Peri bacaları dünyanın birçok yerinde örnekleri olan bir tür yer şeklidir. Oluşumları günümüzden milyonlarca yıl öncesine dayanır. Peri bacaları şöyle oluşur: Bir ya da daha fazla yanardağ çevresine zamanla milyarlarca ton kül ve lav püskürtür. Bu volkanik atıklar zamanla toprak üstünde birikir ve kalın bir katman haline gelir. Daha sonra rüzgar ve su hafif maddeleri sürükleyerek başka bir yere taşır. Sürüklenemeyen daha sert malzemeler ise açığa çıkar ve Peri Bacası olarak bildiğimiz yer şekillerini ortaya çıkarır.
Kapadokya, yani Nevşehir'in Ürgüp, Göreme ve Avanos ilçelerini kapsayan bölge Peri Bacalarının dünyaca ünlü örneklerini barındırır. Kapadokya'daki Peri Bacalarının oluşum süreci günümüzden yaklaşık 60 milyon yıl önce başladı. Kapadokya çevresindeki Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ volkanlarının faaliyete geçtiği bu dönemde bölge tamamen volkanik atıklarla kaplandı. Daha sonra volkanların faaliyetleri sona erdi. Sonraki 60 milyon yıl boyunca rüzgar ve su volkanik katmanı aşındırdı ve ortaya doğa harikası Peri Bacaları çıktı. Peribacaları daha sonra insanlar tarafından içleri oyularak barınak, ibadethane vs. olarak kullanıldı. Günümüzde bile bölgedeki Peri Bacaları ev, otel ve depo olarak kullanılmaya devam ediyor.
Kapadokya'da Peri Bacası oluşumları için en güzel örnekleri Avanos, Ürgüp, Göreme, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, Güvercinlik Vadisi ve Çavuşin gibi bölgelerde görülebilir.
Peri Bacası Nedir? Peri Bacaları Nasıl Oluşur?
Tepesinde genişçe bir taş bulunan piramit ya da diek biçimindeki toprak, çakıl, taş yığınına peribacası denir.
Kapadokya bölgesi milyonlarca yıl önce o bölgede yapılan arkeolojik kazılarında ispat ettiği gibi bir iç denizdi. Kapadokya bölgesinde ilkel eniz canlılarının fosillerine rastlanmıştır. Bu bölgede yer alan volkanik dağlardan Hasan Dağı, Erciye ve Güllüdağ yanardağları aktif bir şekilde yeryüzüne lav püskürtmeye başladığında bu bölgede bulunan iç denizi kurutmuşlar ve lav iç denizin kuruması ile oluşan çukura dolmaya başlamıştır. Yani lavlar peribacalarının oluşumunun ilk sebebi oluşturmuşlar ve bir çukur bölge lav ile dolmuştur.
Bölgedeki aktif yanardağlar sönene kadar bu çukurdaki lav tabakaları katman katman birikmeye başlamıştır. Püsküren lavlar önce yayılmış daha sonra sertleşmiş daha sonra sertleşen bu lav tabakası üzerine yeniden lavlar gelmiş ve onlarda soğuyarak sertleşmiş ve katmanlı bir yapı oluşmuştur. Her ne kadar bu tabakalara sertleşmiş desek de bu tabakalar basit bir alet ile dahi hemen oyulabilmektedir.
Yanardağ faaliyetlerinden sonra lav tabakalarını ya da kayaları aşındıran akarsular devreye girmiştir. Bu akarsular önce derin vadilerin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Oluşan bu derin vadilerin yamaçlarında ise sert esen rüzgar sebebi ile dalgalı, eğimli bir görünüm ortaya çıkmaktadır. Peri bacaları oluşmaya artık başlamıştır. Rügzraın aşınması yıllarca daha deva eder ve bu aşınma artık bazı parçaların ayrılmasına ve bu ayrık görüntü de bildiğimiz peribacalarının oluşmasına sebebiyet verir. Şapkalı peribacaları ise üst katmanı alt katmanından daha ağır ve sert alt katmanın ise daha hafif olan bölgelerde gerçekleşmektedir.
Üst tarafta bulunan katman ağır olunca aşağı doğru baskı yapar. Bu baskı sonucunda hafif olan kısımlar sıkışmaya başlar ve rüzgara karşı daha fazla dirençli olur. Üst kısımdaki ağır tabaka ise sadece merkezinde sağlam kalacak şekilde aşınır ve bildiğimiz meşhur peribacaları görüntüsü oluşur.
Unutulmamalıdır ki doğadaki döngü halen devam etmekte ve bu da mevcut peribacalarındaki şapka kısımlarını yok etmeye hırpalamaya devam ettiği anlamı taşır. Bu şapka kısmı yok olunca alt kısımda yok olacak ve bildiğimiz peribacaları yokolacaktır. Ancak bu oldukça uzun süren bir süreçtir.