Turizm

Gülşehir'de görülmesi gereken 10 yer

Nevşehir'in Gülşehir ilçesinde Açıksaray harabeleri, tüf kayalar içinde Roma Dönemi kaya mezarları, peri bacaları gibi tarihi ve doğal güzellikleri keşfedin.

Kapadokya bölgesi içerisinde yer alan Nevşehir'in Gülşehir ilçesinde Türkiye'nin en uzun nehrinin geçtiği Kızılırmak nehri ile bezenmiş doğal güzelliklerinin yanı sıra Açıksaray Harabeleri, tüf kayalar içine oyulmuş Roma Dönemi kaya mezarları ve tarihi eserleri ile de ünlüdür.

 Gülşehir, hem doğal hem de tarihi zenginlikleriyle, Kapadokya’nın daha az bilinen ancak mutlaka görülmesi gereken köşelerinden biridir.

Gülşehir'de gezilebilecek yerler şunlardır:

Eski Gülşehir (Aksaray Kapı): Gülşehir'in tarihi merkezidir ve birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Harabe Camii, Gülşehir Kalesi ve tarihi evler burada bulunmaktadır.

Karavezir Külliye: Karavezir Silahtar Seyit Mehmet Paşa aslen Gülşehirlidir. 1735 yılında dünyaya gelir ve genç yaşta İstanbul’a gider ve sarayda amcası Aşçıbaşı Süleyman Ağa ile Helvahane’ye sığınır. Ardından Baltacılar Mahallesi’ne yazıldı ve zenginliği nedeniyle Hazine Odası ikinci yardımcısı olarak atandı. Bu arada Abdülhamid’in de dikkatini çekmiştir. Abdülhamit’in padişah olduğu noktada, olaydan bir yıl sonra Silahlı Kuvvetlere devredilmiş, son derece bilgili ve azimli olduğu için halkını ve gücünü hem sarayda hem de yurt dışında göstermiştir. Silahtar Seyit Paşa, 1779’da Sultan Abdülhamit tarafından Sadrazam yapıldı. Uzun bir süre 18 ay 17 gün süren Sadrazamlığı sırasında sayısız iyi kalpli yardımlarda bulundu.

Aziz Dimitros Rum Kilisesi: Kapadokya’ nın zengin tarihi kültürü içerisinde  kaya oyma yerleşim  ve ibadethanelerin dışında az da olsa kesme taştan inşa edilmiş yapıların olduğunu da görebiliriz. Bunun en tipik örnekleri, 18.  ve 19. Yüzyılda  yapılan cami ve kiliselerdir.

Gülşehir –  Çalışanlar mahallesinde bulunan ve bölgedeki Rum halkının 1896 yılında başlayıp 1902 yılında tamamladıkları Aziz Dimitrios Kilisesi, Osmanlı’ nın başka din ve inanışlara olan hoşgörüsüne en güzel örneklerdendir.

Bölgedeki Rumların mübadele ile göç etmelerinden sonra  uzun yıllar boş kalan kilise  tamir ve restorasyon için, röleve projesi hazırlandıktan sonra yapılmak üzere 27 Nisan 2011 tarihinde Gülşehir Belediyesine devredilmiştir. Aynı yıl içerisinde 1924 yılından beri yapılmayan ayin, Mübadil Rumların akrabalarının da katılımıyla Fener Rum Patriği Bartholomeus tarafından 2011 yılı mayıs  ayında yapılmıştır.

Kurudere ve Kızılkatma Vadisi: Kapadokya'nın görülmesi gereken yerlerinden biridir. Kiliseler ve yapılar arasında doğa harikası bir vadi yer almaktadır.

Hızır İlyas Kilisesi: Kapadokya'nın en eski kiliselerinden biridir ve sarp bir kayalığın üzerine inşa edilmiştir. İçerisinde freskler ve süslemeler bulunmaktadır.

Aziz Jean Kilisesi: Gülşehir ilçe merkezi girişindedir. Kilise, 2 katlıdır. Alt katında şarap mahzenleri, su kanalları ve mezarlar bulunmaktadır. Üst katı ise kilise olup duvarları İncil'den alınmış sahnelerle süslenmiştir. 1995 yılında restore edildikten sonra bugünkü haline gelmiştir. Hz. İsa ve İncil’den alınan konuların tasvirlerini içeren kilisede sahneler bantlar içinde frizler halindedir.

Gülşehir Kızılırmak: İlçenin doğal güzelliğini sergileyen bir ırmaktır. Çevresinde kuş gözlemciliği yapabilir, mesire alanlarında piknik yapabilir veya doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz.

Kızılkaya Vadisi: Gülşehir'e yakın bir mesafede bulunan bu vadi, peri bacaları ve doğal güzellikleriyle ünlüdür.

Pınarbaşı öz Vadisi ve Kızıl katma Kilisesi(şapel)     

Etrafı bağlarla çevrili içerisinde söğüt ve kavak ağaçlarını barındıran vadinin çevresinde yeni oluşmaya başlamış peri bacaları ve güvercinlikler var. Baharla birlikte kuş ve su sesleriyle huzurlu bir hafta sonu geçirebileceğiniz vadinin toplam uzunluğu 8-9 km civarındadır. Halk arasındaki adı Pınarbaşı öz Vadisi. İsmine münhasır bir şekilde vadi tabanından bir pınar özü nazlı nazlı akmakta. İlk Hristiyanların Roma Baskısından kaçarak gelip yerleştikleri bir vadi olarak bilinmektedir. Vadi içerisinde o dönemden kalma bir kaya kilisesi vardır. Kaya içerisine oyulmuş bir şekilde bulunan kilisenin adı Kızıl katmaKilisesidir.  Dış yüzeyinde oyma ve süslemeler mevcuttur.

Gülşehir Açık Saray Örenyeri: Gülşehir’in en ünlü tarihi yapılarından biri, Açıksaray Açık Hava Müzesi’dir. Bu alanda, kayalara oyulmuş kiliseler, şapeller ve yaşam alanları bulunmaktadır. 

Gülşehir’e 3 km uzaklıktaki Açıksaray Harabeleri, tüf kayalar içine oyulmuş Roma Dönemi kaya mezarları, IX. ve X. yüzyıla ait kaya kiliseleri ile önemli bir piskoposluk merkezi… Gülşehir’in simgesi olan “mantarkaya” oluşumları da bu bölgede bulunuyor.İlk çağlardan kalma çok katlı yeraltı şehirleri ve mağaralarla birlikte Boğalı Kilise, Manastır, Tavla (At Damı), Küçük Saray (Çok Katlı Yerleşim Alanı), Dört Sütunlu Manastır, Beşik Tonozlu Yapı, On iki Sütunlu Kilise ve Merdivenli Mesken mutlaka görülmesi gereken yerler arasında…Açıksaray Ören Yeri günümüzde daha çok trekking için tercih ediliyor. Ayrıca Çat Vadisi’ni de içine alan 7 km uzunluğundaki parkuru ile kültür ve spor merkezi konumunda...

 Gülşehir çevresindeki vadiler ve peri bacaları, doğa yürüyüşleri ve fotoğrafçılık için mükemmel mekanlardır.

Kızılkatma Kilisesi ve Kurudere Doğal Sit Alanı

Kızılkatma Kilisesi, Pınarbaşı vadisindeki Güvercinlik mevkiinde, güneye bakan kayaya oyulmuş bir yapıdır. Anıtsal mimari tarzında bir cephesi vardır. Sahipsiz bu kilise, definecilerce tahrip edilmiştir. Kilisenin yan tarafında şırahane ve mahzen de bulunmaktadır.

Pınarbaşı vadisine açılan Kurudere mevkii, dar bir alanda yüzlerce şapkasız peri bacası bulundurmasıyla sanki bir kaya ormanını andırmaktadır. Bu iki derenin birleştiği yerde bazalt taştan şapkası olan ilginç bir peri bacası dikkati çekmektedir.