ÖZE DÖNÜŞ
Salgın hastalıkla mücadele ettiğimiz bugünler elbette hepimiz ve dünya için zor geçiyor. Böyle bir salgınla mücadele etmeden önce insanlar dünyaya düşkünlüklerini bu kadar ilerletmeseler de sosyal yardımlaşmaya daha çok önem verselerdi mutlu insanlar, mutlu toplumlar daha üretken olurlardı. Yaratılışımız gereği sosyal canlılarız. Bizler benlikten sıyrılıp, biz olabildiğimiz sürece insani değerlerimizi en üst seviyede yaşamı ve yaşatmış oluruz.
Fedakâr sağlık çalışanlarımız canlarını siper ederek bu mücadelede en ön safta yer alıyorlar. Canlarını bu uğurda feda eden tüm sağlık çalışanlarımıza ve görevlilere Allah’tan rahmet diliyorum. Vefa Sosyal Destek gruplarımızın her biri kendi içlerinde yardımlaşma destanı yazıyorlar. Eli kanlı alçak terör örgütü bu fedakâr insanların da canlarına kastederek şehit ettiler. Ne vicdanlarımız ne insanlık ne de adaletle hükmeden Yüce Yaradan bunun hesabını alçakların yanına bırakmayacaktır.
İnsanlık, insani değerlerini yeniden keşfediyor gibi özüne dönüyor. Yardımlaşma, başkasının derdiyle dertlenme, iyi dilekte bulunma, özlem, maddi ve manevi fedakârlıkta bulunmak bizim ulvi değerlerimiz. Türk-İslam geleneğimizde de bu güzelliklerimiz mevcut medeniyetimiz ‘Yaratılanı severiz, Yaradan’dan ötürü’ anlayışı üzere inşa edilmiştir. Vakıf kültürü bir toplumun bir arada olması için ne kadar önemliymiş tekrardan gördük.
Değerli dostlar niyetim ne kuru kuruya milletimizi övmek ne de başka milletleri haksız yere yermek ancak iyi düşünmemiz hepimiz için gerekli. Batı hayranlığı almış başını gidiyor; hani Batı nerede? Kendi insanlarına hizmet edebiliyorlar mı, Avrupa Birliği kuruluş amacına uygun her şartta bir arada olabiliyor mu? Cevapları hepimizce malum… Kısır siyasi çekişmeler ya da insanları sınıflandırmak, İslam inancımıza göre de yaratılış gayemize göre de yanlıştır. Demokratik bir ülkede ve sistemde elbet de yapıcı eleştiriler ya da farklı görüşler olacaktır; bu görüşlerin temelinde toplum ve millet çıkarı yer almalıdır. Ne yaparsanız yapın boş; bu dünya kimseye kalmaz…
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkanlığında, Sağlık Bakanlığımız ve diğer bakanlıklarımız gece gündüz demeden üstün gayretle önce memleket düsturuyla hizmet etmektedir. Türkiye, dünyaya uzanan yardım eli olmuştur. Nerede süper güç(!) devletler? İmanla, aşkla, millete hizmet amacıyla çalıştığınız zaman yılmazsınız, yorulmazsınız. İsmi bilinmeyen sayısız kahramanlara da şükranlarımı sunuyorum. Milletimizin, özellikle de 20 yaş altı gençlerimizin ve 65 yaş üstü büyüklerimizin bu salgın sürecindeki sabrı bizim tedbirdeki en büyük gücümüz olmuştur. Kul hakkı bilinciyle zorunlu dışarı çıkması gerekmeyen kişilerin dışarılara çıkması toplum sağlığının korunası adına vebaldir.
Salgın sürecinde aile bağları, birliktelik bilinci, aidiyet duygusu tekrar canlandı. Bize uzak olmayan bu terimler, modern (!) yaşamın bizi ötekileştirme- yalnızlaştırma çabasından dolayı hasretini çektiğimiz bir hal almıştı. Yeni dünya düzeninde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak evet de bizler de eskisi gibi olmamalıyız. İyiden daha iyiye ulaşmanın çabası içerisinde olmamız kâmil insan mertebesine bizleri daha da yaklaştırmalıdır.
Mazimizden ilham alarak istiklalimizi ve istikbalimizi inşa etmek hepimizin sorumluluğudur. Gençlerimizin ve vatandaşlarımızın arasına nifak tohumları ekmek isteyenlere bir ve beraber olarak gereken cevabı vermeliyiz. Türkiye; şühedanın kanlarıyla vatan kılınmış kutlu bir ülkedir. İç ve dış güçlerin ekonomik, sosyal ve darbe projelerini deneme yanılma yoluyla hayata geçirmelerine izin vermedik, vermeyeceğiz. Yeni dünya düzeninde yetkinlikleri ile Türkiye en avantajlı ülkeler arasındadır. Her kriz yeni bir imkânı da kendi içerisinde barındırır.Bizler; birey, toplum ve ülke olarak bu krizi fırsata dönüştürecek akla, vicdana, kabiliyete ve iş gücüne sahibiz.
Rabbim, birliğimize kastedenlere fırsat vermesin. Bir ve beraber olarak 83 milyon vatandaşımızla bizler Türkiye’yiz. Özümüz ve sözümüz de bir olursa ‘Güçlü Türkiye’ gelecek nesillerimize bırakacağımız en büyük mirasımız olacaktır. Selam ve dua ile, sağlıcakla kalınız…
Metin SAKINÇ
Eğitimci-Yazar