Bin Bir Surat Fetö


   Kanlı darbenin sivil ayağında yer alan Adil Öksüz, Akıncılar Üssü’nde yakayı ele veriyor. Savcıya verdiği ifadenin başından sonuna kadar Fetullah’a küfrediyor.
   Darbenin askeri kanat liderlerinden Akın Öztürk, Fetullah’a küfrediyor.
   Sözde sanatçı, aslında Fetullahçı bir ajan olan Atalay Demirci, sosyal medyada basıyor küfrü…
   Tabii ki tutuklanmaktan da kurtulamıyor.
   Adil Öksüz denen adamın kayınpederi, tutuklanacağını anlayınca Fetullah’a basıyor küfrü, hem de ne küfürler, ne küfürler…
   Bunun gibi onlarca, yüzlerce olay basına yansıyor.
   Yakalanan, yakalanmayan, gizlenen, gizlenmeyen, deşifre olan, olmayan, darbe ile ilişkisi kesinleşen, kesinleşmeyen vb. herkes Fetullah’a küfrediyor…
   Hem de ne küfürler…
   Ana, avrat düz gidiyor…
   Daha buna benzer binlerce örnek var…
   İnsan şaşırıyor…
   Aklı almıyor….
   Bu nasıl bir örgüt ki; saklanmak, farklı görünmek, deşifre olmamak için kendi değerlerine(!), inançlarına(!), liderine vb. küfredebiliyor?
   Bu nasıl bir örgüt ki; ilke, inanç, kural tanımıyor?
   Bu nasıl bir örgüt ki; sabun gibi kaypak elde durmuyor, su gibi boş alanları dolduruyor?
   Bu ülke, bu coğrafya, hatta dünya böyle bir örgüt tanımadı, görmedi.
   Hasan Sabbah bile bunların yanında yunmuş masum…
   İtalyan mafyası bunlara şapka çıkarır…
   PKK’lı uyuzlar gıpta ile bakar…
   Bukalemun bu olayı görse, anlasa kendi mesleğini bırakır, yeni bir iş aramaya bakar…
   Cuma namazına gitmiyorlar…
   Ramazan ayında ellerinde çay bardağı ile etrafta dolaşıyorlar…
   Allah’tan korkusu yok
   Peygamberden sıkılmıyor
   Kuldan utanması kalmamış
   Ne din, ne iman, ne kitap, ne kural tanıyor, gerektiği zaman hepsini inkâr edebiliyor.
   İşte karşımızda böyle bir örgüt var
   Bu örgüt ile mücadele etmeye çalışıyor, onun deşifre etmek, çözmek için uğraşıyoruz.
   İşimiz kolay değil, çok ama çok zor…
   Allah yâr ve yardımcımız olsun… Âmin…