DOWN SENDROMU, NEVRUZ ve ROCKEFELLER

“21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü”

Hastalık, hasta olanların sabırlı olması, olmayanların ibret alması için Allah’ın kullarına bir imtihanıdır. Hemen her hastalık bir nakısadır. İnancımız odur ki, Allah kulları için iyilik murat eder, kötülük istemez.
Hastalıkların bir kısmı doğuştan, bir kısmı da sonradan olur. Hastalık bazen insanın kendi yanlışlığından kaynaklandığı gibi bazen de yanlış beslenmeden kaynaklanabiliyor.Öyle veya böyle hemen her insan her halükarda hasta olabilir. Hiç kimse bundan vareste değildir.
Bahse konu down sendromu rahatsızlığıda doğuştan gelen bir hastalıktır.
Nasıl bir hastalık, kısaca izaha çalışalım. Uzmanlar diyorlar ki:
Down sendromu nedir? Kromozomal bir hastalıktır ve hücre bölünmesi sırasında yaşanan bir yanlışlık sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom oluşması sonucu görülür. Bu durum hem bilişsel hem de fiziksel gelişimi olumsuz yönde etkiler. Yapılan tetkikler sayesinde bebeğin doğumundan önce tespit edilebilmektedir. Bir kromozom eksikliği insanı ne hale getiriyor. Bu ancak yüce yaratıcının büyüklüğünü gösterir. 

Ehlinin beyanına göre; down sendromuna sebep olduğu bilinen tek etmen hamilelik yaşıdır.30 yaş altındaki hamileliklerde 1000 de birden daha az bir ihtimalle down sendromu yaşanır. 44 yaşın üstündeki hamileliklerde ise bu oran 35 gebelikte 1’dir.
Ancak genç kadınlar daha fazla bebek sahibi olduğu için down sendromlu çocukların %75-80’lik kısmı genç annelerin bebekleridir.
Bugünün bu hastalara tahsis edilmesi önemlidir. Yılda bir gün değil her gün hatırlanması ve ibret alınması gerekir. Yukarda da ifade ettiğim gibi, hasta olanların sabretmesi, anne-babaların tahammül göstermesi diğer insanların da ibret alması gereken bir durumdur. 
NEVRUZ BAYRAMI
Başta Türk dünyası olmak üzere birçok yerde kutlanan Nevruz Bayramı, bu yılda ülkenin hemen her yerinde farklı etkinliklerle kutlandı.
Son yıllarda HDP öncülüğünde sanki Kürtlere ait bir bayrammış gibi görkemli organizeler yapılıyordu. Bu yılda HDP, Diyarbakır’da büyük bir organize tertiplediler. Geçen yıllara oranla katılım sayısı azın azıydı. Zira 2014-2015-2016 yıllarında yaklaşık 1 milyon insanın katılımıyla kutlanan nevruza bu yıl 500 civarında katılım olmuş. Bu da gösteriyor ki, millet sevdi mi sever, yerdi mi yerer. Bir yıl içinde ne değişti de HDP bu duruma düştü? HDP’liler iyi düşünmelidir. Kabahati hükümete atma gibi kolaycılığa kaçmaktansa nerede hata yaptıklarını gözden geçirmeliler.
Onlar ki, devletin kendilerine tanıdığı hakları (çözüm süreci) hoyratça, savrukça, kullanmakla kalmayıp, bir de dış güçlerin oyununa geldiler. 
2006 yılındaki 18 Ağustos Hacı Bektaş Şenliklerine katılmanın dışında, doğrusu şimdiye kadar Alevilerin tertiplediği böyle bir etkinliğe hiç katılmamıştım. Bu yıl bir dostumun davetine icabet ettim. İyi ki de gitmişim. O insanları ve duygularını öğrenmek açısından değerli buldum. Birbirimizi tanımanın ve bilmenin yolu görüşmekten ve konuşmaktan geçtiğini bilmeliyiz. Hiçbir zaman birbirimizi ötekileştirmemeliyiz. 
Ankara’daki etkinlik ATO’nun Congresum salonunda yapıldı. Organize Dede Garkın Ocağı tarafından düzenlendi. Dernek Başkanı Hüseyin Dedegarkınoğlu çok kısa bir açılış konuşması yaptı.
Etkinliğe, yut içi ve yurt dışından çok sayıda dede, dernek üyesi, bürokrat, milletvekilinin yan sıra, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Başbakan Yrd. Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ve Başbakan Binali Yıldırım katıldı.
Söylentilere göre Hz. Ali hatta Hasan ve Hüseyin efendilerimizde bugün doğmuş.
Katılımcılar, yaptıkları konuşmalarını Hacı Bektaş’ın;“Bir olalım, İri olalım, Diri olalım” söylemi üzerine bina ettiler. Gerek Nabi Bey, gerek Numan Bey programlarının yoğunluğu gereği oldukça kısa konuşurken, Başbakanın Alevilerin yaşadığı bir köyde doğup büyümesi, ismininkomşuları bir alevi tarafından verildiğini söylemesi salonda ciddi bir yankı uyandırdı. 
İlk görenlere ilginç olduğuna inandığım ‘Cem Ayini’ninyapılması hayli dikkat çekti. Ayinde neler söyleniyor, ritüeller nasıl icra ediliyor, tüm bunları ayrıntılı bir şekilde gösterdiler. Yeni gördüğümden bana ilginç geldi.
İnsan ister istemez keşke her şey burada söylenenler gibi olsa, demeden de edemiyor.
Numan Kurtulmuş’un; Hz. Ali’nin manifesto özelliği taşıyan Vali Malik Bin Eşter’e nasihatinden bir bölümünde: “Ya Malik, gittiğin yerde adil ol. Çünkü idare edeceğin insanlar “ya hilkatte eşin, ya dinde kardeşindir.”Şeklindeki hatırlatması o topluluğa çok güzel gitti.
Bakanımızın söylediğini ben de aynen ifade ediyorum. İdare makamında olanlar güçlerini sadistçe ve duygularını tatmin etmek ve zulmetmek için kullanmamalıdır. Hz. Ali’ni manifesto niteliğindeki o nasihatini herkesin okumasını, özellikle de tüm idarecilerin okumasını tavsiye ediyorum.
Kitap: “Nahcü’l-Belağa” Hz. Ali
Gün boyu sürecek olan etkinliğin öğleden sonraki kısmına katılmadım. İnşallah her şey iyi olur.
DAVİD ROCKEFELLER
Her doğan ölür. Her ölen hesap verir. Her ölen ya cennete ya da cehenneme gider. Rockefeller da öldü. 102. yaşını kutlarken 200. yaşını kutlayacağını söylüyordu. Tek ölümsüz ALLAH’tır.
 
David Rockefeller
Dünya ekonomisinde oldukça nüfuzlu bir isim olarak görülen ve Amerikan kapitalizmiyle özdeşlemiş şahıslardan olan David Rockefeller kronik kalp yetmezliğinden öldü.
6 kalp nakli, 3 böbrek ve 2 de ciğer nakli operasyonu geçiren David Rockefeller, 100 yaşına girdiğinde yaptığı açıklamada “200. doğum günümü de kutlamak istiyorum" şeklinde konuşmuştu.
KİMDİR?
12 Haziran 1915'te doğan Amerikalı bankacı, iş adamı David Rockefeller, "Dünya imparatorluğu" ve "Yenidünya düzeni" gibi söylemleriyle dikkat çekmiş ve tepki toplamıştı.
Rockefeller ailesinin üyelerinden olan Rockefeller, Amerikan İç Savaşı'nda savaş gelirleriyle kalkınmış olan ve Standard Oil Company şirketinin kurucusu John D. Rockefeller'in büyük oğluydu.
Rockefeller zenginliğinin zirvesinde 5 ila 15 trilyon dolar servete sahip olduğu tahmin ediliyordu.
Bazı kaynaklarda 2 trilyon dolarak olarak geçen servet için Amerikan devletinden daha zengin bir aile olduğu da söyleniyordu.
Aynen Klan aşiret ya da hanedanlık gibi dünyaya yayılmış Rockfeller sülalesinin yüzlerce bireylerinin ortak serveti. Ama hepsi tek yerden emir alıyor ve ona göre politika ve strateji belirliyorlar.
Ailenin Beyaz Saray için stratejiler hazırlayan ve ABD'nin en önemli think-tank kuruluşlarından birisi olan Rockefeller Vakfı adıyla bir vakıfları da bulunmaktadır.
Rockefeller Ailesi'nin sadece New York'ta 1 trilyon dolarlık gayrimenkulü olduğu biliniyor.
Dünyada petrol nedeni ile milyonlarca insanın öldürülmesine karşın Rockefeller ailesinin ve başkanı David Rockefeller'in hayırsever olarak adlandırdıkları şirketleri, dernek ve organizasyon gibi faaliyetleri birçok yazar ve aktivist tarafından eleştiriliyordu.
Allah kelam-ı kadiminde peygamberler başta olmak üzere iyilerden bahsettiği gibi kötü insanlardan da bahsetmektedir. İyi olanlar gibi olmamızı isterken, kötü olanlar gibi olmamamızı istemektedir.
Dünya kadar malında olsa, dünyaya nizam vermeye de çalışsan, ‘yenidünya düzeni’ kurmaya da çalışsan bir gün öleceksin.
O halde; ölmeden önce ölmek, hesaba çekilmeden önce hesaba çekilmek gerektiğini anlamalıyız.
TAYFUN TALİPOĞLU

Tayfun Talipoğlu, 21 Mart 2017 gece saat 01.00 civarında İzmir’deki evinde kalp krizi sonucu öldüğü belirtildi.
Fakat ailesi ve yakın çevresi son günlerde zayıflama kremi kullandığını, 27 günde 8 kilo verdiğiğini, 103 kilodan 94 kiloya düştüğünü, yakın bir gelecekte 82 kiloya düşeceğini belirterek, ölüm olayını şüpheli hale soktular. Kesin ölüm nedeni otopsi sonucu belli olacakmış.
Öyle veya böyle her fani gibi Tayfun Talipoğlu’nun “bam teli” koptu. Yaptıklarıyla beraber gitti. İnşallah öbür dünyası iyi olur. E ne diyelim! Allah rahmet eylesin. 
 
21 Mart 2017
Ahmet BELADA
ahmetbelada@gmail.com