2 Şubat 2024 tarihinde ebediyete irtihal eden Kapadokya Üniversitesinin kurucusu, fikir ve edebiyat dünyamızın değerli kalemlerinden, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi, ülkemizin önemli mütefekkir ve yazarlarından Alev Alatlı anısına ikincisi düzenlenen “Alev Alatlı’yı Anlamak Sempozyumu” başladı.

Ülkemizin fikir ve düşünce dünyasına yön veren; yazı, makale, kitap ve söylemleriyle ufuk açan, toplumun geniş kesimini derinden etkileyen, aynı zamanda eleştirileri ve yorumlarıyla birçok insana rehber olmuş usta eğitimci, Üniversitemizin kurucusu değerli isim Alev Alatlı’yı anmak üzere Üniversitemiz Oktay Sinanoğlu Konferans Salonu’nda bir araya geldik. Sempozyum, saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın ardından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sempozyum mesajının okunmasıyla başladı.

Sempozyuma; Milli Eğitim Eski Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer ve eşi Nebahat Özer, Nevşehir Vali Yardımcısı Kübra Karaalioğlu, Kayseri AK Parti Milletvekili Ayşe Böhürler, Ürgüp Kaymakamı Mesut Tabakçıoğlu, Rektörümüz Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Ürgüp Belediye Başkanı Ali Ertuğrul Bul, Mütevelli Heyet Başkanımız Funda F. Aktan ve eşi Kaan Aktan, KÜN Mütevelli Heyet Üyesi Mustafa Uysal, Alev Alatlı Eğitim ve Sağlık Vakfı Üyesi M. Hakan Ünser, APM Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Kanbolat Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Halil İbrahim Ünser, akademisyenler ve davetliler katıldı.

Milli Eğitim Eski Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer: "Kapadokya Üniversitesi Alev Alatlı’nın en önemli eserlerinden biri oldu."

Sözlerine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye, Türkiye'den fazladır.” sözlerini hatırlatarak başlayan Prof. Dr. Mahmut Özer, Alatlı’nın Türkiye’nin karşılaştığı zorluklarda hayatın akışkanlığını sağlayabilmek için gece gündüz demeden dil inşası için çabalayan önemli bir filozof ve mütefekkir olduğunu vurgulayarak “Alev Alatlı, Alev Alatlı’dan fazladır” dedi.  Alatlı’nın sırça köşklerde kendisini toplumdan yalıtan aydınlardan biri olmadığını vurgulayan Özer, “O zorluklardan hiçbir zaman şikâyet etmeye imkân tanımadı. Türkiye’ye inanıp Türkiye'nin zorluklarını aşabilmesi için hep çırpınmamızı istedi. En önemli eserlerinden bir tanesi de Kapadokya Üniversitesi oldu. Ben inanıyorum ki Kapadokya Üniversitesi ile Türkiye'deki insanlarımızla Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken Alev Alatlı'yı tekrar tekrar okuyacağız, tekrar tekrar anlayacağız. Allah'ın izniyle Alev Alatlı daha çok yaşayacak, bize yol göstermeye devam edecek.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Nevşehir Vali Yardımcısı Kübra Karaalioğlu: “Bugün burada, onun mirasını yaşatmanın ve eserlerini nesiller boyu aktarmanın sorumluluğunu taşıyoruz.”

Alev Alatlı'nın yazın hayatının, edebiyatın ötesinde, toplum üzerine cesur bir tavır sergileyen yolculuk olduğunu ve toplumsal sorumluluklarının farkında olarak nasıl bir toplumda yaşaması gerektiğini cesur bir şekilde aktardığını belirten Karaalioğlu, Alatlı’nın eserlerinde hem bireysel hem de toplumsal değerleri sorgulayarak insan hakları ve özgürlük mücadelesine büyük katkılar sağladığını vurguladı. Nevşehir Vali Yardımcısı Kübra Karaalioğlu, “Bizlere sadece bir yazar olarak değil, bir düşünür olarak da ilham verdi. Alev Alatlı'nın değerli fikirleri ve yazın dünyası, genç zihinlerin şekillenmesinde, toplumsal sorumluluklarının bilincinde bir birey olmalarında önemli bir ışık olacaktır. Bugün burada onun mirasını yaşatmanın ve eserlerini nesiller boyu aktarmanın sorumluluğunu taşıyoruz.”

Rektörümüz Prof. Dr. Hasan Ali Karasar: “Kapadokya Üniversitesi olarak ‘Büyük Türkiye Yüzyılı’nın gerçekleşmesi için kadrolar yetiştirmeye gayret ediyoruz.”

Alev Alatlı’yı anarak sözlerine başlayan Rektörümüz Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, Alatlı’nın Üniversitemiz için büyük şans olduğunu vurgulayarak, Alatlı’nın eğitim yöntemi, programları ve felsefesiyle harmanlanıp, dantel gibi, oya gibi işlenerek bugünlere geldiğini söyledi. Karasar, “Hiçbir zaman bilinçsiz kabullerin insanı olmadı, bir oldu bittiye her zaman karşıydı. Hayatta her şeyin önüne ahlakı koyuyordu. Meslekten önce ahlak, aidiyetten önce ahlak, ahlak… Bu ahlak sayesinde başarmak istediği bir hedefi vardı. O da sadece Türkler, Müslümanlar, yakın komşularımız değil, bütün insanlık ve gezegende yaşayan her mahlukat için haysiyet, özellikle insan toplumu için insan haysiyetini önde tutan, kimsenin izzeti nefsinin kırılmadığı, kimsenin mensup olduğu görüşten, fikirden, milletten, dinden dolayı ayrımcılık görmediği bir dünya hayal ediyordu. Kapadokya Üniversitesi olarak “Büyük Türkiye Yüzyılı”nın gerçekleşmesi için kadrolar yetiştirmeye gayret ediyoruz. Alev Hocamızın her zaman dediği gibi ‘Hakikat sonrası 21. yüzyıldaki derin virajı kazasız, belasız atlatmamız için elimizden geleni yapacağız’.”

Mütevelli Heyet Başkanımız Funda F. Aktan: “Annem burada olsaydı eminim ki “Orada kimse var mı?” çağrısına bir karşılık bulmaktan, burada bir karşılığı olduğunu görmekten çok büyük bir mutluluk duyardı.”

Alev Alatlı'nın vefatının birinci yıl dönümünde, Alatlı’yı anmak üzere Kapadokya Üniversitesine gelen tüm konuklara gösterdikleri kadirşinaslık ve samimiyet için şükranlarını sunan ve teşekkürlerini ifade eden Mütevelli Heyet Başkanımız Funda. F. Aktan, “Annem burada olsaydı eminim ki “Orada kimse var mı?” çağrısına bir karşılık bulmaktan, burada bir karşılığı olduğunu görmekten çok büyük bir mutluluk duyardı”.  Alatlı’nın en büyük sevdasının Türkiye olduğunu söyleyen Aktan, Alatlı’nın akıl, ahlak, adalet, adap ve aşk mottosunu hatırlattı. Aktan, “Akıl, ahlak, adalet, adap ve aşk. Ona göre akıl, insan olmanın vazgeçilmez koşuluydu ancak tek başına yeterli değildi. Ahlakın rehberliğinden yoksun bir akıl her zaman kötüye kullanılma riski taşır. Adalet, ahlaki değerleri yüceltmenin ve onurlandırmanın yegâne yoluydu. Özgürlükten çok daha önemli bir yere sahipti. Ahlaki değerlerle şekillenmeyen özgürlükler de tıpkı akıl gibi kötülüğe sapabilir. Adap, akıl, ahlak ve adalet üçlüsünün yöntemiydi, usulüydü. Tabii “aşk” insanoğlunun varoluşunun sırrıydı, dünyayı her gün yeniden kuran yegâne güçtü. Annem hayaline iştirak etmekte zorlandığımız zamanlarda “Eğitimimizin zekâtını veriyoruz, yorulmak yok, vazgeçmek yok” derdi. Biz yorulsak da o hiç yorulmadı. Biz cesaretimizi kaybetsek de o kaybetmedi.” dedi. Aktan, Alatlı’nın rahatsızlığının son gününde dahi “Söyleyecek çok sözüm, yapacak çok şeyim vardı.” dediğini belirterek sözlerini sonlandırdı.

3-4 Şubat 2024 tarihlerinde iki gün boyunca sürecek sempozyumda, “Hayatımda Derin Bir İz: Alev Alatlı”, “Bir Mütefekkir Romancı”, “Daha İyi Bir Dünya Yaratma Çabası: Onarımcılar ve Turna”, “Alev Alatlı’nın Romancılığı”, “Ütopya ve Distopya Arasında Alev Alatlı” temel başlıkları ele alınacak. Davetli katılımcıların konuşmalarıyla ve sunumlarıyla katkı sunduğu sempozyuma, akademik çalışmaları ile kendi alanlarında isim yapmış, aynı zamanda rahmetli Alev Alatlı ve eserleri ile ilgili çalışmalar üretmiş, kendisiyle muhtelif zamanlarda fikir teatisinde bulunmuş yetkin bilim insanları katkı sunacak.