Dün gece (28.06.2016) İstanbul Yeşilköy Havaalanı Dış Hatlar terminalinde üç canlı bombanın yaptığı terör eylemi ülkemizde olduğu kadar tüm dünyada epey yankı uyandırdı. 42 kişinin öldüğü yüzlerce yaralının olması yakınları kadar bizleri de mahzun etti. Yaşadığımız bu terör olayında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet geride kalan yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılara da şifalar diliyorum.
Son bir yıldır çok canımız yandı/yanıyor da!
Olanlarla ilgili illaki bir sebep aramaktansa neden yapılıyor ona bakmak gerekiyor. Böylesi durumlarda her zaman olduğu gibi ileri geri çokça yorum yapılmaktadır. Maalesef ülkemizde bu mevzuda olduğu gibi birçok konuda hepimiz aynı düşünemiyoruz. Hükümeti sıkıntıya düşürmesi açasından olayı iyi karşılayanların dahi varlığı mümkün olabilmektedir. Hatta ana muhalefet partisinden bir milletvekili terör örgütüyle mevcut hükümeti terör örgütüyle iş birliği yaptığı şeklindetwitterbile atabilmektedir. Görüldüğü gibi bu kadar hassas konuda dahi siyasilerimiz birlik olamamaktadır.
Biraz gerçekçi olmak gerekir. Devletimizin tüm iyi niyet ve çabalarına rağmen, milyonlarca mültecinin yaşadığı ülkemizde sosyal bir sıkıntıdan bahsedebildiğimiz gibi, kevgire dönen Irak ve Suriye sınırımızın olmadığını da söyleyemeyiz.
Diğer taraftan Kandil-Meclis(HDP)-Yöre (PKK destekçisi bazı Kürtvatandaşlarımız)insanının lojistik desteğiyle içerde ve dışarda PKK nın kalleş terör hareketleri bir tarafta, DHKP-C diğer taraftan ülkemizin huzurunu bozup masum insanlarımızı ve asker-polis kardeşlerimizi canice katletmektedirler. Bunlar yetmiyormuş gibi devlet geleneği ciddi zaafa uğrayan Irak ve Suriye’de ortaya çıkan DAİŞ (İŞİD)ülkemizde olduğu gibi hemen tüm dünyada (Paris, Bürüksel, Londra, ABD vs) terör estirmektedir.
EL-KAİDE
Yakın geçmişte 11 Eylül 2001 tarihinde ABD nin ticaret merkezine karşı yaptıkları terör olayıyla zirve yapan ve tüm dünyayı ayağa kaldıran el-Kaideterör örgütünü unuttuk bile. Herkesin korkulu belası olan tüm dünyayı aya kaldıran Usame Bin Ladinisimli Sudi Arabistanlı bu şahsın Pakistan’da öldürülmesiyle bir anda örgüt bitiverdi!.. Bu olay size garip gelmiyor mu? Garip derken ABD nin destekleyip büyüttüğü Usame Bin Ladin ve adına izafe edilen el-Kaide örgütü gene ABD tarafından ortadan kaldırıldı. El-Kaide ortadan kaldırıldıktan sonra tabiat boşluk kabul etmez anlayışından hareketle bir anda DAİŞ denen nevzuhur bir örgüt ortaya çıkıveriyor!.. Unutmamalıyız ki, görevi bitince DAİŞ’de bitecektir.
Çıkartılan bu terör örgütünün ne gariptir ki, hedef kitlesi genellikle halkı Müslüman ülkelerdir.Son zamanlarda da özellikle Türkiye.
Niçin Türkiye! Çünkü Türkiye, kabul edilsin/edilmesin ‘son kale’ ve dünya Müslümanlarının ümit ve umudu olması emperyalist güçleri rahatsız etmektedir. Bundan dolayı olacaktır ki, ülkemizde bu tür terör eylemi yapılmaktadır.
Diğer taraftan diyorum ki; Irak, Suriye, Libya vs gibi ülkeler bu şekilde olduğu müddetçe değişik bir ifadeyle ismi geçen bu ülkeler terör laboratuvarıgibi çalıştığı müddetçe bu olayların devam etmesi mukadderdir. Kim hangi ülkeden ne maksatla intikam almak istiyorsa, verilen sipariş üzerine terör örgütlerinden birini istedikleri yerde eylem yaptırmaktadırlar. Bakıyorsunuz; bir gün ABD, diğer bir gün Brüksel, bir diğer gün Paris bir başka gün İstanbul veya dünyanın muhtelif yerlerinde eylem yapılmaktadır. Geçmişte el-Kaide adına yapılan terör olayları şimdi de DAİŞ adına yapılmaktadır.
Basit bir mantıkla bir şey söylemek istiyorum. Tarih de en kanlı savaşlarda dahi ölü sayısı 50-60 bini geçmemiştir. Bu sayının üstünde bir rakam varsa çok çok istisnadır. Bu gün Suriye'de 5-6 yıl içinde nâ-hak yere ölenlerin sayısı (asker-sivil) 600 bininüzerindedir. Irak'ta ölenlerin sayısı ise 1 milyonunüzerindedir. Diğer mağduriyetleri söylemeye gerek bile yok. Bu insanlar bu hale niye getirildi? Kim getirdi? Yoksarüzgâr mı ektik?
Beyler!
Rumuzlu (BM, AB vs)devasa kurum ve kuruluşların, etkin ve yetkin dünya yöneticilerinin rol/sahne almalarının zamanı hala gelmedi mi? Veya ne zaman gelecek?
Adalet ve dengeyi sağlamak için topyekûn harekete geçmeliyiz. Yanlış ve kötü gidişe ancak böylece son verebiliriz. Ülkemize yapılanlardan dolayı timsah gözyaşı döken veya memnun gözükenler unutmasınlar ki, her ne kadar istemesek te sıra bir gün kendilerine de gelecektir.
Dünyada adaletsizlik ve dengesizlikler bitmediği müddetçe bu ve buna benzer olayların devam edeceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yoktur.