Güncel

Nevşehir'in Başdere köyü yeniden belde statüsü kazandı

Nüfusunun az olması nedeniyle 2014'te belde statüsünü kaybeden Başdere, köye dönüştürüldü. Bunun üzerine köy muhtarı Bünyamin Uluçay tarafından hukuki süreç başlatıldı.

Tüzel kişiliğinin devam ettirilmesi amacıyla açılan davada Ankara 7. İdare mahkemesi, Başdere köyünün belde statüsünün korunması yönünde karar verdi.

Yeniden belde statüsüne kavuşan Başdere için seçim yapılıncaya kadar Valilik makamınca belediye başkanı olarak, vekaleten atama yapılacağı öğrenildi.

Belde belediye başkanlığı için seçim süreci ise daha sonra belirlenecek.

Başdere ile birlikte Nevşehir'de Belde sayısı 15'ten 16'ya çıkarken, Belediye sayısı da 23'ten 24'e yükseldi.

........................

Nevşehir'de Ürgüp'ün çok şirin yayla beldesi; Başdere (Başköy)

Başdere Beldesi; Nevşehir iline 40 km, Ürgüp ilçesine 20 km uzaklıktadır. Yerleşim, daha önceleri Başköy adıyla bir köy iken, 29 Şubat 1972'de "Başdere" adıyla belde belediyesine dönüştü. Kasabanın belediye statüsü, nüfusunun 2000 kişinin altına düşmesi üzerine 2014 yılında sona erdi.

Başdere, Ürgüp'e 20 km. uzaklıkta, 1525 m. Rakımda kurulan bir yayla köyüdür. 1971 yılına kadar Kayseri'nin İncesu kazasına bağlı iken Başköy ismi ile anılmakta idi. 1971'de halk oylaması sonucu Ürgüp'e geçilerek 1972 yılında kasaba olarak Başdere ismini almıştır. Kasabanın ilk belediye başkanı rahmetli İzzet Atay dır. 

Başköy iken Eyüplü ve Sultanım olarak iki mahalleden ibaretti. Kasaba olunca mahalle sayısı Sultanım, Eyüplü, Orta ve Yeni Mahalle olarak 4 mahalleye ayrılmıştır.

Eyüplü ve Sultanım mahalleleri eski yerleşim olduğundan şu anda ikamet eden sayısı oldukça azdır. Yeni ve Orta Mahallelerin yerleşim alanı, imar durumu ve altyapısı daha düzgün olduğundan nüfus yoğunluğu bu iki mahallede toplanmaktadır. Kasabanın su, kanalizasyon ve imar durumu iyi durumda olup sıkıntı çıkmamaktadır.

Kasabanın rakımı yüksek olduğundan kışları çevreye göre oldukça sert geçmesine rağmen yazın yayla havası hakimdir. Kasabanın iklimine bağlı olarak geçimini tarım ve hayvancılıktan karşılamaktadır. Kasabada bulunan sulama kooperatifi vasıtasıyla açılan kuyular sayesinde sulu tarım alanları gittikçe genişlemektedir. Özellikle nohut, fasulye ve karpuzu meşhurdur. Turizmden hemen hemen hiç pay alamayan köy halkı arazinin de dar ve dağlık olmasından dolayı maddi olarak sıkıntı çekmekte olup işsiz genç nüfusu fazladır.

Kasabanın kadastro çalışmaları tamamlanmış olup tapusuz arazi kalmamıştır.

Kasabada eğitim Başdere İlköğretim Okulu'nda yapılmakta olup okulumuza Akçaviran, İltaş ve Demirtaş köylerinin öğrencileri de taşınmaktadır. Kasabada eğitim durumu oldukça yüksek olup okuma yazma bilmeyen hemen hemen yok denecek kadar azdır. Başdere de sağlık Ocağı, Sulama Kooperatifi ve bir adet İlk ve orta Okulu, Halk Kütüphanesi bulunmaktadır.

Yayınlanmış Osmanlı Devleti dönemine ait bir deftere göre Başköy; 1530 yılında Ürgüp kazasına bağlıydı. Sonraki dönemde Başköy, Osmanlı Devleti'nde meydana gelen idari değişikliklere bağlı olarak Ürgüp, İncesu ve Niğde kazalarına bağlı olmuştur. Başköy, 1972 yılına kadar Kayseri'nin İncesu ilçesine bağlı bir köydü. Belediye teşkilatının kurulması ve Ürgüp'ün ilçe olması üzerine Başdere adını alan kasaba Nevşehir iline ve Ürgüp ilçesine bağlandı.

Kasabaya  ilk yerleşim 1300 yılında olmuş
 

Kasabada Türkler öncesi yerleşme Asurlara kadar uzanmaktadır. Kasabada Sultanımönü civarında Romalılara Ait yerleşmelere rastlanır. Eskibaşköy ,Hodul dağı ve derecik mevkinde Rumlardan kalma yerleşme ve kilise Kalıntıları vardır.  Sultanımönü civarında Romalılara Ait yerleşmelere rastlanır.

Kasabaya ilk yerleşme tarihi hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, Şeyh Turhasan Veli Tekkesi ve Selçukluların Orta Asya’dan gelen Türkleri Anadolu’ya yerleştirme politikasına dikkat edecek olursak ilk yerleşme tarihi 1300’lü yıllara dayanmaktadır. Kasaba halkının horasanda geldiği anlatılır. Ayrıca kasabanın doğusundaki Sultanım önü mevkiinde Anadolu Selçuklu döneminde büyük bir yerleşme bulunmaktadır. Yerleşmenin Sultan Alaettin Keykubat eşi tarafından kurulduğu anlatılır. Bu yerleşme toprak kayması sonucunda kaybolmuştur. Caminin taşları toprak altından çıkarılıp sultanım mahallesindeki caminin yapımında kullanılmıştır.

Küçük köylerin birleşmesiyle kurulmuş

Geçmiş yılarda Başköy Kasabası 17.yy da derbent savunması amacıyla küçük köylerin birleştirilmesi sonucu kurulmuştur. Kasaba 1972 yılında Kayseri’den ayrılıp Nevşehir’e bağlanmıştır.

Köyün yüzölçümü 50.650.000 metrekaredir. Köyün doğusunda İncesu ilçesi, Batısında Akçaören köyü, Güneyinde Kesteliç köyü, Kuzeyinde Akköy ve Demirtaş köyleri vardır.

Kasaba yüksekliği bin 535 metre olan bir plato üzerinde kurulmuştur. Nevşehir’in en yüksek dağı olan Hodul dağı kasabanın güney batısındadır.

Gelir kaynağı tarım ve hayvancılık

Loading...

Kasaba iklim ve bitki örtüsü İç Anadolu Bölgesi'nde görülen karasal iklim hakimdir. Arazi yapısı düz sayılabilecek kadar engebesizdir. Toprak kumlu ve humusludur. Patates ve buğday başta olmak üzere arpa, çavdar ekimi yapılmaktadır.

BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIĞA ÖNEM VERİLİYOR

Başdere'de tarım işleri azalırken, özellikle büyükbaş hayvancılığı ekonomik uğraş alanı olmuş. Öyleki neredeyse her evde büyükbaş hayvan var.

Nüfusu; 2023'te 889 kişidir

Yıllara göre köy nüfus verileri

2020

1.013

2019

1.031

2018

1.046

2017

1.125

2016

1.215

2015

1.255

2014

1.340

2013

1.710

2012

2.131

2011

1.822

2010

1.852

2009

1.946

2008

1.979

2007

2.019

2000

1.947

1990

2.292

Eski dönem Belediye başkanları

Seçildiği yıl

Belediye başkanları

2009

Mustafa Karaman (AK Parti)

2004

Hasan Hüseyin Öksüz (AK Parti)

1999

Hasan Hüseyin Öksüz (FP)

1994

Mustafa Ermin (ANAP)

1989

Hasan Güzeller (DYP)

1984

Mustafa Ermin (DYP)

1977

Mustafa Öncü (BĞMSZ)

1973

İzzet Atay (CHP)

1972

İzzet Atay (CHP)

ÜRGÜP / BAŞDERE TURHASAN TÜRBESİ.

Başköyden İncesu'ya inen tepedeki Tekke dağindaki Türbede yatan Turhasan hz.için her yil haziran ayi 25 günü civarinda Törenle anilmaktadir. Törende misafirlere etli pilav ikrami yapilmaktadir

ŞEYH TURHASAN VELİ HAZRETLERİ:

Hoca Ahmet Yesevi Hz.leri tarafından yetiştirilmiş ve ilim tahsilini Horasan`da tamamladıktan sonra 13.yy.da 70.000 Dervişi ile Anadolu' ya gelerek Selçuklu Hükümdarı Alaeddin Keykubat döneminde irşat vazifelerini tam anlamı ile yerine getirmiş bu dönemde yasamıştır.

Dergah,I.Alaeddin Keykubat'ın hanımı II. Giyasettin Keyhüsrev' in annesi Hunat Hatun (1237.1246) tarihin' de yaptırmıştır.

Danişment nameye göre Kapadokya hakimi ve komutanı.

Kapadokyanın haçlılardan alınmasından sonra ilk valisi olarak tanınmaktadır.

Konya İstanbul bölgesinin komutanlığını yapmış Konyada'ki Hasan dağı ismini kendisinden almış,(Şimdi Aksaray'daki)

İstanbul Alemdağında adına Kalesi bulunmaktadır.

Mütevazi bir hayat yaşamış ömrü boyunca siyah mermer üzerinde bulgur pilavı yemiştir.

Keşfi ve Kerameti açık olup Alaeddin Keykubat`a mühürdarlık danışmanlık yapmıştır.

Dergahın faaliyeti Osmanlı Devleti sonuna kadar halefleri tarafından devam ettirilmiştir.

Şeyh Turhasan Veli Zaviyesi, Kayseri'nin İncesu ilçesi sınırları içerisinde, Ürgüp'ün Başköy sınırına yakın "Tekke Dağı" adı ile tanınan sarp tepeler üzerindeki düzlüktedir.

"Kayseriden.biz sahifesinde de aşağidaki kaynak bilgi."

Günümüzde Başdere kasabasından her tür vasıta ile yaz aylarında türbeye ulaşmak mümkündür. Ayrıca İncesu Cezaevi yanından giden yol izlenerek ya da İncesu Organize Sanayi Bölgesi'nden açılan yolla da zaviyeye ulaşılmaktadır.

I. Aleaddin Keykubad'ın eşi Mahperi Hunad Hatun tarafından yaptırılmış olan bir Selçuklu yapısıdır. Bina 21.18X14.12 metre ölçüsünde olup, dikdörtgen bir plana sahiptir. Duvarlar çepeçevre, ortalama 20X30 cm ebadında olan ufak taşlarla yapılmıştır.

Binaya doğrudan cephe duvarıyla aynı hizada basık kemerli, 108X150 cm. ölçüsünde, doğuya bakan tek kapıdan girilmektedir. Mermer kapı eşiği yerden 35 cm yüksekliktedir. Cümle kapısından binanın doğu-batı istikametinde uzanan beşik tonozlu, kapalı avlu salonuna girilir. Buradan dik bir tonoz ile odalara sağlı sollu açılan kapılar mevcuttur.

Loading...

Kapalı avlunun cümle kapısından girişe göre soldan ilk kapı, zaviye mescit kapısıdır. Yine cümle kapısından girişe göre soldan ikinci kapı türbe kapısıdır.

Türbenin karşısına isabet eden, batıda, sağda birinci kapı bu odaya açılmaktadır. Tavanı tonozlu olup duvarda küçük kare nişler vardır. Odanın doğusundaki soldan ikinci kapı mutfağa açılır. Taban döşemesi bozulmuştur.

Binanın kuzeyini iki takviye kemeriyle destekleyen uzun bir tonozun örttüğü han bölümü bulunmaktadır. Duvarda nişler ve hayvan bağlamaya yarayan delikler mevcuttur. Binanın damı eskiden toprakla örtülü olmasına rağmen şimdi içerideki döşeme gibi muntazam olmayan taşlarla örtülüdür ve taşların üzeri betonlanmıştır.

Cümle kapısı üzerinde bulunan 60 x 50 cm ölçüsünde, dört satırlık mermer kitabe buradan düşüp kırılarak iki parçaya ayrılmış; kenarlarındaki yazılardan bazı kısımlar parçalanarak kaybolmuştur. Baninin esas ismi ve tarih kısmı kırılmış ve silinmiştir.

Kitabede ismi geçen 1. Aleaddin Keykubat'ın zevcesi 2.Gıyasettin Keyhüsrev'in annesi Mahperi Huand Hatun olup onun Şeyh Turasan Zaviyesi'ndeki bu sıfatları Kayseri Huand camii kitabelerinde ve mezar taşlarında yazılı unvanlarına uymaktadır.

Kitabede binanın ismi meşhed (şehitlik) olarak yazılmış olduğu halde, Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde 732. defterin 168. sayfasında kayıtlı vakfiye tercümesinde "Zaviye" olarak geçmektedir ki, bina yapısı itibariyle de bu mahiyeti taşımaktadır.

Vakfiyenin tercümesinde vakfiye tarihinin Hicri 598 şeklinde yazılması yanlış olmalıdır. Zira Huand Hatun 618 yılında Alanya'nın fethi üzerine Aleaddin Keykubat' la evlenmiştir. Kitabeden anlaşıldığına göre de zaviyeyi oğlu Sultan Gıyasettin Keyhüsrev zamanında yani 634-644 yıları arasında yaptırmıştır

Kitabenin Türkçe anlamı şudur: "Bu meşhed Büyük Gıyased-dünya ve'd-din Acem ve Arap sultanlarının sultanı fethin babası mü'minlerin amiri Keykubad'ın oğlu Keyhüsrev'in saltanat günlerinde onun emriyle Büyük Melike Saffatüt-Dünya Ve'd-din... tarafından imar edilmiştir."

Şeyh Turhasan Zaviyesi'ne vakfedilmiş olan bölge, bugünkü Ürgüp ilçesine bağlı Başköy ile İncesu ilçesinin bir kısım dağlık mıntıkasıdır.

Turhasan ismi ile ilgili olarak da şöyle bir durum söz konusudur: Binanın kitabesinde zaviyeden bahis olmadığı gibi, Turhasan ismi de geçmemektedir. Fakat vakfiyeye göre Turhasan, zaviyenin şeyhi olup vakfın da ilk mütevellisidir. Mahperi Huand Hatun bu mütevelliliği onun ahfadına bırakmıştır. İncesu ilçesinde "Tefsirli" sülalesinden Mahmut Şık ve Mahmut Köseoğlu'na babalarından intikal eden 1279-1284 ve 1295 Hicri tarihli Berat ve Berat suretlerinde de ismi Şeyh Turhasan Veli şeklindedir.

KAYNAKÇA: Develi Belediyesi, Sultan Topçu

BAŞDERE TARİHİ KAYA CAMİİ KÖŞK

BAŞDERE köyü Ürgüp DEREKÖY VADİSİ