HAY DİLİNİZE SAĞLIK!

HAY DİLİNİZE SAĞLIK!
   Hani bazen insanın şaşırmaktan çok, ‘aferin, harikasınız’ diyeceği geliyor.
   Neden mi bahsediyorum?
   Tabii ki Türk siyasetinden
   Seçim olur, kaybeder, kaybettik demeyi şanına(!) yediremez, başlar bağırmaya;
   “Oylarımızı çöplükte bulduk, hepsi de bizim partinin oyu…”
   La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim.
   Bu iddia ile birlikte hem kendi taraftarlarını, hem seçimin galibi olan tarafı, hem de ülkeyi strese sokarlar.
   Sadece strese sokmakla iş bitse gene iyi, artık insanlar birbirine de güvenmemeye başlar, hatta bu güvensizlik bu iddiaları savunanların arasında bile ortaya çıkar, onlar da birbirine güvenemez hale gelirler.
   Sorumlu kim?
   Kim olacak, sorumsuz açıklamaları yapanlar?
   Yalnız şu bir iki yıl içinde bu durum biraz değişir gibi oldu. Seçimde başarılı olamayan bir parti liderimiz çıktı;
   ‘Bal gibi yenildik’ deyiverdi.
   Hani biz, hangi bahanelerin arkasına sığınacak derken, bu sözü bize soğuk duş gibi geldi adeta. Fakat hakkını vermek gerekir, ‘harikasın’ demekten kendimi alamadım.   
   Ülkemizde, devletin içine sızmış kimi hainler, gün olur darbeye kalkışırlar, özgürlüğünü kimseye kaptırmak istemeyen Türk insanı ise darbeyi, bir örneği daha bulunmayacak bir şekilde, adeta ‘elleri’ ile durdurur. Bunu içine sindiremeyen birileri kalkar, ‘bu bir tiyatro’ deyiverir.
   Üzülsen olmaz, kızsan olmaz.
   İşte gene şu son yıllarda aklı-selim kimi kişiler “lamı cimi yok, bu bir darbeydi” dediler.
   Hay dilinize sağlık!
   Gene bir seçim yenilgisi sonucu vatandaşa ‘kıllı göbeğini kaşıyan adam, bidon kafa’ diyen anlı-şanlı(!) bir yazara, bir partimizin başkanı;  
   ‘Vatandaşa, bana oy vermedi diye ‘bidon kafa’ diyemezsin deyiverdi.
   ‘Allah razı olsun sayın başkanım, ha şöyle!’ diyeceği geliyor insanın. Neden mi? Çünkü vatandaşa yapılan bu hakaretler insanların kaldıracağı bir şey değil ki.
   Kalkmış ‘ben saraya gitmem’ diyor. Niye? Çünkü sarayı bu efendinin partisi yaptırmamış filan fistan.
   Gene bir cesur ses yankılandı;
   ‘Cumhurbaşkanımızdan randevu talep ettim, oda isteğimi kabul etti, görüşeceğiz’ diye açıklamada bulundu.
   Herkes rahat etti.
   Gerginlik bitti.
   Diyorum ya, teşekkürler, teşekkürler…