KAPADOKYA YÖRESİNDE 1960’LI YILLAR KADIN SAÇ MODELİ ;40 BELİK
Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ
“Arda boylarında kırmızı erik
Halime'nin ardında on yedi belik “
Özellikle kadınların moda olarak benimsedikleri “belik” Anadolu türkülerinde de yerini almıştır. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “belik”in saç örgüsü biçiminden başka bir anlamı yoktur.
“Eski Türklerde kadın ve erkeklerin uzun saç bıraktıkları bugüne kadar intikal eden yazılı eserlerden anlaşılmaktadır. Saç biçiminin ise toplumda bir rütbe ya da soyluluk göstergesi olarak algılandığı görülmektedir. Topuz, örgü,zülüf, gibi saç biçimlerinin yasa ve evlenme isteği olarak da simgeleştiği dikkate çekmiştir. Dede Korkut kitabından ve bazı yazılı kaynaklardan, balbal, tasvirlerden anlaşılacağı üzere eski Türklerde örgülü saçın çok yağın olduğu, perçem, tulun(duluk) ve zülüflerin kesildiği, erkeklerin başlarının tepe kısmını kazıtıp yanlarda perçem bıraktıkları anlaşılmaktadır”(Prof. Dr. Filiz Ölmez).
1940-1960 ‘lı yıllarda Nevşehir ve yöresinde eskiden kız çocuklarının saçları hiç kesilmez, arkada kırk belik denilen ince belikler halinde örülürdü. Bu örgülerin arası birbirine bağlanarak çatı yapılır. Çatılara da mavi boncuk takılırdı. Bu saç modeli özellikle bekar çocuk ve genç kızlara uygulanan bir modeldi. Evli ve ileri yaşlı kadınlarda ise saçlar yine kırk belik denilen ince belikler halinde veya kalın iki belik halinde örülür, boncuklarla çatı yapılırdı. Özellikle kırsal kesimdeki kadınlar başlarına fes takarlardı.
Kaşgarlı Mahmud’a göre, Oğuz boylarında örülmüş saçlara daha çok “örçük” deniliyordu. Eski Anadolu Türkleri de saç örgüleri için, belek, belik, bilek gibi sözler kullanmaktaydılar. Kuman Türkleri ise, saç örgüleri için doğrudan doğruya tulum derlerdi. Anadolu’da kadın örgülerinin arkada toplanmasına ise "beşik örgü" denmektedir. Ayrıca Uygurlarda evlenmemiş kızların saçı 11, 15, 17, 21, hatta 41 tane olarak tekli örülür. Asla çift örülmezdi.
Denizli yöresinde bir mezar taşı(Ümit Şıracı, 26.09.2019 Denizli Gazetesi)
Prof. Dr. Nejat Diyarbekirli, Hun Türklerinin göçlerini anlatırken Hun süvarilerinin omuzlarına kadar dökülmüş uzun saçlarından bahsetmektedir. Eski Türklerde erkekler de kadınlar gibi saçlarını uzatır, tek veya çift örgüyle örerlerdi. Göktürk ve Uygurlara ait eşyalarda, heykellerde, minyatürlerde bu saç tipi görülmektedir. Örgülü saç tipi Selçuklu erkeklerince de Anadolu’da sürdürülmüştür. Kaynaklarda belirtildiği gibi Türkler çeşitli saç modellerini kullanmışlardır. Bunun nedeni ise Türklerin çok geniş bir coğrafyaya yayılmış olmaları ve değişik kültürlerden etkilenmiş olmalarıdır. Uzun saç Türk erkeklerinde yaşarken bir mertlik ve savaşçılık, Alplik göstergesidir.
1950/1960 döneminde özellikle tüm köylerde yayın olarak kullanılan kız saç modeli olan kırk belik..
Kırık(40) rakamı da özellikle Şamanizme inanan eski Türklerde gizemli bir rakamdır. Çokluk anlamında da kullanılan bir sözcük olup ayrıca tılsımlı olduğuna inanılıyor.
Küçük kız çocuğu belikli ablasının kucağında.
Günümüzde kırk belikin tekrar moda olma yolunda hızla ilerlediği anlaşılmaktadır.
Yararlanılan Kaynaklar
-Prof. Dr. Filiz Nurhan Ölmez, Türk Kültüründe Saça Değgin Simgesel ve Alegorik Bir Değerlendirme, Uluslararası Türkiye-Çekya İlişkileri Sempozyumuna sunulan bildiri, 10 Temmuz 2016 Prağ
-19. Yüzyılda Alman Şarkiyatçılarının Bektaşilik serüveni:Bektaşiler- Tahtacılar-Kızılbaşlar, Dr. Georg Jakob - Dr. Felix Von Luschan - Dr. Edmund Naumann, Çeviren: İlhami Yazgan, Sayfa: 109-11
-Bazı fotoğraflar Nevşehir Araştırmaları Sitesinden alınmıştır.