Zenginlerin Kıyamet sığınakları

Zenginlerin Kıyamet sığınakları

Kıyamet günü sığınağı kavramını daha önce duymuş muydunuz? Evet, inancımıza göre kıyametin dehşetinden kimsenin kaçamayacağını biliyoruz tabi ki. Ancak buradaki kıyametin, aklımıza ilk gelen tanımı ifade etmediğini belirtelim. Daha çok dünyanın sonunun geldiği hakkındaki teoriler, binlerce kişinin ölümüne neden olan savaşlar,  afetler, biyolojik silahlar ve  nükleer patlamalar gibi kavramların karşılığı diyebiliriz.

Dünyanın dört bir yanında süren salgın endişesinin yanı sıra ayaklanmalar, seller, nükleer çatışma senaryoları, yangınlar, saldırılar ve toplu katliamlarla ilgili korkutucu haberler yayılmaya devam ediyor. Bunların hepsi dünyanın sonunun yaklaştığına dair anlatıları besliyor. Aynı zamanda bireylerde genel bir kaygı ve yoğun bir tehlike duygusu yaratırken tüm bu tehditlerin dışında kalan bir yerde kendini koruma ve güvence altına almanın yollarını bulma ihtiyacını da doğuruyor.

Salgın hastalıklar, uzaylı istilası, yapay zekâ kaygıları, Üçüncü Dünya Savaşı ve küresel ısınma tehlikesi gibi nedenlerle paniğe kapılan milyarderler, gözlerden uzak tenha yerlerde gizlice sığınaklar yaptırıyor…

Bu nedenle hükümetlerin birçoğu potansiyel tehditlere hazırlık olarak olası isyan ve saldırılardan korunaklı barınakları ve patlamalara karşı dirençli sığınaklar yapmaya başladılar.

7 Ekim 2023’den bu yana İsrail’in, ABD ile el ele, kural, ölçü, sınır, savaş hukuku, ahlâkı tanımayan soykırım, suikast ve sabotajları bir yıl tamamlanmadan Ortadoğu’yu cehenneme çevirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'in yeni dönem açılış konuşmasında, İsrail yönetimini hedef aldı ve "İsrail saldırganlığı Türkiye’yi de içine almaktadır" dedi. İsrail, Gazze Savaşı’nı Lübnan’a, Suriye’ye, İran’a Yemen’e ve Türkiye’ye genişletmektedir.

Son dönemde küresel siyasetin gündeminde, Rusya’nın bir Avrupa ülkesine saldırmasıyla 3. Dünya Savaşı çıkacağı endişesi var. Öyle ki bununla ilgili sır raporlar batı medyasında her gün farklı detaylarla yayınlanıyor. Putin’in NATO’ya saldırısı üzerine yapılan spekülasyonlarda 3. Dünya savaşının kapılarının böylece açılacağı yorumları yapılıyor.

Geçtiğimiz hafta Trump, ABD'nin kuzey komşusu Kanada’yı 51. eyalet haline getirebileceğini ima ederek Kanadalı yetkililerle alay etti. Bunun yanı sıra, ABD yapımı Panama Kanalı'nı ele geçirme tehdidinde bulundu; bu kanal, son çeyrek yüzyıldır Panama'nın kontrolünde. Ayrıca Pazar günü Trump, Danimarka’ya ait olan ve uzun süredir dikkatini çeken Grönland’ı ele geçirme konusundaki isteğini bir kez daha dile getirdi.

Dünya diken üstünde her an her şey olabilir. Dünyanın her yerinde Kuzeyinde, güneyinde, batısında ve doğusunda kıyamet senaryoları şimdiden konuşulmaya başladı. Savunma harcamaları tüm devletlerde hat safhasında.

Milyarderler ise gerektiğinde kaçıp korunmak için tenha, güvenli yerlerde sığınaklar yaptırıyor. Facebook, Instagram, WhatsApp’ın bağlı olduğu Meta’nın patronu Mark Zuckerberg’in Hawaii adasındaki kale gibi sığınağına 100 milyon dolar ödediği belirtiliyor.

Sağlıklı yaşam üzerine faaliyet gösteren ABD’li milyarder Frank VanderSloot’un da yine Hawaii’de sığınak yaptırmak için 51 milyon dolara arazi aldığı ortaya çıktı.

Yapay zeka şirketi OpenAI’nın CEO’su Sam Altman da zor durumlarda, online ödeme sistemi PayPal’ın ortağı Peter Thiel’in Yeni Zelanda’daki sığınağını kullanabilmek için anlaşma yapmış.

Google’ın ortağı Larry Page de Yeni Zelanda’dan oturma izni aldı. Kripto paracı Mihai Dinulescu da pandemide sığınaklarıyla ünlü Yeni Zelanda’ya kaçtı.

Futbol yıldızı Tom Brady, Donald Trump’ın kızı Ivanka ve şarkıcı Julio Iglesias da Miami’nin güneyinde Biscayne Körfezi’ne bakan güvenli bir köyde malikâne aldı.

Kıyamet senaryolarına katkı verenler ise kendilerini pek sorumlu hissetmiyor olsa gerek ki dünyanın makûs talihini değiştirmek yerine kaçış planları yapıyorlar. Eksik denetim mekanizmalarıyla bugün toplumları karşı karşıya getiren derin kutuplaşmaların yalan bilgiler ve kışkırtıcı söylemlerle artmasına vesile olan Facebook’un CEO’su Zuckerberg, kutuplaşma nasıl önlenebilir, ABD olası bir sosyal krizi nasıl atlatabilir diye düşünmek yerine milyonlarca dolarlık bir “kaçış şehri” inşa ediyor.

Elon Musk sahip olduğu servetiyle uzay maceralarına çıkıyor, Dünya’da kargaşa çıkartıp uzayda koloni kurmaya başladı. Dünyanın en büyük agorası olan Twitter’i daha iyi bir kamusal alan yapmak yerine çocuk oyuncağına çeviriyor. Jeff Bezos, sahip olduğu servetini gelir adaletsizliğini azaltmak için kullanmak yerine hala nasıl daha az vergi ödeyebileceğini düşünüyor.

Zenginler endişeli durmuyorlar, çünkü her ne kadar dünyanın ateşini yükseltirseler de hepsinin kaçacak bir adası, gezegeni, yeraltında sığınağı var.

Milyarderler servetlerinin önemli bir kısmını sığınaklara harcarken, dünyanın kalan kısmı ise bu haberleri merak ve endişeyle, hatta bazen de saçma bularak takip ediyor.

Milyarderlerin sığınak inşa etmelerinin birkaç nedeni olabilir, kıyamet senaryolarına karşı korunma, sosyal ve siyasi etkileşim, medya ve kamudan uzaklaşmak, belirsizliklere karşı hazırlıklı olma, kendi kendine yeten sistemlerle çevresel felaketlere dirençli olma isteği gibi nedenler ancak bu genellikle kişisel tercihlere veya güvenlik endişelerine bağlı gibi görünüyor.

Akıllardaki asıl soru ise şu; acaba milyarderler gerçekten kısa bir süre sonra dünyada yaşamın büyük bir tehditle karşı karşıya kalacağına dair bir gizli bilgiye mi sahipler, yoksa kendi yazdıkları bir kıyamet senaryosu oyununda, devasa servetlerinden bir bölümü aktaracakları yeni bir şımarıklık furyasında gösteriş mi kovalıyorlar?

Yüce Allah buyuruyor:

Kıyametin vakti gelmektedir; bunda kuşku yoktur ve Allah kabirler deki ölüleri diriltip kaldıracaktır. (Hac - 7)

Gerçeklere karşı gözlerini kapayanların sadece kendi dünyaları kararır ve ön yargı ile hareket edenler sonunda pişman olur.

Kıyâmet konusunda zaman, çoktan geriye doğru saymaya başlamıştır. Kuşkusuz, Allah ölüleri

Yeniden diriltip kabirlerinden kaldıracak ve mahşerde yargılayacaktır.

Tuncay Dalcı