Sağlık; beden görünümlü biyolojinin, onu yönlendiren psikolojinin ve bu yapının diğer unsurlarla sosyalliğinin normal olma durumudur. Satranç; zihni kararın hamle olarak fiziki davranışa dönüştürüldüğü bir sonraki yaşanacaklara zemin hazırlayan strateji oyunudur.

Birey; kendine takdir edilen dünya hayatında, satranç hamleleri misali gelecek yaşantısını doğrudan etkileyebilecek soyut kararlarının somut yansımalarını, yaşamına yansıtmaktadır. Satrançtaki yanlış hamleler nasıl ki oyunun gidişatını olumsuz etkileyebilmekte ise yaşam sürecindeki hatalar da sonraki dönemlerde bu yönlü etkisini gösterebilmektedir.

Mükellef olan bireye emanet olarak verilen biyolojik yapının her türlü sağlığı için, düşünen akleden her birey; yaşamının sonraki evrelerinde, bedeni ruhi sosyal sağlık bütünlüğünü negatif etkileyebilecek davranış ve tutumlardan kaçınması gerekmektedir.

Algı, moda, çevre, gösteriş, …vb. etkisiyle yapılan uygulamalar, ilerleyen yaşam sürecinde yaş almaya bağlı olarak “keşke” ile başlayan cümlelerin kurulmasına altyapı hazırlayabilmektedir. İnsan fizyolojisinde baş / bel / bilek bölgeleri, tecrübe bakış açısı ile sağlık boyutlu ön plana çıkartılarak değerlendirildiğinde;

Baş bölgesi; içerisinde beyni barındıran ve kalp bağlantılı zihni işlemlerin yapıldığı; ağız burun göz kulak, temel sensör verilerinin toplandığı; psikolojiyi etkileyen bilinç ve bilinçdışı bellek depolama alanlarının bulunduğu; vücut enerjisinin yaklaşık %25’ini kullanan, iletken sinir ağlarıyla donanımlı, tüm verilerin değerlendirildiği / kararların alındığı hayati bir üstür. Her türlü tecrübe ve güncel fizik/metafizik faktörlerle etkileşim halindedir. Bu faktörlere birey biyolojisi; duyu organlarıyla bilinçli / farkında olarak veya bilinçdışı / subliminal olarak maruz kalabilmektedir. Bu bölgenin sağlıklı olarak görevini yerine getirebilmesi için; negatif amaçlı bilinçdışı uygulamalara ve sosyal yönlendirmelere karşı bilinçli ve sorgulayıcı olunmalıdır. Temel duyu organlarının girdilerinin fıtri ve doğal olmasına azami dikkat edilmelidir. Dış kaynaklı elektriksel alanların, mıknatıs misali bir etkisinin olabileceğinin bilinmesi, önem arz etmektedir.

Bel bölgesi; bir üst bedeni alt bedene bağlayan, oturmadan yürümeye kadar hareketliliği sağlayan / hayati akışkan kanı temizleyen, üreyi süzen, hormonal dengeleme yapan böbreklerin ve tıbbın, ikinci beyin olarak adlandırdığı bağırsakların bulunduğu / Cennet kokusu olarak ifadelendirilen bebeklerin süreli gelişim alanı olan üreme sisteminin ve anne bağlantılı göbek bağının olduğu bölgedir. Bu bölgede bulunan iç organlardan biri olan böbreğin, yaşam kalitesine çarpan etkisi vardır. Böbrek, günümüzde en fazla nakli beklenen organlardan biridir. Sağlıklı olarak görevini yerine getirebilmesi için yapılması ve yapılmaması gerekenlere azami özen gösterilmelidir. Yeterli ve fıtri su içmek, azı dahi zararlı olan içeceklerden uzak durmak, bilinçli ilaç kullanmak, dış ortamlardan ve özellikle olumsuz hava şartlarından korumak, önem arz etmektedir.

Bilek bölgesi; el ve ayaklardaki ana hareket noktalarındandır. Özellikle ayak bilekleri, vücut ağırlığını taşıyan yürüme işlevinin gerçekleştirilebilmesini sağlayan en önemli bağlantı kısmıdır. Ayaklar, bireyin başkalarına muhtaç olmadan ulaşım ve erişiminin en etken organlarıdır ve buna fonksiyonel hareketliliği sağlayan ayak bilekleridir. Bu bölgenin sağlıklı olarak görevini yerine getirebilmesi için; beslenme alışkanlığına, kilo kontrolüne, çorap ve ayakkabı seçimine özen gösterilmesi; sinir, tendon, kas, kemik, doku, … vb. biyolojik yapısının, özellikle dış darbelerden ve olumsuz hava şartlarından koruması, önem arz etmektedir.  

Bedeni ve ruhi vücut bütünlüğünün, konu edilen “baş / bel / bilek” bölgelerinin sağlıklı olması, bireyin güncel ve gelecek yaşamı için önemlidir. Satranç hamleleri misali farkında olunarak veya dikkat edilmeyerek yapılan yanlışlar; “geçici bir oyun yeri olarak” ifadelendirilen dünyada, asli görevlerin yapılabilmesini ve/veya yaşam standardının kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir. Hayatın yaşam sürecindeki beklenmedik “şah” hamleleri karşısında, “mat” olmamak için sağlık stratejisi; algı, moda, çevre, gösteriş, …vb.’ne göre değil, sağlıklı hayatın kurallarına göre belirlenmeli ve uygulanmalıdır. 

Bu satırlar; M. TUNCEL, Toplumsal Farkındalık, Nevşehir-2025; çalışmasından yararlanılarak hazırlanmıştır.