Kapadokya, eşsiz doğal ve tarihi mirasıyla dünya çapında bir turizm merkezi olmasına rağmen, hızla bozulan silüeti ve artan yapılaşma baskısıyla büyük bir tehdit altında.

Kontrolsüz turizm yatırımları, kaçak yapılar ve plansız büyüme, bölgenin doğal dokusunu ve otantik atmosferini giderek yok ediyor. Mimarlar Odası Nevşehir Temsilciliği olarak, Kapadokya’nın gelecek nesillere turizm baskısına yenik düşmemiş bir miras olarak bırakılması için yerel halkla iş birliğini güçlendirmeyi hedefliyoruz.

Mimarlar Odası Nevşehir Temsilcisi Emre Becerir, bölgenin korunması için yalnızca devletin ve kurumların değil, yerel halkın da sürece dahil olması gerektiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:

"Kapadokya, binlerce yıllık tarihiyle hepimizin ortak mirası. Ancak son yıllarda hızla değişen yapı stoğu ve turizm baskısı, bölgenin otantik kimliğini tehdit ediyor. Eğer yerel halk bu sürecin içinde olmazsa, Kapadokya yalnızca dış yatırımcıların yönlendirdiği bir beton yığınına dönüşebilir. Geleneksel doku ve doğayla uyumlu bir yapılaşma modeline geçiş yapmak zorundayız."

Kapadokya'nın Geleceği İçin Yerel Halkın Katılımı Şart!

Kapadokya'nın korunması için yerel halkın bilgi ve tecrübeleri büyük önem taşıyor. Nesiller boyu bu bölgede yaşayan insanlar, bölgenin mimari kimliğini, doğasına uygun yapılaşma yöntemlerini ve tarihi dokusunu en iyi bilenler arasında yer alıyor. Bu nedenle, Kapadokya'nın geleceği için yapılması gereken en önemli adımlardan biri, yerel halkın karar alma süreçlerine daha aktif şekilde dahil edilmesi.

Becerir, bu konuda üç önemli noktaya dikkat çekiyor:

1. Yerel Mimari Kimlik Korunmalı: Geleneksel kaya oyma yapılar ve bölgeye özgü taş işçiliği desteklenmeli, modern beton yapılar yerine doğal dokuyla uyumlu projeler teşvik edilmeli.


2. Turizm Yatırımları Kontrollü Olmalı: Yerel halkın işletmecilik yaparak turizmden doğrudan faydalanması sağlanmalı, büyük sermayeli otellerin ve turistik tesislerin bölgeye zarar vermesi önlenmeli.


3. Halkın Bilgilendirilmesi ve Katılımı Artırılmalı: Yerel halk, yapılaşma kuralları, doğanın korunması ve turizm baskısına karşı alınacak önlemler konusunda bilinçlendirilmeli ve karar süreçlerine dahil edilmeli.

Turizm Baskısına Karşı Önlemler Alınmalı

Kapadokya’da turizmin bölge ekonomisi için büyük bir fırsat olduğunu belirten Becerir, bu fırsatın doğru yönetilmezse büyük bir tehdide dönüşebileceğini vurguluyor:

"Kontrolsüz turizm, bölgenin doğal dokusunu ve kültürel yapısını hızla tüketiyor. Bugün gelen milyonlarca turist, doğal kaynaklarımızı hızla tüketirken, otantik Kapadokya dokusunu da bozuyor. Yerel halkın hakları korunarak, turizmin sürdürülebilir bir çerçevede yönetilmesi gerekiyor. Aksi halde, birkaç on yıl içinde Kapadokya'nın eşsiz güzelliklerini yitirdiğimiz bir tablo ile karşılaşabiliriz."

Bu kapsamda önerilen bazı önlemler şunlar:

Turistik tesislerin yapılaşma kurallarına sıkı şekilde uyması sağlanmalı.

Bölgeye özgü ekoturizm projeleri teşvik edilmeli.

Yerel halkın kültürel ve ekonomik hakları korunmalı, turizm gelirlerinden adil pay alması sağlanmalı.

Ziyaretçi sayısına yönelik kota sistemleri ve doğa dostu turizm modelleri geliştirilmeli.


Vatandaşlara Çağrı: "Kapadokya'nın Geleceğine Birlikte Sahip Çıkalım!"

Mimarlar Odası Nevşehir Temsilciliği olarak, Kapadokya'nın korunması için vatandaşların gözlemlerini, fotoğraflarını ve önerilerini paylaşmalarını bekliyoruz.

Kapadokya’da yapılaşma, turizm baskısı, doğa tahribatı veya kültürel mirasa zarar veren gelişmelerle ilgili bilgi ve belgeler paylaşarak sürece katkıda bulunabilirsiniz.

Emre Becerir, Kapadokya’nın sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de yaşam alanı olduğunu belirterek şu çağrıyı yaptı:

"Kapadokya, atalarımızdan miras aldığımız ve gelecek kuşaklara aktarmamız gereken bir değerdir. Eğer bugün harekete geçmezsek, birkaç on yıl içinde bu eşsiz mirası kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağız. Tüm vatandaşlarımızı duyarlı olmaya, Kapadokya'nın korunması için yetkililerle iş birliği yapmaya ve sürece aktif olarak katılmaya davet ediyorum."

Kapadokya, turizmin baskısıyla kimliğini kaybetmeden, doğası ve kültürüyle var olmaya devam edebilecek mi? Bu sorunun yanıtı, bugün alınacak önlemler ve halkın bilinçli hareket etmesiyle belirlenecek. Geleceğe yaşanabilir bir Kapadokya bırakmak için, birlikte hareket edelim!