korumuş, beslemiş ve yaşatmıştır. İnsan hiç kendisini koruyan, besleyen büyüten anasına dört çeker araç konvoyu ile gelip meydan okur mu? El insaf, el vicdan!
Kapadokya bölgesi, günlük çıkar ilişkilerine, para hırsına kurban edilecek bir yer değildir. Çünkü dünyada biriciktir, tektir. Taklit edilemez, yıkıp yeniden yapılamaz, yedek parçası yoktur, başka yere taşınamaz, seri üretimi olmaz. Eğer Kapadokya’yı yok edersek yerine yenisini yapamayız. Kapadokya yaşayan eşsiz antika eserler müzesi gibidir. Bu nedenle Off-Road tutkunlarının, dört çeker araçlarıyla bu bölgeye fütursuzca dalmaları, bir fil sürüsünün Topkapı Sarayı Müzesine dalıp ortalığı tarumar etmesiyle eşdeğerdir.
Dört çeker arazi araçları geçtikleri güzergahlarda tekerlekleriyle doğal zemini hızla aşındırıyor; etrafa yaydıkları yoğun toz havayı kirletiyor, bağ, bahçe ve doğal bitki örtüsünü toz katmanı ile boğuyor; çıkardıkları gürültü yaban hayat içindeki canlıları ürkütüyor; sağlıklı yuva kurma, kuluçkaya yatma, üreme aktivitelerini bozarak ya nesillerinin tükenmesine ya da hızla bölgeyi terk etmelerine neden oluyor. Yani Kapadokya, sadece insanlara ait bir alan değildir. Ekolojiye ve eko sisteme saygısı olmayanlar lütfen bu bölgeye gelmesinler; paraları da dört çeker arabaları da kendilerinin olsun!
Geçtiğimiz günlerde bir tekstil firmasının reklam çekimleri için Kapadokya’daki doğal bir mağaranın duvarlarına sentetik elyaf yapıştırılarak tahrip edildiğini görünce nasıl ki bilinçli ve duyarlılık sahibi fotoğrafçılar, gazeteciler, medya kuruluşları, sivil toplum örgütleri, turizmciler, rehberler hep birlikte tepki göstermişler; güvenlik, adli ve idari birimler harekete geçmişlerse, şimdi de bu Off-Road etkinliğine karşı aynı bilinçli ve kararlı tavrı ortaya koymamız gerekir. Off-Road konvoyundaki her bir dört çeker aracın Kapadokya’nın doğal zeminine vereceği zarar, mağara duvarına yapıştırılan sentetik elyafın vereceği zararın en az yüz katıdır. Lütfen bunu unutmayalım.
Bölgenin jeolojik, tarihi, kültürel değerlerini ve güzelliklerini gezip görmek isteyenler, inanın bu keyfi doğa yürüyüşleriyle, bisiklet turlarıyla ya da at sırtında daha büyük oranda yaşıyorlar. SUV araçlarınızın içinde, kibirle Kapadokya’yı tepelemeye kalkışırsanız, Kapadokya size asla yüzünü göstermez!
Şunu önemle belirtmeliyim ki bu yazıyı Kapadokya’da yaşayan, Kapadokya’yı seven, onu tanımaya, anlamaya ve elinden geldiğince ve dili döndüğünce korumaya çalışan bir fert olarak ve Kapadokya’ya karşı bir vefa duygusu ve sorumluluğu ile yazıyorum. Sözünü ettiğim etkinliği düzenleyen firma ile de bu etkinliğe katılacak kişilerle de hiçbir husumetim ve hesabım yoktur. Turizm alanında hiçbir faaliyetim ve çıkarım da yoktur. Umarım meramımı anlatabildim.
Sonuç olarak; Kapadokya’ya zarar verecek bu Off-Road etkinliğine ve bundan sonra düzenlenecek benzer etkinliklere karşı başta tüm Kapadokya severler olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı, Nevşehir Valiliği’ni, Kapadokya Alan Başkanlığı’nı, Nevşehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nü, Nevşehir Belediyesi’ni, Ürgüp Belediyesi’ni, Avanos Belediyesi’ni, Derinkuyu Belediyesi’ni, Göreme Belediyesi’ni, Uçhisar Belediyesi’ni, Ortahisar Belediyesi’ni, Kaymaklı Belediyesini, Türk ve Dünya Kamuoyunu duyarlığa ve göreve çağırıyorum.
Unutmayalım ki Başka Kapadokya Yok!
#BaşkaKapadokyaYok
Not: Dileyen tüm medya kuruluşları, internet haber siteleri, sosyal medya hesapları bu yazıyı önceden izin almaya gerek olmadan ve kaynak göstermek suretiyle paylaşabilir ve yayınlayabilir.
21.08.2024
Mehmet BİÇER
avmehmetbicer@gmail.com