KÜLLİYE CAMİ Î
İslam’a göre “keşke” demek uygun değildir. Niçin biliyor musunuz? Müslüman yapacağı işi istişare ile yapar da ondan. “İstişare eden yanılmaz, istihare eden aldanmaz” “istişarede bereket vardır.” buyuruyor Efendimiz. İstişarenin sonucunda yapılan bir işin sonucu nasıl tezahür ederse etsin. Kula düşen yüzünü bile ekşitmeden sonuca razı olmasıdır.
Devlette hiçbir yönetici baki değildir. Zamanı geldiğinde nöbet değişimi esastır. Yönetici koltuğuna oturanlar, yapacakları işi bu yüzden istişareyle yapması gerekir. Sistemler, gelenekler ve hatta teamüller yönetimde dikkate alınmalıdır. Bunlar göz ardı edilirse sıkıntılar da peşi peşine gelir. Devletin malı/parası şahsi mala/paraya göre daha çok korunmalıdır. Harcama yaparken çok daha dikkat edilmelidir.
Geçmişte görev yapanlar bu durumlara dikkat etti veya etmedi. Eğer ortaya bir hizmet konmuş ve yarım kalmışsa “devlette devamlılık esastır”kaidesi gereğince gidenin yerine gelen yarım kalan o projeyi tamamlamalıdır. Çünkü kamu kaynağı harcanmıştır. Herkesin hakkı vardır.
Gelen ve giden yöneticiler “…devlet malı deniz, yemeyen domuz…” mantığından hareketle savruk davranırsa, burada değilse bile öbür tarafta bunun hesabı sorulur.
KÜLLİYE CAMİİBu ilkelerden sonra meseleyi Külliye diye maruf olan Nevşehir’in eski özlerine, sel yatağına yapılan devasa camiye getirmek istiyorum.
Oraya neler yapılacaktı neler!... Önceleri Kızılırmak’tan su getirilerek Türkiye’nin değil dünyanın en kapsamlı parkı, dinlenme alanı yapılacaktı! Yapılmadı...
Daha sonra sanırım merkezi ABD veya Hollanda olan Uluslararası bir kuruluş tarafından golf sahası ve sair müştemilatıyla birlikte gene dünyanın en büyük kongre merkezi yapılacaktı! Hem de beş yüz milyon dolar harcanarak.Yanlış duymadınız 500 milyon dolar!.. Üstelik Nevşehir’den de en az beş yüz kişi çalışacaktı!.. Olması muhal bu proje o kadar gerçekçi anlatıldı ki, herkes inanmaya bile çalıştı. İnsanlar nasıl inanmasın ki, şirketin Avrupa temsilcisinin de katılımıyla Dedeman’da görkemli bir tanıtımı dahi yapılmıştı!..
Tüm bunlar geride kaldı ve en sonunda cami, İmam Hatip Liseleri, Kuran Eğitim Merkezi ve Müftülük binasının yapımına karar verildi/verdi... Karar veren/ler görevden ayrılınca okullar ve müftülük binası tamamlanırken Cami yarım kaldı.
Geçmişte ve günümüzde orayla ve oranın yapılmasına karar veren/lerle ilgili söylenmeyen laf kalmadı. Geldiğimiz noktada hiç kimsenin“armudun sapı üzümün çöpü” demeden bu cenazenin kaldırılması için gerekli özveride bulunması gerekmektedir. Nevşehir’e ve Nevşehirliye yakışan da budur.
Bir önceki milletvekilleri ve belediye başkanı Diyanette çalışmama rağmen beni dikkate almadan cami için Diyanet İşleri Başkanını ziyarete geldiler. Hem de iki defa…
Başkan da durumu bana sordu. “Başkanım lütfen elinizden geleni yapınız. Sizin/Diyanetin yardımı olmadan bu cami yapılamaz…” dedim.
Bunun dışında da her görüştüğümüzde Nevşehir’le ilgili bir konu açılsa Külliye Camisini soruyordu. Nevşehir’e gitme konusunda istirhamda bulunduğumda Külliye Camisi bitsin de açılışına gidelim dediğinde; “Başkanım bu beyanınız gitmeyelim demektir” dedim. “Niçin” dedi. “Çünkü hiçbir faaliyet yok ta ondan…”
Nitekim “Diyanet Şehir Buluşmaları” bağlamında Nevşehir’i öne aldık. Kışın Diyanet İşleri Başkanıyla geldiğimizde giden valimizİlhami Aktaş, giden müftümüz Yakup Öztürk başta olmak üzereSeyit İnce, Ercan Civelek, Ahmet Avlanmaz, M. Ali Öbekli, Ekrem Nurluvs. gibi şehrimizin ileri gelenleri Diyanet İşleri Başkanına Külliye Camine yardım talebinde bulundular. Diyanet İşleri Başkanı yarım camiyi yerinde gördü ve inceledi.
Diyanete gittiğimizde geçmişte yapılan yardımlara da bakılarak yeniden beş yüz bin tl daha gönderilmesi talimatını verdi. Başkan ısrarla hem Nevşehir’egeldiğinde hem de parayı gönderdikten sonra inşaata bir an önce başlanmasını istedi… Malum salgın hastalıktan olacak ki, henüz yeni bir başlangıç olmadı. Araya giren ve tüm dünyayı esir alan koronavirüsünazalması ve yeni normalleşmeyle beraber yakın zamanda caminin yapımına başlanacağını umuyorum.
Şehrimizin kanaat önderlerinden Ticaret ve Sanayi odası Başkanı Arif Parmaksız Bey’i TOBB’daki makamında ziyaret ederek cami meselesini görüştük. Vali ve müftünün verdiği sevindirici havadisten daha güzel haberi Arif Bey verdi.
KÜTÜPHANE Nevşehir İl Kültür Müdür vekili kıymetli Cengiz Ekici Bey bir gün arayarak Külliye Caminin altına kütüphane yapılmasıyla ilgili Diyanete yazı gönderdiklerini, yalınız Müftü beyin bir takım tereddüdünün olduğunu söyledi.
Müftüyle görüşüp oraya kütüphanenin yapılması konusundaki olumlu kanaatimi söyledikten sonra gönderilen evrakla ilgilenerek çabuklaşmasını sağladım. Ardından da Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphane ve Dokümantasyon Genel Müdürü Hamdi Turşucu Bey’i arayarak buranın öneminden bahsettim. O da çevre düzenlemesiyle birlikte özel bir kütüphane yapılması için çalışacağını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığından bir miktar paranın bile tahsis edildiği söylenmişti. Rahmetli Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun buraya geldiğinde orayı da ziyaret etmişti. Bu konu da gerek Cengiz Bey ve gerekse Hamdi Bey’in çok ilgilendiğini biliyorum. Kütüphanenin son durumu nedir bilmiyorum…
TAZE KAN VE AVANTAJ
Bir önceki valimize ve müftümüze şehrimize yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür ederim. Yeni gelen valimiz ve müftümüze de hoş geledeniz der, başarılar dilerim.
VALİ2001-2006 yıllarında Gülşehir kaymakamlığı yapan, muhtelif şehirlerimizde vali yardımcılığı ve ilçe kaymakamlıklarının ardından şehrimize vali olarak gelen, Gülşehir eski kaymakamı Sayın İnci Sezer Becel’ide Külliye Camii başta olmak üzere birçok alanda yapacağı hizmetler için çok ciddi avantaj olarak görüyorum.
Gülşehir’de kaymakamlık yaptığı yıllarda ben de Özel İdare Genel Sekreteri görevini deruhte ediyordum. Birlikte çalışmalarımız oldu. Gayret ve çalışkanlığına şahidim.
MÜFTÜ Uzun süre Avanos müftülüğü ve Nevşehir müftü yardımcılığı, bilahare Adana müftü yardımcılı yaptıktan sonra şimdi de Nevşehir müftüsü olan kıymetli Ahmet CelalettinAltunkayabilgi, görgü ve tecrübesiyle Külliye Camii ve diğer hizmetler için ciddi bir avantaj olarak görüyorum.
HULASA gördüğüm o ki, Nevşehir’de hemen herkes bir an evvel bu caminin yapılmasını istiyor. Yapacak irade varsa yolu da vardır. İşin başına da Nevşehir’in tanıdığı, bildiği ve güvendiği esnaflarından Seyit İnce Bey getirilmiş. Seyit Bey’in bu konudaki iyi niyet ve gayretine şahidim. Ahmet BELADA