Terör-ist

                    “TERÖR-İST”

   Her ülkenin kendine ait birtakım sorunları vardır. Ülkemizin sorunlarından belki de en önde geleni terör sorunudur.

   Terör sorununu bu ülkenin başına 70’li yıllarda bela olmuş, hala da olmaya devam etmektedir.

   Bu dünyanın pek çok ülkesinin de uğraştığı bir sorunudur. Kimi etnik, kimi milli, kimi dini vb. pek çok sebepten ülkeler terör sorunu ile birlikte yaşamaktadırlar.  Bir bölgede, bir ülkede ya da farklı bir coğrafyada devam eden terör artık sınır tanımamaktadır.  

   Terör kendi sınırlarını aşmış, dünyanın başına bela olur hale gelmiştir.  

   Terör ile nasıl mücadele edilmelidir? Özellikle ülkemizde varlığını sürdüren terör sorunu nasıl çözülmelidir?

   Terörle mücadele sadece silahla olmaz. Terörün ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik alt yapısı ile de mücadele edilmelidir.

   Terörle mücadele kararlılık, bilgi, azim, psikoloji ve akıl sınırları içinde olmalıdır. 

   “Akıl ve bilginin açamayacağı kapı yoktur” sözü esas alınmalıdır. Bu iki güce dayanan, doğru bir bakış açısı ve imanî bir güçle desteklenen mücadelenin kaybetme şansı yoktur.

   Silvan’ın teröristlerden temizlemesinden sonra camide şükür namazı kılan güvenlik güçlerinin başarıya ulaşamaması gibi bir sorunu olamaz.

    Şunu biliyoruz ki “Allah doğrunun yardımcısıdır.” O halde mücadelemizde doğru olmak, doğrudan yana olmak esastır.

   Doğuda yaşayan Kürt kardeşlerimizi incitmeden, onların haklarını gözeterek terörle mücadele edilmelidir.

   Hatta terör örgütü saflarında bulunan pek çok genç insana dahi şefkat gösterilmeli, onların da hakları olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır.

   Unutulmamalıdır ki yaşam süresi içinde pek çok insan hata yapmıştır. Her insanın hata yapabileceği kabul edilmeli, bu bakış açısı esas alınmalıdır.

   Devlet haktır, hukuktur, güçtür, sevgidir, şefkat ve merhamettir. Aynı zamanda da gereken yerde demir yumruktur.

   Bu özelliklerden hiç biri, bir diğerinden daha önemli ve daha önde değildir. Tüm bu özellikler birlikte vardır ve var olmalıdır. Yoksa yanlışa düşmek, 90’lı yıllarda olduğu gibi kaçınılmaz olacaktır.

   Terörle mücadele uzun soluklu bir mücadeledir.

   Sabırla yürütülmelidir. Akıl ve bilgi rehber olmalı, doğruluktan sapılmamalıdır.

   Tüm bunlardan sonra terörün yenilmeme, yok edilmeme gibi bir şansı olamaz, olmamıştır da.
     Bu amaçla yapılan mücadele terörü de teröristi de bertaraf edecektir.