DEPREM ve İSTİSMAR
Millet can derdinde çırpınırken..
Başta Halk TV olmak üzere, bir kısım kanallar ve mahfiller;
fitne ekip, siyasî rant devşirmeye kalkanlar var.
İlk anlardan itibaren:
“-Deprem vergileri nerede? Nerelere harcadı akepe? Diye başlayanlar..
Ordu niye kışlada tutuluyor? Koordinasyon niye yok?
Hükümet nerede, devlet nerede? Devlet yok!” a geldiler..
Akkuyu santralinden girip, Hatay hava limanından , otoyollardan çıktılar..
Ne alâkası varsa ?
Yağmayı Suriyelilere, “Allahü ekber”den rahatsızlıklarını islâma,
onu da depreme bağlayarak bel altından saldırdılar.
Yapılan:
Suret-i haktan görülüp,
doğru bilgi ve veriler üzerinden dezenformasyon ve bozgunculuk yapmaktır..
Felâketin büyüklüğü ve korkunçluğuna karşın;
güç, imkân ve kaabiliyyetlerimizin sınırları gözardı edilerek;
varmış da sanki esirgeniyormuş gibi bir hava yaratılıyor.
“Bir kişi bile yardıma gelmiyor. Devlet yok! ”
sloganı sürekli işleniyor;
Acılar üzerinde vıcık vıcık politika ve fitne yürütülüyor.
Bu arada Kemal bey de bir irade buyurmuş:
Hükümetle görüşmeyecekmiş..
Demek ki devlet
Üstün dehasından, keskin zekâsından; engin bilgisinden, görgüsünden
ve dahi yüksek tecrübesinden mahrum kalacak...
Zamanı
dayanışma değil de,
hesaplaşma zamanı olarak
görüyorsa zat-ı âlîleri bilir.
O da gelecek....
Devletle görüşmezsen, sandığa çağırdığında.
Millet:
Gel buraya Kemal!
“Yaralı parmağa bal mı sürdün?
Ne verdin de,
Ne istiyorsun?
Diyebilir.
Ona göre...