Ramazan'ın gelişiyle beraber bir kısmı dini inançtan bir kısmı da artık kültürel kodlara işlemiş belirli şeyler ortaya çıkar. Genelde yetişkin ya da yaşlılardan duymaya alıştığımız "Nerede o eski Ramazan'lar?" hayıflanmasının ne kadar da haklı bir özlem ve sitem ögesi barındırdığını sizler için listeledik.
1. Ramazan'ın farklı bir heyecanı olur, çarşı pazar kalabalıklaşır, alışverişler artardı.
Daha çok yemek içmek için değil, daha çok paylaşmak içindi.
Çarşı pazar yine kalabalık ama ortada alışveriş yok, herkes gıdım gıdım harcıyor.
İnsanlar harcayacak fazla paraları olmadığından yakınıyor. Ramazan'da fiyatların fazlasıyla şişirildiğinden şikayetçiler.
2. Pide kuyruğunda beklerken dönen muhabbetler ve o kokuyla insanların kendini terbiye edişini hatırlarsın.
Şimdi ise saygısızca pide kuyruğuna kaynak yapıp hızlıca evine gitmek isteyen insanlar türedi. Sahurlarında ise pide yaptıracak sadece bir kaç fırının tekelinde kaldı vatandaşlarımız.
3. Bir tas çorba ile doyan insanların yeme içmeyi abartmaması, israf etmemesiydi.
Şimdilerdeyse sadece kuş sütünün eksik olduğu masalarda oruçlar açılıyor. Şükür yok görgü kültür medeniyet unutulmuş bir elinde kaşık diğerinde cep telefonu sohbetsiz muhabbetsiz iftarlar...
4. Eş-dost ile güzelleşen iftar sofralarının kıymeti bilinirdi.
O sofra birliktelikleri insanları bir başka yakınlaştırırdı. Paylaştıkça bereketlenirdi lezzetlenirdi sofralar...
Artık kimse kimsenin kapısını çalmaz olmuş, yalnızlaşmış. İftarlarda yalnızlaşmış insanlar ve herkes boy aynasına bakmadan ona buna şuna atıyor topu. İnsan yaşantısını Siyaset değil kendi belirleyebilmeli ama maalesef işte herkes işine geldiğince...
Ne birbirini iftara çağırır, ne de bir davete icabet eder.
5. Ramazan paketleri özenle hazırlanıp kimse bilmeden dağıtılırdı.
Çünkü yardımın gizli olanı makbuldür. Bir elin verdiğini diğerinin bilmemesi meselesi.
Şimdilerde ise medya ordusu eşliğinde şov yaparak dağıtılıyor.
Yardıma muhtaç insanların ne kadar rencide olacağı ya da ezileceği hiç düşünülmeden.
6. İftar çadırları, evlerinde çorba kaynatacak durumu olmayanlar boynu bükük kalmasın diye kurulurdu.
Bu mübarek ayda herkesin karnı doysun istenirdi.
Şimdilerde ise iftar çadırları turistik gezi objesine dönüşmüş durumda.
Bu durumun en kötü yanı ihtiyaç sahiplerinin bu yardımlara ulaşmakta zorlanıyor olması.
7. Çocuklara şefkatle yaklaşılıp sevilir, gönülleri kırılmamaya çalışılırdı.
Şimdi gönül kırmamayı bırak, iftar çadırlarında hatta camide bile kafasını kırmaya teşebbüs ediliyor.
8. Geleneksel şerbet ve tatlılar yenir, sokaklar bayram yeri gibi olurdu.
9.Artık herkes tatlısını pastaneden alıp evinde yiyor.
10.Sokaklar boş, küçük esnaflar sinek avlıyor.
11. İnsanlar Ramazan'da sadece midenin değil, bütün bedenin ve ruhun ibadeti olduğu bilincine sahiptiler.
Artık sadece belli bir zaman diliminde mideni boş bırakmaktan ibaret.
12. Özellikle yaşlılar ve çocukların gönlü hoş tutulmaya çalışılırdı.
Belki bir ziyaretle belki bir yardımla belki bir hatır sormayla bunu yapmak mümkündü.
Şimdi ise hepsi unutuldu. Ramazan da onlar için sıradanlaştı.
13. Önceden Ramazan'ın en büyük göstergesi paylaşımdı.
Tanımadığın insanlarla yardımlaşmak önemliydi.
Şimdi yine paylaşım var ama sadece kendisiyle aynı masada oturanlar arasında...
"İnşallah eskiyi aramak değil doğruyu bulmaya çalışırız...."
Allah kabul etsin...
Nerede o eski Ramazanlar ...
Orta yaş ve üstü için vatandaşlarımızın "Nerede O Eski Ramazanlar " sözlerini duyar gibiyiz. Peki eskiden Nevşehir'de ramazanlar nasıldı...
Bunlar da ilginizi çekebilir