Ülkemizde televizyon yayınlarının olmadığı dönemlerde dergiler önem taşıyordu. Her küme insan için bu bir milat gibiydi. 1957'de birden renklendi dünyamız. Haftalık HAYAT doğdu çünkü. Her sayısını sevinçle, coşkuyla izlerdik. Günümüzde bazı yorumcular onu bir 'burjuva' yayını olarak gösteriyorlar. Doğru mu?
Biz köy çocukları için Hayat. ufkumuzu genişleten bir güzel,ferah pencere idi. Radoviçli Üstad Şevket Rado'nun yazıları nasıl kılavuzluk ederdi bize. Bir Galatasaraylının Hatıralarında fransızcamızı geliştirdik. Ders kitaplarında olmayan bilgileri de o dergiden öğreniyorduk. Çanakkale-Gelibolu Savaşlarının hem Türk, hem İngiliz, Fransız komutanlarından anılarından yola çıkarak cepheyi ve cephe gerisini öğreniyorduk. ANZAC nedir, ilk orada görüyorduk. Sakarya Savaşı günlerinde Ankara ve tüm Anadolu... Eğer o dergide bunlar yayımlanmasaydı nereden öğrenecektik. Temeşvarlı Osman Ağa, Gavurun Esiri adıyla anılarını kaleme almıştı. O güzel sayılarda okuduk. Çerkeşli Üstad Çağatay Uluçay bize bir tarihçi gözüyle Osmanlı Sarayı Harem Hayatının gerçeklerini veriyordu. Hikmet Feridun Es taa 1950' lerde gittiği Kore'den Türk askerinin yiğitliğini anlatıyordu. Anasız babasız kalmış Koreli çocukları konuk eden, besleyen, sevgiyle Türkçe öğreten subaylarımızı. assubaylarımızı, erlerimizi okurken gözyaşlarımızı tutamıyorduk.
İnal Tengizman'ın,Subutay Hikmet'in, Ozan Sağdıç'ın fotografları bizde yeni hevesler uyandırıyordu. Fikret Otyam ağabeyin ilk renkli ürünlerini de Dalyan'dan görüyorduk. Toroslarda Yörükler nasıl yaşıyordu? Yurtta ve dünyada neler oluyordu ? Depremler, sel baskınları, yanardağ etkinlikleri...Büyük kentler, çöller, buzullar, bilimsel gelişmeler, askeri darbeler, kralların. kraliçelerin yaşamı...
Türk aydını, öğrenci Büyük eğitimci Tevfik Fikret'in yalnız şair değil, aynı zamanda değerli bir ressam olduğunu da Hayat'ın orta sayfasındaki resminden öğrenmişti. Atatürk'ün, İnönü'nün, Gürsel'in, Yavuz gemisinin güzel resimlerini , , Mehmet Akif Ersoy'un büyük ressamların eserlerini Hayat vermeseydi evlerin duvarlarını, berber dükkanlarını ne ile bezeyecektik!
Hayat Dergisi bugün artık yayımlanmıyor. Fakat. ne mutlu ki. onun 1957-1988 arasında oluşturduğu o hazine değerindeki arşivini Büyük Tıp Bilgini Prof Dr Utkan Kocatürk, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'na kazandırmıştır. Hayat'ı yayımlayanlardan kim yaşamaktadır bugün? Dünyasını değiştirenlere rahmet: yaşayanlara bin saygı, bin selam...HAYAT bizim için bir OKUL idi.