SURİYE ARAP CUMHURİYETİ

SURİYE ARAP CUMHURİYETİ

                               Dr Seyfi ŞAHİN

Bu gün Suriye’yi  bir devrimle iktidarı ele geçiren El Şara;

Devletin adını “Suriye Arap Cumhuriyeti” olarak ilan etti.

Bu ne demek?  Yüz yıldır dünyada kurulan bütün devletler “Milli devletler” olarak tezahür etti.

Küresel Emperyalizm, dünyayı kavim, kavim ayırıp, küçültüp, daha idare edilebilir hale getirmek,

İmparatorlukları yıkmak, sömürülür yapmaktı.

Birinci dünya savaşını çıkarıp,

İilk işi, Rus Çarlığını, Osmanlı devletini, Alman ve Avusturya Macaristan imparatorluğunu yıkmak oldu.

Bu imparatorluklardan kalan küçük, küçük devletlerin başına kendi teşkilatına (Masonluk) bağlı,

Kendi emir komutasında , devletler oluşturdu.

Her ülkede Cumhuriyeti getirirken, kendi emrinde krallıklar bile meydana getirdi.

Yalnız kendi krallığını asla yıkmadı. Kimseye aleyhine bile konuşturtmadı.

Avrupa’da bazı akraba krallar kaldı. Japonya da imparatorlarına dokundurtmadı.

Çünkü hanedanla yönetilen ülkeler parçalanamaz, ülke insanları birliğini devam ettirir.

Türk milleti de tarihinde kurduğu bütün büyük devletler hanedanlarla yönetilen devletlerdir.

Çünkü Cumhuriyetle yönetilen devletler iç kargaşadan kurtulamaz. Emperyalistlere yem olur.

                ***

Bu gün Suriye de bu çemberden çıkamamış, kuruluşunu cumhuriyet olarak ilan etmiştir.

Batı emperyalizmi korkusundan da milli devlet hüviyeti almıştır.

Böyle mi yapmalıydı? Tabii ki başka çaresi yoktu.

Türkiye de böyle istemiştir. Onun da yapacağı bu çerçeve içinde olmaktır.

Şara nasıl Başardı?

El Şara, Selefi bir öğretmendir. Suudi Arabistan’da İbni Teymiye enstitüsünden mezun oldu.

DEAŞ, ABD desteği ile  Irak ve Suriye’yi işgal edince,  Suriye kolunu ele geçirdi. En Nusra’yı kurdu.

DEAŞ lideri ile anlaşmazlığa düştü. Onlardan ayrıldı. Hatta silahlı çatışmaya bile girdiler.

Türk istihbaratı, El Şara ile temas kurup işbirliğine girdi. Artık El Şara MİT’in  bir parçası oldu.

30 bin silahlı adamı vardı.  İdlib’e karargah kurdu.

Rejim güçleri Haleb’e saldırınca, Türkiye Rusya’yı araya sokup, Halkın İdlib’e göçünü sağladı.

Türkiye artık halkı idlib’de korumalı idi. Tabii ki, El Şara’nın, Heyeti Tahriri Şam olan birliğini de…

Bir keresinde onları koruyan Türk karakoluna Rejim saldırıp 30 askerimizi şehit etti.

Türkiye de 2 günde 3000 rejim askerini yok etti.

Ayrıca Türkiye, Suriye gençlerinden, 70  bin kişilik, iyi eğitilmiş iyi bir ordu meydana getirdi.

Buna da Suriye milli ordusu (SMO) dedi.

                ***

İşte Türkiye kontrolünde, HTŞ ve SMO; sn Bahçelinin “vakit tamam” dediği günde hareket edip,

Önce Halep’i, sonra Hama,  Humus ve Şam’ı  kurtardı.

Böylece bizim eski Şam vilayetimize yeni bir devlet kurdular.

Şimdi bu devletin kuruluşu, gelişmesi güçlenmesi sorumluluğu Türkiye’ye aittir.

Onu koruyup, kollayan, yaşatan Türkiye olacaktır.

Bu gün, nasıl, Libya, Somali, Azerbaycan ve Türk cumhuriyetleri bizim bir parçamızsa,

Suriye de bir parçamızdır.

Güçlü Silahları ile dünyaya Meydan okuyan Türkiye,  kendi parçası saydığı devletleri de korur.

Beyni Batıya köle olmuş beyinler, hala kölelik haleti ruhiyesinden kurtulamadı.

Teknolojide, dünyada üst safhalarda olan, devleşen Türkiye’yi hazmedemediler.

Kavrayamadılar, anlayamadılar. Onlar maaş kışkırtıcılığı ile meşguller.

Hiç korkmayın Suriye Türkiye’nin dediğinden başkasını yapamaz.

Onun yolundan ayrılamaz. Çünkü hayatını Türkiye’ye borçlu.

17.03.2025, Kayseri.