‘Hep “O”olan ‘!
Dünya nasıl bir hikaye insanı rolden role sürükleyen , acının dibini de gösteren,fazlasıyla da güldüren ...
Ve insan nasıl hoyrat bir varlık kolayca herkesi suçlayan,kusur bulan , yargılayan... Yaşamadığı imtihanların vaiziyiz hepimiz,ama ya öyle de yapılmaz ki , yazık öyle mi demiş tüh ona
Geçtin mi aynı yoldan aynı ayakkabilarla ,yaşadın mı aynı imtihanı,cenazeye gider kalanı elestiriririz,sen hiç kalan oldun mu ,cenaze arabası evinin önüne son kez gelince ,minareden işitilen o selanin ardından en sevdiğinin ismi denince ,can bildiğin canından olup ismi bile alınıp rahmetli diye anılırken , yakıştırarak aldığı kıyafetler bı başkasına vermek için sarılırken sana mı kaldı hariçten gazel okumak,senin işin mi bilmedigin konularda süslü cumleler dokumak .
Güneş herkesin üzerine doğar ama akşam öyle değildir ,çekilince bir kez perdeler cama herkes yüreğiyle kalır baş başa,kiminin gulmekten karnı agrirken ,kiminin gözyaşları eşlik eder yediği aşa...
Kinamayacaksin çünkü kınadığın birgün yaşadığın olur,ve gün gelir kınadığın şeyler senin başrol olduğun hikayede kendine yer bulur ,,,
Kendinin elinden tut ,,,bunu yapamazsan düşersin,pişmanlık kuyusuna çokça düşer üstelik bile bile bu kuyuyu eşersin,Kendin için yaşa,çünkü başkaları doymayacak ,gün gelecek yaptığın onca şeyin karşılığı “yapmasaydin “olacak ...
Bırak başkası ne yapmış neyi yanlış sen kendine dön de bir bak zaman senden neler almış .Hâlâ kinayabiliyor musun iştahla o diye göstererek herkesi ,yoksa hayat seni de aynı hatalara düşürüp kesti mi o sesi ...Gün geliyor insan koşarak gidiyor sonu pişmanlık olan bir sona ,üstelik biliyorsun sonu kırgınlık,sonu küskünlük çünkü gereğinden fazla değer verdin,kendine yazık ettiğin her neyse ona ...