Özürün Kabahatten Büyük Olması

Eskiden beridir söylene gelen bir deyimdir. Bu deyime bağlı olarak da hikâyesi bile mevcuttur. Kabahat ayıplı bir fiil, özür ise bu fiili işleyenin kabahatini anlayıp özür dilemesi, kabahati ister istemez istem dışılığını veya fevriliğini hafifletirken, kabahate maruz kalanın mağduriyetini giderirken asabi halini de yumuşatacaktır. Kişilerin toplum içindeki davranışları kendi sıfatını belirttiğini günümüzde herkes bilmektedir.

Öyle bir özür düşünün ki, cürmü yapılan kabahatten büyük olsun. İnanın buna örnek bulamadım. Bunun için Nevşehir’in içinde kendimin yaşadığı bir olayı sizlere örnek olarak sunmaya karar verdim.

350 Evler mevkiinde oğlumla birlikte arabayla seyrediyoruz. Önümüzde bir öğrenci servisi gidiyordu. Ben hemen uyardım.
“Oğlum dikkat et! Bunların ne yapacağı ne edeceği hiç belli olmaz.”
“Adam koskoca şoför, birde öğrenci servisi sürüyor, Abartıyorsun.”

O Sırada servis soldaki yola dönmeye başladı. Her şey normaldi. Evet! Ben abartıyordum. Ölü noktaya 3-5 metre kala servis aniden önümüze kırıverdi. Dikkatsizlik kesin bir kaza demekti. Bu yapılan kabahati oğlum camı açıp;
“Ne yapıyorsun kardeşim, aynadan bakmadın mı?”  diye serzenişte bulundu.
Bakın cevabın orijinalliğine;
“Abi özür dilerim. Telefonla konuşuyordum. Arkamdan arabanın geldiğinin farkında bile değildim.”

Kazaların ve yaşamların bireysel olduğunu hatırlatmak isterim. Demek ki dikkatsizlik ve gereksiz özgüven kötü bir piyango gibi insanlarımıza isabet ediyor, neticede canlar yanıyor, hasarlar oluyor.

Bu olay tabii ki koskoca servis camiasını temsil edemez. Kendimin de tanıdığı çok iyi şoförler vardır. Bundan şüphe etmiyorum. Lâkin bu arkadaşın öz güveni ve rahatlığı; Denetimlerin, eğitimin ve sorumluluk duygularının yetersiz olduğunu gözler önüne sermektedir. Taşıdıkları Nevşehir’in umutları ve yağrınları olan çocuklarımızdır. Yayalar Nevşehir’in insanlarıdır. Geçen yılda buna benzer bir makalem olmuştu.

Özel halk otobüs şoförleri araçlarını yerine göre otomobil gibi kullandıklarını yazmıştık. Hâlâ öyle sürüyorlar. Boş bulunan, kucağında çocuğu olan ve diğer ayaktaki vatandaşlar risk altındadır. Böyle bir hareket esnasında düşüp yaralanabilirler.

Üniversiteden zaten dolu gelen halk otobüsü hastanede iyice dolması, hastaneden çıkmış yolcuları daha da sıkıntıya düşürecektir. Yerel yöneticilerin Hastane durağından halk otobüsüne binip Nevşehir istikametine gelmeleri, bu önlenebilir sıkıntının çözümü hakkında bilgiler ve fikirler sunacağına da inanmaktayım.
Önemli ve halledilebilir bir sorunda; 4 ve 5 numaralı halk otobüslerinin, 3 aşağı 5 yukarı geçiş saatlerinin otobüs duraklarına yazılması konusudur. Pekiyi o otobüsleri devamlı kullananlar saatlerini biliyorlar diye düşünecek olursak, ya devamlı kullanmayanlar ne yapacak sorusu da beraberinde gelecektir.
Kazasız, belasız, mutlu günler tüm insanlığın olsun. Sağlıcakla kalın.