SALAVAT-I ŞERİFENİN FAZİLETİ

SALAVAT-I ŞERİFENİN FAZİLETİ

Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa(sav)Efendimizin ismi anıldığında, duyan her Müminin salavat getirmesi Allah Resulüne(sav) duyulan saygının , muhabbetin ve bağlılığın vazgeçilmez tezahürüdür. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: “Allah ve melekleri şüphesiz Peygambere salât ediyorlar. (O hâlde) ey iman etmiş olanlar, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (Ahzab, 33/56). Ayetinin gereği olarak, ömürde bir defa salavat getirmek farz, sonraları her ilk duyuşta vacip, aynı yerde tekrarlanmalarda ise sünnet olduğu ifade edilmiştir (Kādîİyâz,II,64- TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 36. C,23-24shf.)

Hz. Peygambere (s.a.s.) Allah Teâla’nın salât etmesi, rahmet etmesi; meleklerin salât etmesi, şanının yüceltilmesini dilemeleri; müminlerin salât etmesi ise, dua etmeleri anlamını ifade eder. Onun rahmete erişmesi ise, ümmeti olarak bizim rahmete erişmemiz demektir. Çünkü hayatı boyunca görüldüğü gibi, onun bütün kaygısı ümmetinden ibarettir.

Kur’an-ı Kerim’in, Hz. Peygambere (s.a.s.) salât-u selam getirmeyi emreden bu âyetine binaen, geçmiş dönemlerde tanzim edilmiş pek çok salâtu selam örnekleri vardır. Hz. Peygambere (s.a.s.) en kısa şekilde, “Allahümmesallialâ Muhammed” veya “Sallallahü aleyhi ve sellem” ya da “AllahümmesallialâSeyyidinâ Muhammedin ve alââlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim” diye salât-u selam getirilir.

Salât-ü selam getirmek için belirli bir vakit ve sayı yoktur. Kişi dilediği zaman ve istediği miktarda salât-ü selam getirebilir. Salât-ü selam için besmele çekme zorunluluğu da yoktur.(Din işleri yüksek kurulu)

NAMAZLARDA EFENDİMİZ'E SALÂT Ü SELÂM GETİRİYORUZ

O’na salât ü selâm’da bulunmak o kadar ehemmiyetli bir ameldir ki, yalnız Allâh’a tahsis etmemiz gereken bir ibadet olan namazlarımızda bile Yüce Rabbimiz, Habîbi’ne selâm vermemize izin vermiş ve hattâ istemiştir. Nitekim namaz içinde tahiyyatesnasında:

“Es-Selâmüaleykeeyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh.” diyerek “Ey Nebiyy-i Ekrem! Allâh’ın selâmı, rahmet ve bereketi Sen’in üzerine olsun.” şeklindeki selâm verişimiz, namazımızı bozmamaktadır. Hâlbuki bir başkasına namazda selâm verecek olsak, namazı iade etmemiz gerekecektir.

BİLHASSA CUMA GÜNÜ SALAVAT GETİRMELİ

Bilhassa cuma günü salât ü selâm ile meşgul olmak, çok fazîletli bir ibadettir.Ebu’d-Derdâ -radıyallâhuanh- anlatıyor:Bir gün Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:“–Cuma günü bana çok salevât getirin! Zira o gün, meleklerin hazır ve şâhid olduğu bir gündür.(Alimlerimiz meleklerin cuma gününe şâhit olmasını şöyle îzah ederler: Cuma günü melekler gelir, mescitlerin kapılarında durur ve gelenleri öncelik sırasına göre yazarlar. Namaz kılanlarla musâfaha eder ve onlar için istiğfarda bulunurlar. Müminlerin diğer amellerine de şâhitlik ederler.O gün bir kişi bana salât ettiğinde onun salâtı mutlakâ bana arz edilir. Salevât getirmeyi bırakıncaya kadar bu durum böyle devam eder.” buyurdular. Ben:“–Vefâtınızdan sonra da mı?” diye sordum. Efendimiz (SAV):

“–Evet, vefâtımdan sonra da! Allah Teâlâ peygamberlerin vücutlarını yemeyi yeryüzüne haram kılmıştır. Allah’ınNebisi hayattadır ve dâimâ rızıklandırılır.” buyurdular. (İbn-i Mâce, Cenâiz, 65)

PEYGAMBER EFENDİMİZ(SAV), SALÂT GETİRENE KARŞILIK VERİR

Bir mü’min, Efendimiz’e(SAV)salât ve selâm ederse Allah Rasûlü(SAV)ona daha güzeliyle(Nisâ,86)cevap verir. Bu da bir mü’minemükâfât olarak yeter. Zira Peygamber Efendimiz’induâsı Hak katında makbûldür, reddedilmezRasûlullah(sav)şöyle buyurmuşlardır:

“Bir kimse bana salât ü selâm getirdiği zaman, onun selâmına karşılık vermem için Allah Teâlâ rûhumuiâde eder.”(EbûDâvûd, Menâsik, 96)

“Kim kabrimin yanında bana salât ederse ben onu işitirim. Kim de uzaktan salât ederse o bana ulaştırılır.”(Beyhakî, Şuab, II, 215)

SALÂT Ü SELÂM GETİRENİN İSMİ PEYGAMBERİMİZE (SAV)ARZ EDİLİR

Her salât ü selâm getirenin ismi, Peygamber(SAV)Efendimiz’e arz edilir. Rasûlullah(SAV)buyurur:“YeryüzündeAllâh’ın seyyah melekleri vardır. Onlar ümmetimin selâmını (ânında) bana ulaştırır.”(Nesâî,Sehv,46)

“…Bana salât ü selâm getiriniz. Zira nerede olursanız olun, sizin salât ü selâmınız bana ulaşır.”(EbûDâvûd, Menâsik, 96-97/2042)

CENABI HAKKIN MERHAMETİNE VE GÜNAHLARIN AFFEDİLMESİNE VESİLEDİR

Rabbimizin rahmetine ve günahların affedilmesine vesiledir. Hadîs-i şerifte şöyle buyrulmuştur: “Kim bana bir defa salât ü selâm getirirse, bu sebeple Allah Teâlâ da ona on misli merhamet eder.”(Müslim,Salât,70)-“Kim bana bir defa salât getirirse, Allah o kimseye on defâ salât eder, on hatâsı silinir ve on derece yükseltilir.”(Tirmizî,Vitir, 21/485)

KIYAMETTE, RESÛLULLAH (SAV) YANINDA OLUR

KıyâmetteRasûlullah(SAV)kendisine salât ü selâm getirenin yanında olur. Nitekim Efendimiz(SAV)şöyle buyurur:-“Kıyâmet gününde insanların bana en yakın olanları; bana en çok salât ve selâm getirenlerdir.”(Tirmizî, Vitr,21-484)

DUÂLARIN KABÛLÜNE VESİLE OLUR

Rasûlullah(SAV)namazdan sonra Allâh’ahamdetmeden ve Kendisine salât-ü selâm getirmeden duâ eden bir adam gördü. Bunun üzerine:

“–Bu adam acele etti.” buyurdu. Sonra o adamı yanına çağırdı ve şöyle dedi:

“–Biriniz duâ edeceği zaman önce Allah Teâlâ’ya hamd ü senâ etsin, sonra bana salât ü selâm getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde duâ etsin.”(Tirmizî,Deavât,64)

AZÂBA UĞRAMAKTAN KURTULUR

İlâhî tehdit ve azâbamâruz kalmaktan korunur. Rasûlullah(sav) buyurur:-

“Yanında ismim zikredildiği hâlde bana salât ü selâm getirmeyen kimse rahmetten uzak olsun! Ramazân-ı Şerîf’e girip de mağfiret edilmeden çıkan kimse rahmetten uzak olsun! Anne ve babası yaşlılık günlerini yanında geçirip de (onları memnûn ederek) cennete giremeyen kimse rahmetten uzak olsun!” (Tirmizî, Deavât, 100/3545)

“Asıl cimri olan kimse, yanında ismim zikredildiği hâlde bana salât ü selâm getirmeyen kişidir.” (Tirmizî, Deavât, 100/3546)

“Kim bana salât ü selâm getirmeyi unutup ihmal ederse, cennetin yolunu şaşırır.” (İbn-i Mâce, İkâmet, 25)

DÜNYA VE AHİRET SIKINTILARINI GİDERİR

Allah Teâlâ, Nebî’sine salât eden kulunun işlerinde ona yeter ve onun hem dünya hem de âhiret kederlerini giderir. YâRasûlâllah! Ben Sana çok salevât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye soran sahabi Efendimize (sav)-duâya ayırdığım zamanın hepsinde Sana salevât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:«–O takdirde Allah bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)

Bizler ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Hz Muhammed Mustafa (sav)efendimize hürmet saygı ve muhabbetin ifadesi olarak mübarek isimleri her anıldığında salavat getirecek ve böylece göstereceğimiz bağlılıkla Rabbimizin rızasını Peygamberimizin(SAV)şefaatini talep edeceğiz.

Allah’ım! Âlemlere rahmet olarak gönderdiğinZâta ve onun bütün Âl ve Ashâbına, Senin rahmetine ve onun hürmetine yaraşır şekilde salât ve selâm eyle. Bize de, Senden başka, hiçbir mahlûkunun merhametine ihtiyaç bırakmayacak bir şefkat ve rahmetle merhamet eyle.

Allah’ım! Kalplerin tabibi ve ilâcı, bedenlerin âfiyet ve şifası, gözlerin nuru ve ışığı olan Efendimiz Muhammed’e(sav), onun Âl ve Ashâbına salât eyle. Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e(sav) Âl ve Ashabına ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların taneleri adedince salât, selâm ve bereketler indir!

Binlerce salât, binlerce selâm sana olsun, ey Allah’ın vahyinin emin ve emanetçisi(SAV).

HÜSREV ÖNDEGELEN