Aslen Kayserili olan ve doğuştan elleri olmadığı için bebekken ölüme terk edilen 2 çocuk babası esnaf Mehmet Temel'in yaşama azmi ve hayata tutunuşu herkesimden büyük takdir topluyor.
Doğuştan iki kolu olmayan Mehmet Temel, bütün ihtiyaçlarını ayaklarıyla karşılıyor. Engelleri aşan Mehmet, çalışma azmi ve mücadelesiyle herkese örnek oluyor.
Aslen Kayseri'nin Yahyalı ilçesine bağlı Derebağ nahiyesinden...
Annem Elim Ayağım Yok Diye Beni Ölüme Terk Etti ...
Ben doğduğumda yaylada doğmuşum. Kadınlar bunun eli yok ayağı yok ilerde başına bela olur demişler. Annem de olmaz dediysede, o zaman gençliğinden cahilliğinden bir tarlaya ölüme terk etmiş beni. Bir hafta falan orda kalmışım.
Sonra babam evladının dünyaya geldiğini duyunca 7 saatlik yolu yayan yürüyerek hemen eve gelip anneme sormuş nerde oğlum diye. O da öldü deyince nerde ölüsünü göster demiş. Sonra bıraktığı yeri gösterdiğinde bir bakmış ki bir hafta sonra halen orda kazanın altında duruyomuşum. Hemen montuna sarıp anneme getirip, bak hatun demiş belki yiyeceğimiz ekmek bu yavrumuzun sayesinde olacak diyerek beni almasıyla ikinci kez yeniden hayata tutunmuşum.
Bir gün karşıma bir mübarek çıktı.
Sonrasında başlayan hikayemde 5-6 yaşındayken çok üzülüyordum işte herkesin eli ayağı var benim yok diyerek... Sonra bir gün babam beni elma bahçesine götürdü. Orda çadırın önünü eşip burda kal tualetin gelirse buraya git burda yeyip içersin diyerek beni oraya bırakıp kendi köye gitti. Köyle bahçenin arasıda neredeyse bir kilometre filan vardı. Bir gün orda karşıma bir mübarek çıktı. Kalk dedi yürür vaziyete geldim. Ayaklarımı kullanmaya başladım. O anda sevinçten allma ağacının tepesine çıkmışım. Artık nasıl çıktıysam...Ben çığlık atıyordum mutluluktan artık yürüyorum diye.. Komşular demişler Mehmet yine bağırıyor köpekten mi yılandan mı korktu diye... Sonra geliyorlar ki ben elma ağacının başındayım. Sonra babama haber veriyorlar. Kurban filan kesiyorlar orda. İşte o zamana kadar hayvanın üstünde gittiğim bahçe yolunu artık kendi başıma yürüyerek gidip geliyordum.
O sırada okulun önünden geçerken Öğretmenler beni okula kaydettirmek istediler ama babam okuyupta Vali mi olacak diye izin vermeyince okuyamadım.
Ve Ürgüp macerası dönüm noktası olmuş...
Sonra 2-3 arkadaşımla anlaşıp köyden Nevşehir'in Ürgüp ilçesine kaçtık. Arkadaşlarımdan biri kahveye biri lokantaya çalışmak için işe girdiler. Hep onlardan yiyip içiyoruz. Akşam yatarken de Ürgüp'teki bir handa yatıyoruz. Otele falan verecek paramız yok tabi.
Arkadaşlara ben boyacılık yapacağım, hep sizden yiyip içiyorum dedim. Bana sen yapamazssın dediler. Ben yaparım dedim.
Lokum sandığı almışlar. Yanına iki teneke çakmışlar 2-3 tane sünger almışlar. İlk iş hayatım ÜRgüp'te başlamış oldu. Mehmet oldu Ürgüp'te boyacı...
İzmir yolu göründü...
Sonra arkadaşlarımdan birisi İzmir'e gitti. Bende ona takıldım İzmir'e geldim. Ama Zabıta'dan izizn almam gerekiyordu. Gittim Zabıta müdürü ile görüştüm. Müdürüm ben boyacılık yapmak istiyorumda sizden izin istiyorum dedim. O da bana sen bu vaziyette çalışmak istiyorsunda biz sana izizn mi vermeyeceğiz dedi. Sonra personelelrine fuarın köşesini gösterin hergünde bu arkadaşa öğlen yemek götürün dedi. Sonra kış geldi burda kimse kalmadı Müdürüm dedyince bu arkadaşı Konak'a götürün dedi. Bende orada bir hükümet konağı inşaatı vardı ben burda kalayım dedim. Çok iyi bir müdür dü sağolsun.
Sonra ben orda boyacılık yapmaya devam ederken birisi geldi ayakkabısını boyattı ve bana o dönemin en yüksek parası işte şimdinin 200 TL'sini verdi. Meğer oranın mütehatiymiş herkes ona baba diye hitap ederdi. İkinci gün yine geldi ben haketmeden almam dedim. O zaman sandığın üstüne ciklet koyalım dedi. Sonra bana birde tahta kulübe yaptırdı. İçine yatacak yerde yaptırdı. Sonra ben orda kaset satmayada baaşladım.
Engellilik beyinde..
Sonrasında tabi hayatım düzene girmesi için evlendim. 45-45 sene oldu çok şükür idare ediyoruz. Bir kızım bir oğlum birde torunum var şuanda. Beni örnek alsınlar. Öldürmeyen Allah öldürmez. O ne derse o olur. Önce şükretmeyi bilsinler. Engellilik beyinde... Mücadele edersen başaramayacağın hiçbir şey yok." dedi.
Onun yaşama azmini artık Türkiye'de bilmeyen kalmamış.
Bir çok yerel ulusal basına konu olmuş örnek yaşamı... İlk kez 1978 yılında TRT'de başlayan haberleri günümüzde bir çok gazete ve sosyal medyalara konu olmuş. En son TikTok'ta sevda mazisi ile gündeme gelen Mehmet Temel'in o güzel röportajını gelin birlikte izleyelim...
Bu güzel röportaj için sevda mazisi kanalına teşekkür ediyoruz.
Kaynak: TikTok'ta sevda mazisi