Şimdi sizleri bir yolculuğa çıkarıyor ve doğası tarihi ile birbirinden farklı peribacaları, yeraltı tünelleri, kayadan oyma kiliseleri ile Kapadokya'nın bilinmeyen keşfedilmemiş bir cennet köşesini ilk bölümü ile sizlerle buluşturuyoruz.

Evet yolculuğumuz son yıllarda Nevşehir'in parlayan yıldızı Derinkuyu ilçesine 4 km uzaklıkta bulunan ve yıllar öncesinde boşaltılmış Çekmi köyü...

Kapadokya'nın kadim yerleşim yerlerinden Derinkuyu'nun en eski köyü 1990'lı yılların sonuna kadar yaklaşık 300 kişinin yaşadığı 70 haneli, Derinkuyu'nun ilk yerleşim yerlerinden birisi; Çekmi Köyü...

Nevşehir/Derinkuyu/Çekmi Köyü

Aslen Çekmi köyünden olan 41 yaşındaki Ahmet Şen, FİB Haber Merkezimize bu cennet köşeyi anlatırken Kızılyalım, Kuyulu kepez ve çekmi yaylası mevkiii Kapadokya'nın keşfedilmeyi bekleyen gizli hazineleri diyerek dikkat çekti.

Kapadokya'nın en ilginç peribacaları burada...

Kapadokya'nın başka hiçbir yerde bulamayacağınız şapkalı bir çok farklı türde peribacalarının burada olduğunu ifade eden Ahmet Şen, "Çekmi yaylası ve topal eyyüp yaylasının korunarak turizme kazandırılması ve gelecek nesillere aktarılması en büyük dileğim. Maalesef terkedilen köyümüzde sahipsiz kalan evlerin seneler geçtikçe yıkıldığını görmek bizleri ziyadesiyle üzüyor" dedi.

Ahmet Şen, asırlık köyü anlatmadan önce peri bacaları, yeraltı yerleşim alanları, tarihi yapıları, kayadan oyma kilise ve sığınakların turizme açılması için Kültür ve Turizm Bakanlığına çağrıda bulundu.

Derinkuyu ilçesine bağlı eski yerleşim merkezlerinden Çekmi'ye dikkat çeken Ahmet Şen, Yaşam şartları nedeniyle 45 yıldır terk edilmiş konumda yer alan Çekmi köyü, bölgenin otantik havasıyla insanları kendisine çekme potansiyeline sahip muhteşem bir yer. Bu mekanlar değerlendirildiğinde bölge turizmine katkı bulunacak nadir yerlerden biri. Burası turistin bölgemizde kalım süresini uzatmaya yarayacak bir mekan olarak kullanılabilir. 

KAPADOKYA'NIN ÇEKİM GÜCÜ: ÇEKMİ

ÇEKMİ YAYLASI

Çekmi Yaylası Derinkuyu'ya 4 km uzaklıkta Doğu yönünde eski bir yerleşim yeridir. Milattan önceki uygurlıklara ait olduğu tahmin edilen derin bir kuyu, küçük bir tane yeraltı şehri ve günümüzde kale denilen mağara şeklinde bir tapınak bulunmaktadır.

Ben Ahmet Şen 41 yaşındayım. Annem Zeliha Şen 71 yaşında. Annem babam ve akrabamız olan Mevlüt Şen amcamızdan Çekmi ile ilgili edindiğim bilgileri size aktarmaktan memnuniyet duyuyorum.

Çekmi'nin en eski bilinen kişisi Ayvaz Şen dir. 1891 doğumludur ve 1965 te vefat etmiştir. Onun kardeşleri, oğulları yakın akrabaları buraya zamanla yerleşerek Çekmi Yaylasının oluşmasını sağlamışlardır. 21 hanenin 18 tanesi ŞEN ,1 tanesi BOSTAN 1 tanesi ŞAHİN 1 tanesi de KAYA ailesinden oluşmaktaydı. Halkın geçim kaynağı koyunculuk ve bağcılıktı. Bu aileler çevredeki Kayalardan taş keserek kemer evlerini yapmışlar ve ayrıca koyunları için oyma kaya ahırları ve ağılları yapmışlardır. Bu evlerin çoğunu taş ustası olan Durmuş Şen yapmıştır. Durmuş dede kazma kürekle oranın yollarını, suarkını sarnıçları yapmıştır. Ömrünü insanlığın hizmetine adamıştır.

Annem babam çocukluğunu Çekmi de geçirmişler. İki dedemde arkadaş oldukları için çocuklarını evlendirmişler. Zaten o zaman evliliklerin çoğu akraba evliliğiymiş. Çekmi yaylasında 1950-1997 arasında yüzlerce insan yaşamıştır. Annem babam koyunları satıp 1977 de Derinkuyuya ev yaptırmışlar.

ÇEKMİ HALKININ GEÇİM KAYNAKLARI VE YAŞAMI

Geçim koyunculuk ve bağcılıktı. Koyunun sütünden yoğurt,peynir ve kaymak yapılıp tıraz denilen soğuk kaya depolarında Çanak, çömlek ve küplerde saklanıyor. O zamanlar elektrik su yok. Koyunun yünüyle yatak yorgan yastık yapılıyor. Üzümlerden pekmez ve turşu yapılarak kışın yeniliyor. Buğday, arpa ekilerek orakla işleniyor ve harmanda düven ile, tınaz savurma ile un öğütülüyor. İmece ile halk birbirine yardım ediyor.

Su sorunu kuyu ve sarnıçlardan elde ediliyor. Eskiden çok kar ve yağmur yağarmış bu yüzden su sıkıntısı cekilmezmiş. Dönme dolap dediğimiz tahtadan bir düzeneklerle insanlar yardımlaşarak kendirle kovalarla su çekiyordu ben çocukluğumda hatırlıyorum. Şuan buralar yıkıldı kuyunun ağzı taşlarla kapandı.

Kışın evlerde tandır şeklinde İskemle denilen yerlerde ısınırdı. Aydınlanma gaz lambalarıyla sağlanırdı. Yemekler tandır evlerinde yapılırdı.

SAĞLIK

Ebeana denilen Ayşe Nine doğumlara yardımcı oluyor. Acil durumlarda at arabası ile 4 kilometre gidilip araç, kamyon bulunmaya çalışıyor. O zamanlar araç sayılı kişilerde varmış. Taşıt bulmak zormuş. Araç bulunmazsa hastalar maalesef ölüyor. Benim dedem 27 yaşında apandisi patlayarak vefat etmiş araç yokmuş hastaneye gidememiş. Yine 6 ay sonra dedemin kardeşi Kemal Şen 1960 larda taş keserken kayalar altında kalarak hastaneye gidemediği için kan kaybından vefat ediyor. Allah rahmet eylesin...

EĞİTİM

48 sene önce devletimiz oraya iki binadan oluşan bir okul yapıyor. Okul yokken bir ahır kireçlenip okula çevriliyor. Yine Çekmi yaylasının içinden öğretmen çıkan Cuma Şen çocuklara öğretmenlik yapıp okuma yazma öğretiyor.

SOSYAL HAYAT
Cenazelerde ve düğünlerde insanlar birbirine gidip geliyorlar. Komşuluk iyi, küs olan komşu yok. Zaten evliklerin tamamına yakını akraba evliliği. Düğünlerde kaşık oynanıyor def çalınıyormuş. Çar denilen beyaz elbise gelinlik olarak kullanılıyormuş. Bayrak eşliğinde orada Asmaaltı denilen mezarda dua ediliyor, mum yakılıp adaklar adanıyormuş. Çeyiz olarak altın yapılıyormuş, bir sandığa çorap, işleme, yemeni ve diğer eşyalar konuluyormuş.
Annem şimdilerde "O günler bu günlerden iyiydi. Akrabalık, komşuluk iyiydi, sevgi saygı yardımlaşma vardı. Şimdi akrabalar birbini tanımaz oldu mal mülk için kardeşler birbirine küsüyor." diyor sürekli.

Çekmide yol kenarına kemeraltı denilen bir yer yapılmış. Burada işi biten kadınlar çocuklar otururmuş. Çay demleyenler çay içermiş kadınlar kermen eğirerek örgü örerlermiş.…

2.Bölüm Çekmi FİB Haber'de buluşmak üzere...

Derinkuyu Nevşehir Çekmi Yaylası Fotoğrafları

Röportaj-Foto: Ahmet Şen

Kapak Foto: Ziya Onur Sayın

Derleyen: FİB Haber - Fikret Çapacı