“İNSAN” İMANIN MERKEZİDİR
Camide imam anlatıyor;
“Efendim, secde yaparken alnını koyuyor fakat burnunu yere değdirmiyor.
Bunu yapana soruyorum;
Burnunu da değdirmen gerekiyor, secdede burnun yere değmesi namazın olmazsa olmazlarındandır, diyorum.
Bana söylediği;
Burnumu değdiremem, farklı kokular almak istemiyorum…
Bunun için de burnumu yere koymuyorum
Kasıtlı burnunu değdirmiyor.”
Hocam, kasıt kelimesi yanlış, olayı anlamamış, olayın önemin farkında değil ya da gereği gibi kavramamış yoksa niçin yapmasın…
“Efendim ben söylüyorum ya…”
Tamam, siz söylüyorsunuz, sizin uyarmanız doğru ve gerekli. Fakat böyle yapmaması kasıtlı yaptığının değil, olayın vahametini anlamadığının işaretidir.
Yoksa sırf burnunu yere değdirmemek için neden camiye gelsin, neden abdest alıp namaz kılsın?
Konu fazla uzamıyor
Ben de susuyorum
Başka bir konu ile ilgili konuşmaya başlıyor;
“Cami içinde çocukları yaramazlıklarından dolayı azarlayanlar, kızanlar hatta kovanlar var.
Bunlar yanlış!
Bunları yapanlar benim düşmanım!”
Aman hocam yapma!
Düşmanım ne demek. Camiye gelen her kimse samimiyetle ibadetini yapmak için geliyor.
Hatalı davranışları olabilir, yanlış yapabilir hatta çocukları da kovabilir…
Bunun yanlış olduğunu ona anlatmak, anlamıyorsa tekrar anlatmak, gene anlamamış ise anlayıncaya kadar anlatmaktan başka çaremiz yok, olamaz da…
Düşman ilan etmek doğru bir yaklaşım mı?
Hz Mevlana; “Kim olursan ol gene gel, tövbeni bin defa bozsan da gel” sözünün niçin söylemiş olabilir, düşünelim…
İnsanlardan ümidini kesmediği ve onları imanın merkezine yerleştirdiği için olsa gerek…
İslam samimiyettir
İslam düşünmek, ibret almaktır.
İslam, tatlı dil, güler yüz, güzel hitaptır.
İslam, önce insan der, insan…
Sonra farz, vacip, sünnet ve kurallar gelir.
İnsanın olmadığı yerde hangi farzı kim yapar? Hangi vacibi kim düşünür, hangi sünnete uyulur?
Kâinat, uzay, dünya hep insan için yaratılmıştır.
İnsana, Allah inancını verende Allah’tır.
İnancın merkezinde insan vardır, insanın olmadığı yerde inanç ve imandan bahsedilemez.
Doğru yaklaşım bu olsa gerek…