HEKİMLİK AHLAKI

HEKİMLİK AHLAKI

                Dr Seyfi ŞAHİN

Hekimlik ahlakına deontoloji denir.

Bizim öğrenciliğimizde deontoloji diye bir ders vardı. Sonra kaldırdılar.

Daha önce çeşitli sebeplerden, veya gereğinde, medyada ve sosyal medyada yazdım.

Mezun olurken, Batı kültürü bu ya, Hipokrat yemini edilirdi.

Hipokrat, eski Yunanın doktorlarından birisidir. Hekim olanlara bir yemin hazırlamıştır.

Tanzimat’tan sonra Batıyı, Batı kültür ve inancını bize zorla aşılamak için böyle yeminler ettirdiler.        

Peki bu yemini kim tutar?,

Din değil, iman değil. Hele Müslüman hekim için Hipokrat’ın Esbabı mucibesi okunmaz.

Hipokrat yemini eden hekim iyi bir Müslüman değilse, hiç de uymaz.

Çünkü, Türk kültür, töre ve inancında, yani İslam da eğer uyacaksak,

Lokman hekim’e, İbni Sina’ya, Razi’ye uyarız. Onların hekimlik anlayışı çok doğru ve başarılıdır.

Ama bizim inancımızda Hasta hekim ve hekim, hekim ilişkisi temel prensiplere bağlıdır.

Genel İslam ahlakı veya temeli Peygamber ahlakına dayanır.

O halde bütün hekimler doğuştan Müslüman olarak genel İslam ahlakına uymalıdır.

                ***

Son Yeni doğan çetesinin yaptıkları,

Sonra  da peyderpey arada bir medyaya yansıyan doktor hatalarında görülen yanlışlar,

İnsanlarımızdan esirgenen, İslam terbiyesi, iman zafiyeti ve ahlakının yokluğudur.

Doktor deontolojisinin esası, hastaya olan davranışın islam’da tarifidir.

Allah’ın yasaklarından sakınmak, emirlerini tutmak ve kul hakkı gözetmektir.

Eğer bir hekim haramdan uzaklaşırsa, kazandığı parayı helal etmeye çalışırsa,

Hastanın kendine emanet olduğunu bilip, hekimlik mesleğini iyi uygularsa,

Kul hakkını gözetmiş olur.

Bilmediğini bilene göstermek, göndermek veya danışmak, yani konsültasyon uygularsa,

Bu onun tabii hakkı olarak hasta  hakkını gözetmiş olur.

                ***

Hasta ile para ilişkisi en büyük sorundur.

Bir hekim mesleğini çok para kazanmak için yaparsa kul hakkına gireceği kesindir.

Bunun için atalarımız Osmanlı döneminde, fakir kişinin hekim olmasını yasaklamıştır.

Asla bir hekim hastanın parasına bakmamalıdır.

Ondan alacağı ücrete  bakmaz. Hekimliğine, hastaya yardıma bakar.

Ondan alacağı sevap zaten onu iki dünyada mutlu eder.

Çünkü hastalığın istismarı kolaydır.

Hastalığın iyileşmez ama ” Bana para verirsen iyileşir” gibi tehditler,

Ucunda ölüm olduğu için, hasta her türlü masrafı yapıp bu illetten kurtulmak ister.

İşte bu haleti ruhiyeyi bildiği için, ahlaksız hekim bundan yararlanmak ister.

                ***

Ahlakını kaybetmiş bir hekimin davranışı etkileyen sebep nedir?

Tabii ki, nefsin azgınlığıdır.

Nefisler daima daha çok ister, daha çok kazanmak ister.

Bunu durduracak tek yol nefsin terbiyesidir. Yani islam’ı eğitim, kuvvetli Allah inancı,

İslam’ı hayatına tatbik etmek, İslamca yaşamak, Allah’ın kendisini takip ettiğini bilmektir.

Kısa tarifi Peygamber Efendimizi(sav) taklit etmektir. Yani emin kişi…

Nefsi çok iyi inceleyen İslam alimleri, nefsi sınıflandırmışlar,

Nefsi Emmare (hayvani nefis), Nefsi levvame (Şeriatı yaşayan nefis),  nefsi mülhimme (cömert nefis),

Bir de nefsi mutmainne( peygamberlerin evliyaların ve şahitlerin nefsi)dir.

İslam’ı yaşadığını sandığı  halde nefsinin belasından kurtulmak isteyen,

Tasavvufa yönelmeli, nefsi emareden kurtulmalıdır. Bu zor sınavı kazanmak en büyük sorundur.

                ***

Doktorların para kazanmak için hastane açıp veya özel hastaneye gidip,

Çok para kazanma hırsını yenmeleri gerekir. Meşru ve helal kazanma yolunu aramalı,

Tıp ahlakına uymalıdır. Yoksa iki dünyası zehir olur.

Unutmayalım ki her halükarda, hekimlerin  şereflice yaşayacağı bir geliri olur.

O halde helal kazanmak şiarı olmalıdır. Öbür dünyasını yıkmak akıllıca değil…

Aslında bu söylediğim esaslar, bütün meslekler için geçerlidir.

____________________-

28.10.2024, Kayseri.