Oğuz Atay/Tutunamayanlar

Oğuz Atay/Tutunamayanlar

Oğuz Atay’ın ilk kitabı, Tutunamayanlar. Kitabının adı Tutunamayanlar ama gayet güzel tutunmuş bir eser, adını unutulmazlara yazdırmış… Tabii şu anki durum böyle ama Oğuz Atay kitabının tutunabildiğini görmüş mü? Kısmen olarak görmüş, yaşamış diyelim.                                                               

Oğuz Atay, 1970 senesindeyken TRT Roman Ödülü yarışmasına katılır. Yarışmaya katılır ama katıldığında kitabı basılmış değildir. Yarışmaya kitabının basım sürecini kolaylaştırmak için katılır. Çünkü yayınevleri tarafından zorluklar yaşar, eseri alışılmışın dışında bir eser olduğu için. Bu yüzden de yarışmayı kazanmak ister. Ama yarışma açısından da çok fazla umutlu değildir. Tanınmamış olmasından, eserin kalın olmasından dolayı çekinir. 

Yapılan yarışmada ise tam manasıyla bir birinci çıkmaz. Oğuz Atay’ın, Tarık Buğra’nın ve Fakir Baykurt’un bulunduğu yedi kişi ödüle layık görülür.                                                               

Ancak yazarımız yarışma sonrasında da yayınevi bulamaz. Ta ki Sinan Yayınevi’nin sahibi Hayati Asılyazıcı devreye girene kadar...

TRT Roman Ödülü yarışmasını gazeteden okuyan Hayati Asılyazıcı, yarışmadakilerin hepsini tanır ama Oğuz Atay’ın adını ilk kez görür. Dikkatini çeker ve araştırmaya başlar. Kitabı okur, Oğuz Atay’la konuşur ve makul bir şartla kitabı basacağını söyler. Kitabın sayfa sayısı fazla olduğu için ikiye bölerek basmak ister. Kitabın kapağını ise Sevin Sevdi çizer. Oğuz Atay kitabın her sürecinde bizzat ilgilenir ve zamanında değer görmeyen ama günümüzde Türk edebiyatı için çok değerli olan eser, Tutunamayanlar basılmıştır. Oğuz Atay ilk kitabını, ilk imzalı olarak Hayati Asılyazıcı’ya verir…  

Kitap çıkmasına çıkmıştır ama pek bilen yoktur. Ama daha sonraları Millet Gazetesi’nin sanat bölümünde Oğuz Atay’a özel bir dosya hazırlanmıştır. Bu dosya sayesinde insanlar Oğuz Atay’ı biraz daha merak eder olmuştur. 

Oğuz Atay kitabının tutunduğuna çok fazla şahit olamasa da kitabı 2002 yılında, UNESCO tarafında 20. Yüzyıl Türk Edebiyatı’nın en seçkin eseri olarak seçilmiştir.

Yazarımız ne kadar “Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim. Çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum.” dese de ölümünden sonra daha çok anlaşılan bir yazar olmuş gibi… 

Oğuz Atay 43 yıllık hayatına 7 eser sığdırmış, 7 eserden 2’si ise (Günlük ve Eylembilim) vefatından sonra yayımlanmıştır.

 İlk eserinde Tutunamayanlar’ı yazan bir yazar, genç yaşta vefat etmemiş olsaydı kim bilir daha ne eserler yazardı…