MUSİAD Nevşehir Başkanı Ahmet Çakır ve Yönetim Kurulu Üyeleri, “Yeşil Dönüşüme Hazır Mısınız?” konulu değerlendirme toplantısında bir araya geldi. Başkan Çakır, toplantı sonrası İhracatçılar için çok önemli olan "AB YEŞİL MUTABAKAT" hakkında önemli açıklamalarda bulundu!
Tam adı AB Yeşil Mutabakatı olan bu anlaşma, Avrupa’nın 2030 yılına kadar karbon salınımlarını %55 oranında azaltma ve 2050 yılına kadar dünyanın ilk karbon-nötr kıtası olma hedefini pekiştiren bir stratejiler bütünü. Bu plandaki ana başlıklar kirliliğin ortadan kaldırılması, sürdürülebilir sanayi ve üretim, biyoçeşitliliğin korunması, sürdürülebilir ulaşım, temiz enerji ve doğa dostu inşaat olarak listeleniyor.
Yeşil Mutabakat çerçevesinde her ülke kendi içinde 2050 yılına kadar iklim değişikliğiyle mücadele için yapabileceklerine dair bir eylem planı oluşturuyor. Doğal kaynaklarının bilinçsiz tüketiminin önüne geçmek ve iklim krizini bir nebze olsun hafifletmek için oluşturulan bu eylem planında Türkiye’nin de imzası bulunuyor.
Yeşil Mutabakat Neden Önemli?
Yeşil Mutabakata imza atan ülkeler belirledikleri eylem planlarını hayata geçirdiklerinde küresel iklim krizinin etkilerini azaltmış olmayı umut ediyor. Bu anlaşma ile karbon salınımının belirlenen sektörlerde en aza indirilmesi ve daha çevre dostu teknolojilerin üretim süreçlerine entegre olması bekleniyor. Uluslararası bir anlaşma olan Yeşil Mutabakat, 193 ülkenin katılımıyla gezegenin geleceğini olumlu yönde değiştirme gücüne sahip.
Sınırda Karbon Düzenlemesi Nedir?
Orijinal adı Carbon Border Adjustment Mechanism (CBAM) olan, Sınırda Karbon Düzenlemesi, Yeşil Mutabakat kapsamında 1 Ocak 2023 yılında uygulanmaya başlayacak olan bir regülasyon sistemi. Bu regülasyon çerçevesinde Avrupa Birliği ülkelerinin daha düşük emisyon hedefi olan ülkelerde üretim yapmasının ve bu ülkelerden ürün ithal etmesinin önüne geçilmesi hedefleniyor.
Sınırda Karbon Düzenlemesi ile ürünlerini AB dışı ülkelerde üreterek bir nevi karbon kaçağı oluşturmayı düşünen firmalar için ithal edilen bu ürünlere bir vergi ekleniyor. Bu verginin karbon kaçağı oluşma riskinin en yüksek olduğu gübre, demir-çelik, alüminyum, elektrik ve çimento sektörlerinde uygulanması planlanıyor. Böylece üretim süreçlerinin AB içinde tamamlanmış olması da amaçlanıyor.
Sınırda Karbon Düzenlemesinin Türkiye Ekonomisine Etkisi
Türkiye ve AB ülkeleri arasında yukarıda bahsedilen sektörler başta olmak üzere birçok alandaki ticaret ilişkilerinin Sınırda Karbon Düzenlemesi mekanizmasından etkilenmesi bekleniyor. İhracatçıların bu durumdan daha az etkilenebilmeleri için üretim süreçlerini olabildiğince düşük emisyonlu ve çevre dostu olacak şekilde yeniden düzenlemeleri büyük önem taşıyor.
iHRACATCILARIN
ALABILECEGI ÖNLEMLER
•Sektorler ozelindeki düzenlemeler yakından takip edilmeli
•Şirketlerin karbon salım ölçümleri yapılmalı
•Karbon salım muhasebesi oluşturup SKD maliyetleri hesaplanmali
•Yeni yatırımlar Yeşil Mutabakat hedefleri dogrultusunda yapılmalı
•Modern teknolojiler kullanilarak karbon salimi ve atiklar azaltilmali
•Sürdürülebilir ve geri
dönüştürülebilir malzemeleri
kullanılmalı
•Üretim ve dağıtım sürecinde
temiz ve yenilenebilir enerji
kullanimalı