Çeviri Yazının Kazandırdığı Bayram Tatili

1968. Fakültede son yılım.
Bayram yaklaşıyor. Arkadaşlarım memleketlerine gidiyor. Biletlerini almış durumdalar.
Ben gidemiyorum. Neden? Gidiş dönüş dünyanın parası. Site öğrenci yurdunda ancak sabah kahvaltısı ve akşam yemeği yiyorum. Öğleyin Fakülte’nin kantininde bir çayla idare ediyorum.
Köye gitmeyi de dehşetli istiyorum. Anamı, babamı, kardeşlerimi, yeğenlerimi, emmimi, emmimoğullarını,  dayılarımı, dayımoğullarını, çocukluk arkadaşlarımı  görsem ne iyi olur. Böylece derslerin, sınavların yorduğu dimağım da yola gelir, dinlenmiş olurum.
Başa koyuyorum dolmuyor; doluya koyuyorum almıyor. Gidemezsem bayram için köye, Ankara’da ne yaparım. Hemen hiçbir arkadaş kalmıyor. Ercan, Mehmet, Tevfik, Hüseyin…Niğde  Yurdu’nda kalan var mı acaba?
Bus bus bunalıyorum? Ne yapmalı?                                                                                                                           
Eyüp gidiyor Ereğli’ye; bana takılıyor: “Ağlayak da gözden m’olak; döğünek de dizden m’olak?” diyor gülerek. Benim hiç  gülecek halim yok.
Fakülte’nin PTT’si önünden Ercan, elinde büyük bir zarfı sallayarak geliyor. “Bak, bu sana gelmiş. Dergi galiba,”
Heyecanla açıyorum. Bir ay önce, Fransız Kültür Merkezi’nde gördüğüm bir seyahat dergisinde Türkiye ile ilgili öğücü bir yazıyı sözlük yardımıyla çevirmiş ve Karayolları Dergisi’ne vermiştim. Demek, yayınlamışlar. Birden büyük bir sevinç kaplıyor içimi. Acaba, bir ödeme yapılacak mı? Arkadaşlara bir şey demeden TBMM’nin biraz ilerisindeki Karayolları Genel Müdürlüğü’ne gidiyorum. Yazıyı verdiğim birimi biliyorum. İlgileniyorlar. On dakika içinde elime 40 TL sayıyorlar. İmza ediyorum. Sevinçle çıkıyorum oradan.
40 TL. O günlerde az para değil. Otobüs biletimi alıyorum. Hacıbekir’den yarımşar kiloluk lokumlar alıyorum ve param artıyor. El adama ne der? Kendime bir güzel gömlek ve ayakkabı da alıyorum.
İyi ki o çeviriyi yapmışım, bir kamu kuruluşunun yayın organına vermişim. O yazı bana bayram ikramiyesi sağladı. Yabancı dil bilmek ne güzelmiş, çeviri yapmak ne kazançlı imiş. O gün öğrendim…