Arkadaşlarından etkilenen Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) öğrencisi Filipinler uyruklu genç Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldu.

Filipinli Üniversite Öğrencisi Müslüman Oldu

Nevşehir İl Müftülüğüne müracaat eden Filipinli genç üniversite öğrencisi MICHAEL ADRIANE QUILALA, ‘’Mehmet’’ ismini alarak Kelime-i Şehadet getirdi ve Müslüman oldu.

Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan ve duygulu anların yaşandığı merasimde, İl Müftü Vekili Selami KURT, genç üniversite öğrencisi MICHAEL ADRIANE QUILALA’ya İslam dini hakkında aydınlatıcı açıklamalar yaptıktan sonra ihtida merasimine geçildi.

Müslüman olmak için İslamiyet’i araştırdığını ifade eden MICHAEL ADRIANE QUILALA, kendi arzusuyla Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman olmanın heyecanı ve mutluluğunu yaşadığını belirterek, “Allah’ın bir olduğuna inanıyordum. Müslüman olunca kendimi daha huzurlu ve mutlu hissediyorum.” şeklinde konuştu.

İl Müftü Vekili Selami KURT ihtida merasiminde “Allah katında tek din İslam’dır. Araştırmaları sonucunda Müslüman olan genç kardeşimizi tebrik ediyorum. Kardeşimizin güzel dinimizi daha çok seveceğinden eminim. Rabbim yeni hayatında rızasına uygun bir hayat sürdürmeyi nasip etsin” dedi.

Müslüman olan üniversite öğrencisi MICHAEL ADRIANE QUILALA’ya İl Müftü Vekili Selami KURT tarafından ihtida belgesinin yanı sıra, Başkanlığımızın yabancı dillerde bastırılan Kur'an-ı Kerim, ilmihal ve İslamiyet’i anlatan çeşitli kitaplar hediye edildi.

İSLAMİYETİ İSTEYEREK SEÇTİM

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) öğrencisi Filipinler vatandaşı genç, Nevşehir İl Müftülüğünde gerçekleştirilen ihtida töreniyle Müslüman oldu.

Müslüman olmaya karar veren Filipinli üniversite öğrencisi için İl Müftülüğünde ihtida töreni düzenlendi.

Nevşehir Uluslararası Öğrenci Derneği (NUDER) Başkanı Faruk Kahrıman ve arkadaşlarının katıldığı proğramda Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman olan Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) öğrencisi Filipinli genç NUDER derneği programları ve okuldaki arkadaşlarından etkilenerek kendi iradesiyle İslamiyet'i seçtiğini söyledi.

Dua edilmesiyle tamamlanan törende Nevşehir İl Müftü Vekili Selami Kurt, müslümanlığı seçen gencimize "İhtida Belgesi" ile mealli Kur'an-ı Kerim ve Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından çıkan çeşitli kitaplar hediye etti.

Nevşehir İl Müftü Yardımcısı Selami Kurt, ise o yaşadıklarını şu sözlerle anlattı;

"Görev hayatımın rutin akışı içerisinde, memuriyetin gereklerinin, işlerinin, evraklarının arasında, yine görev hayatımda en güzel günlerimden birini daha yaşadım. Daha önceki görev yerimde de bu gibi güzel durumlara, güzel günlere şahit olmuştum. İşte o güzellik:

Michael Adriane Qvilala

Bu isim, bu genç, yirmi yaşında Filipinli bir genç. Annesi-babası vefat etmiş. Yetim, öksüz kalmış. Ülkesinde bir ablası varmış. Bu genç ülkemizde misafir öğrenci olarak üniversitede öğrenim görüyor. Michael, normalde ateist diyebileceğimiz bir inanca sahip bir kişi iken, artık o inancından vaz geçmiş, o inancının kendini tatmin etmediğini görmüş, ülkemizde yaşamış olduğu bize göre çok basit diyebileceğimiz bir takım durumlardan etkilenmiş, kendi özgür iradesiyle karar vermiş, İslam Dinini seçmiş. Kelime-i şehadeti söylemiş, müslüman olmuş. Bu genç artık MEHMET ismini almış müslüman bir kardeşimiz.

Müftülüğümüzde kısa bir süre misafir ettik yeni müslüman genç Mehmet'i. Kendini tebrik ettik, Rabbimden, kabul buyurması için, mübarek olması için dua ettik. Tabii biraz da sohbet ettik. Elbette sorduk, bu karara nerden vardın, niçin İslamı seçtin, niçin müslüman oldun, diye? Mehmet diyor ki:

"-Ben lisede iken arkadaşlarım İslamı ve müslümanları hep kötü anlatıyorlardı. Ben de araştırdım, okudum, baktım hiç anlattıkları gibi değil. Araştırırken kedilerle ilgili hadislere denk geldim. Hz Muhammed'in kedileri sevdiğini, arkadaşlarından Ebu Hureyre'nin kedi sevgisinden dolayı bu ismi aldığını gördüm. Bu bilgi benim çok hoşuma gitti. Kedilere bu kadar sevgi gösteren bir dinin Peygamberi, bu dinin müntesipleri kötü olamazdı. Bu durum beni çok etkiledi.

İkinci olarak, ben daha yeni Ankara'ya geldim. Zihnimde liseden kalma, İslam'ın ve müslümanların "kötü" olduklarına dair düşünceler var. Ama şuan da müslüman bir ülkedeyim. Ankara'da havaalanından otöbüs terminaline gitmem gerekiyordu. Ankarayı bilmiyorum. Dışardan gelmişim. Benim yaşlarımda iki gence, "Otöbüs terminaline nasıl gidebilirim?" diye sordum. Onlar da gel biz seni götürelim dediler, beni terminale götürdüler. Gençlerin bu yardımından da çok etkiledim. Zihnimdeki kötü bildiğim insanlar ve hiç tanımadığım insanlar bana yardımcı oluyorlardı."

Sonra, müslüman olduktan sonraki duygularını, kendini nasıl hissettiğini sordum. Mehmet diyor ki:

-Müslüman olduktan sonra kendimi yumurtanın içindeki civciv gibi korunaklı ve güvenli hissediyorum. Çok heyecanlıyım, çok mutluyum. Allah'a hamdediyorum...

Soruyorum, Mehmet, sen müslüman olduğunu yakınlarına söyledin mi, yakınların ne tepki verdiler?

-Evet hocam, söyledim. Ülkemde sadece ablam var, ona söyledim. O da dediki; "olabilir, bu senin tercihin, ben bu tercihine saygı duyarım."

Aslında, yaptığımız hiç bir iyiliği veya kötülüğü küçük görmemek lazımmış. En küçük bir iyiliğin hidayete yönlendirebileceği gibi, en küçük bir kötülükte yanlışa sürükleyebilir. Kimin kalbinin ne ile hidayete meyledeceğini biz bilemeyiz. Bize düşen tamamen samimi duygularımızla hareket etmek, güzel örnek olmak, insanlara saygı, sevgi, muhabbet ile davranmaktır.

Daha sonra, Filipinli genç müslüman, yeni müslüman, misafir öğrencimize, Diyanet İşleri Başkanlığımızın hazırlamış olduğu kitap setini hediye edip, yurduna gönderdik.

Selam olsun, hidayete tabi olanlara.

Selam olsun, fıtratının sesine kulak verenlere.

Selam olsun, iyiliği şiar edinenlere...

...

hediye etti.