Nevşehir de hemen hemen hepimizin ya bahçesi ya bağı yada tarlasında gördüğümüz Kayısı ve badem ağaçları bahar ayıyla birlikte önce çiçek açtı bugünlerde ise çağlaya dönüştü…

Küçükken avucumuza tuz alıp bahçedeki ağacın tepesine çıkar çağlaları tuza batırıp yerdik. Çocukluğunu Nevşehir'de geçirenler bu konuda oldukça şanslı... 

Peki Çağla'nın inanılmaz mucizevi şifalar dağıttığını biliyormuydunuz…

Çağla, kayısı ve badem gibi meyvelerin yeşil ve körpe haline verilen addır. Yılda sadece 15-20 günlük bir süre için tüketilebilir. Ağaçları pembe beyaz çiçekler açar.Meyvesi yaz boyunca giderek büyür ve olgunlaşır, sertleşir. Çekirdeğinin içi besin değeri yüksek bir kuruyemiş olarak da tüketilir. Her gün yiyeceğimiz bir avuç çağla, bağışıklık sisteminize güç katar ve bir çok tehlikeli kanser türüne karşı vücudumuzda kalkan oluşturur.

Çağla, badem ve kayısı çekirdeğinin çiğ halidir. En erken yenebilen meyvelerdendir ve yılda sadece 15-20 günlük bir süre için tüketilebilir. Faydalarını sıralayacak olursak:

• Kötü kolesterolü düşürür.

• Kilo vermeye yardımcı olur.

• Safra taşı oluşumunu azaltır.

• Vücutta iltihabik reaksiyonlara neden olan C reaktif proteinin düzeyini düşürür.

• Yüksek lif içeriği ile barsaklardaki iyi bakterilerin oluşumunu artırarak probiyotik etki yaratır.

• İçerdiği yüksek potasyum ile tansiyonu düzenler.

• Zeytinyağının içerdiği tekli yağ asitlerini içerir. Kalp ve damar sağlığının korunmasında önemli rolü vardır.

• Güçlü bir antioksidan olan vitamin E’yi içerir. Cilt sağlığında etkilidir.

• Magnezyum kas kasılması ve özellikle kalp için önemli bir mineraldir. İçerdiği yüksek magnezyum ile hem toplar ve atar damarları geliştirir hem de kanın oksijenlenme oranını artırarak metabolizmayı hızlandırır.

• Yüksek lif içeriği ile kan şekerini yükseltme düzeyi (glisemik indeks) de düşüktür.

Çağlanın Faydaları Nelerdir?


Antioksidan yönünden de çok zengin olan çağla, B ve E vitaminleri ile protein, demir, kalsiyum ve fosfor içermektedir.

Ana öğünlerde salata içerisinde de tüketilebilen çağla, sinirleri güçlendirir.

Göğüs hastalıklarını ve zihin yorgunluğunu giderir. Kolesterolü düşürür, kalp krizi riskini yüzde 50 azaltır.
İçerisinde Omega-3 de bulunduran çağla, kan pıhtılaşmasını ve damar sertliğini önleyip, tansiyonu da düşürür.

Uykusuzluk, halsizlik, baş dönmesi gibi belirtilerin zamanla azalmasına da yardımcı oluyor.

30 gramı ortalama 160 kalori olan ve sadece 20 günlük tüketim şansı olan bu güzel meyve sağlığa da oldukça yararlı.  • Kötü kolesterol olan LDL’yi düşürür. • Kilo vermeye yardımcı olur. • Safra taşı oluşumunu azaltır. • Vücutta iltihabik reaksiyonlara neden olan C reaktif proteinin düzeyini düşürür. • Yüksek lif içeriği ile barsaklardaki iyi bakterilerin oluşumunu artırarak probiyotik etki yaratır. • İçerdiği yüksek potasyum ile tansiyonu düzenler. • Zeytinyağının içerdiği tekli yağ asitlerini içerir. Kalp ve damar sağlığının korunmasında önemli rolü vardır. • Güçlü bir antioksidan olan vitamin E’yi içerir. Cilt sağlığında etkilidir. • Yüksek kalsiyum içeriği ile günlük alınması gereken kalsiyum miktarına farklı kaynak olarak katkıda bulunabilir. • Magnezyum kas kasılması ve özellikle kalp için önemli bir mineraldir. İçerdiği yüksek magnezyum ile hem toplar ve atar damarları geliştirir hem de kanın oksijenlenme oranını artırarak metabolizmayı hızlandırır. • Yüksek lif içeriği ile kan şekerini yükseltme düzeyi (glisemik indeks) de düşüktür.

Foto:Serkan Tunç
Kaynak: Hurriyetaile.com