FİB Haber Köşe yazarlarımızdan emekli öğretmen şair Türk ve Dünya Ozanları Ocağı Genel Başkanı Sadi Teltik, yaptığı röportaj ve kaleme aldığı yazları ile Nevşehir'in hafızasını tutuyor.
FİB Haber'de yayınlanan iz bırakanlar yazı dizisinde köşe yazarımız Sadi Teltik, bu hafta Bamya'nın Ali'nin damadı Hasan Karakaya ile yapmış olduğu keyifli sohbeti sizlerle paylaşıyoruz.
İşte Sadi Teltik hocamızın kaleminden, Hasan Karakaya ile mülakat...
FELEĞİN ÇEMBERİNDEN GEÇMİŞ, ÇOK UMUR GÖRMÜŞ, BAMYA'NIN ALİ'NİN DAMADI, SAYIN HASAN KARAKAYA İLE MÜLÂKAT:
TARİH: 3 AĞUSTOS 2024
SAAT: 12:15
Ozanlar Ocağı Genel Başkan Vekili Sayın Yaşar Taşkesen'in ofisindeyiz. Sahibi torun Hasan, Dede Hasan'ı ofise getirdi. Sohbetimizin sıcak bir atmosferde geçeceğini umuyorum. Hasan Amca yaş itibariyle benden 15 yaş büyük.Mülâkat teklifimi kırmayıp gelmeleri, beni ziyadesiyle memnun etti.
-Hasan Amca , hoş geldiniz. İstersen biraz soluklanınız, yoruldunuz.
O sırada Yaşar Hoca'm,sağolsun bize 2 çay getirdi.Hem çayımızı içiyoruz hem de Ben sorularıma başlıyorum.
Nerede doğdunuz,yaşınız kaç?Anlat bakalım, söz sizde...
-1940 Nevşehir doğumluyum. Aslen Kaymaklılıyım. 1954'e kadar orada kaldım. 1954'te İstanbul'a gittim. 1962'ye kadar orada Terzilik ve Konfeksiyon üzerine çalıştım. Beyazıt Mercan Yokuşu'nda 1960'a kadar çırak ve kalfa olarak çalıştım. 1960'da Rami'de Askerlik yaptım. Topçu Birliği'nde Onbaşı'ydım. Alay Komutanı'nın muhafızıydım.
1962-1964 yılları arasında Kastamonulu asker arkadaşımla Bakırköy'de terzilik yaptım. Babam beni evlendirmek için Nevşehir'e çağırdı. Nevşehir'in ev, yapı, minare ve cami ustası Bamya'nın Ali (Karakuş)'un kızı Pembe ile 1963'te evlendim. Bu evlilikten Ali,Mehmet Ali,Hatice ve Rabia adlarında 2 kızım,2 oğlum oldu.Ali 5 aylıkken öldü.Mehmet Ali de kendimize ait, Belediye Halk Otobüsü'nde şoförlük yapar.Bunun da Aslı,Emine,Hasan ve Esma isminde 4 çocuğu var.Hasan,içinde bulunduğumuz Hatem Hac ve Umre Organizasyonu'nun başındadır.Hasan,Mustafa Yiğitaslan'ın işlettiği Kervansaray Öğrenci Yurdu'nda kalırdı.Orada Suriyeli Hoca'lardan Arapça öğrendi.Erzurumlu Orhan Hoca,Umre'ye götürdü.Mekke ve Medine'yi gördü.Onların yaşantısına merak saldı.Önce Elçi Tur'u,daha sonra da Veda Tur ve Hatem Tur'u açtı ve hâlen bu işinde çalışıyor.Bir süre Nevşehir Emniyet Müdürlüğü'nün Arapça Tercümanlığı'nı yaptı.
-Hasan Amca,torun Hasan'dan Dede Hasan'a geçelim istersen.Devam et bakalım.Ne maceralar atlattın,dinliyorum.
-1968'de Fransa'ya turist olarak gittim.Paris Car de Lion Tren Garı'na indim.Artık ağır ve yorucu bir hayay başlıyordu.Taş Ocağında çalıştım.Taşları çakıl ve kum haline getiriyordum (dinamitle parçalıyordum). 6 ay çalıştım. Sonra, bir yıl Kâğıt Fabrikası'nda çalıştım ama kaçaktım. Ankara'da Fransa Konsolosluğu'ndan istek yaptırıp işçi olarak tekrar Fransa'ya gittim. O devrin Dışisleri Bakanı Sayın İhsan Sabri Çağlayangil, beni cesaretimden dolayı kutladı. "Aferin ,uyanık birine benziyorsun. Türkiye'ye gelip Fransa'ya tekrar dönme işini nasıl hallettin" dedi.
Yıl 1969-1970.Oradan Milano'ya geçtim.İtalyan Lireti karşısında bizim paramız çok değerliydi.Hiç unutmam 10 liraya bir hayli alışveriş yapmıştım.Milano Tren İstasyonu da Almanya'nın Tren İstasyonu'ndan daha moderndi.Bütün demirleri getirip buraya döşemişlerdi âdeta.Hayranlığımı gizleyemedim.Paris'te Eyfel Kulesi'ne çıktım.7 Frank ödedim.Paris'in ortasından geçen Sen Nehri'ni izledim.Muhteşem görünüyordu.Tren İstasyonlarına aşırı bir ilgi duymuştum.Fransa'dan Almanya'ya 1970'de geçtim.İşçi isteği yaptırdım.Artık Diyar-ı Gurbet'teydim.Almancıydım.
(1970-1992).1978'de eşimi ve kızım Rabia'yı,1979'da Mehmet Ali ve Hatice'yi Almanya'ya götürdüm.Orada okudular bunlar.1988'de İstanbul'da ticari taksi aldım.Mehmet Ali Yenibosna'da taksicilik yaptı.Oradan bir ev aldım.Nevşehir Gazi İlkokulu'nun üzerinde de 3 katlı sarıtaştan bir ev yaptırdım.1992'de emekli oldum.Nevsehir'de önce minübüs hattı sonra da otobüs hattı aldım.1964'ten 1968'e kadar kayınpederim Bamya'nın Ali ile çalıştım.Taş yonuculuğu yaptım.Ustam yoktu.Kendim öğrendim.Taş yonucularıAhmet Karakuş,Bağcıların Süleyman,Çot Kemal ve Ali Kakilli idi.Ketâ'nın Ömer de taş taşırdı.
Terzi,Almancı,taksici,taş yonucu,Hac ve Umre Organizatörü derken bir de baktım ki yaş 84...
Nasıl geçti bunca yıl,anlayamadım gitti.
Bu arada saat 13:45 olmuş.Bir buçuk saatte neler neler konuştuk."Geçmiş zaman olur ki Hayâli cihan değer" denir ya o kabilden anılar gözümde tekrar canlandı.
Sadi Hoca'm, bana bunları anlatma fırsatı verdiğin için teşekkür ediyorum.Allah senden razı olsun.
-Hasan Amca'm,asıl ben sana teşekkür ederim.Benim mülâkat isteğimi yerine getirdin.Eskilerden şöyle bir gezinti yaptık.
Size,hayırlı ömürler diliyorum.
SADİ TELTİK
TÜRK VE DÜNYA OZANLARI OCAĞI
GENEL BAŞKANI