Ortadoğu'da Hesaplar ve Türkiye

   Suriye’de ateş yanmaktadır

   Bu ateşe ilaveten bir başka ateşte Suudi Arabistan’da, İran’da, BAE’de, Lübnan’da ve Irak’ta her an yanmaya hazır halde tutulmaktadır.

   Bölge öyle bir hale gelmiştir ki; aynı masadan birden fazla satranç oyunu oynanmakta kimin hangi hamleyi, hangi oyunda, ne zaman yapacağı bilinmemektedir.

   Türkiye bu ateşin tam ortasında ve ateşin kendisine sıçramaması için gayret göstermekte, kurtlar arenasında eli tetikte beklemektedir.

   Ateşe su dökmek bir dert, dökmemek başka bir dert

   Yalnız Türkiye’nin lehine olan ve işini kolaylaştıran PKK terör örgütünü ülke içinde ve dışında belinin kırılması, yok olma aşamasına gelmesidir. Böylece terör örgütünün bu olaylardaki sinsi ve kışkırtıcı rolü sadece PYD denen ve PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan bu maşa örgütün üzerine yıkılmıştır.

   Türkiye, olayları yanlış değerlendirip, teşhis doğru olarak yapamaz ise ateşin kendisine sıçraması kaçınılmaz olacak, belki de daha zorlu tehlikelere maruz kalabilecektir.

   Amerika’nın derdi ne Araplar, ne Suriye ne de PYD’dir, Amerika’nın derdi Ortadoğu’nun baş belası olan Yahudi İsrail devletinin güvenliğidir. 

   İsrail’e tehlike önce İran’dan, daha sonra ise Türkiye’den gelebileceği hesap edilmekte, ilk önce İran’ın işi bitirilip kolunun kanadının kırılması hedeflenmektedir.

   İran halledildikten sonra sıra Türkiye’ye gelecek, Türkiye önce terör tehdidi ve saldırıları ile kontrol altında tutulacak, gelişmesi ve güçlenmesine de ket vurulmuş olacaktır.

   Bu işin farkında olan Türkiye ise sıranın kendisine gelmeden güvenli bölgede kontrolü sağlayarak kendisine yönelen bu tehlikeyi bertaraf etmeyi hedefleyecektir.

   Fakat Türkiye’nin işini zora sokan bir mesele daha ortaya çıkmaktadır; güvenli bölge kurmak amacı ile Fırat’ın doğusuna geçecek olan Türkiye’nin, PYD ile yapacağı çatışmalarda ortaya çıkacak kimi olumsuzluklardan dolayı, muhalefetinde etkisiyle çalışmaların sekteye uğrama tehlikesidir.

   Bu sıkıştırma CHP ve onun göz kırptığı HDP’den gelecek, her şehit cenazesinde bu kurgu sahneye konacak, bu yolla iktidar ve onun politikası hedef alınacak, yapılacak ilk seçimde iktidara gelerek Suriye’de PYD denen terör örgütü, kanlı Esad rejimi ve Amerika ile masaya oturmak olacaktır.

   Bu gün Suudi Arabistan’daki petrol tesislerini vuran dronların kim tarafından oraya gönderildiği anlaşılamamıştır. Bu iş İran’a fatura edilmekte, İran’ın ekarte edilmesinin önü açılmaktadır. Körfezdeki BAE, Kuveyt, Yemen, Yemendeki Husiler yem olarak kullanılmakta, bu yeme İran’ın çekilerek yok edilmesi amaçlanmaktadır.

   Gelecek günler sıkıntılara gebedir

   Ülkemiz bu sıkıntıların tam göbeğindedir, ateş gittikçe yaklaşmakta, etkisini artırmaktadır.

   Şuna inanıyoruz ki; milletimizin uyanıklığı, iyi niyeti, kendi çıkarları için hareket etmemesi bize güç verecek…

   Allah’ın izni ile bu beladan güç de olsa sıyrılabileceğiz…