Kurgulanmaya çalışılan Kumpaslar
Kaç günden beri Paris’teki gerçekleşen olay hakkında çok geniş yerli ve yabancı haber ve medyadayazılar ve değerlendirmeler görmekteyiz. Bu olay en baştan bir gözden geçirirsek, denilen 3 kişi, ancak görüntülerde 2 kişi olan bir grup Hazrete Muhammed ile ilgili bir karikatür yayınlayan bir dergiyesaldırıyor.
Ancak bu karikatür 2 yıl önce yayınlanmış ve ne hikmetse bu olay 2 sene sonra gerçekleşiyor. Bu dergi önünde sürekli polis ekibitarafından korunmakta olup, olay günü ne tesadüfse o polis ekibi bu dergi önündebulunmuyor. Yayınlanangörüntülerdesilahlı 2 kişi görüyoruz. Bu iki kişinin hareketleri, silahtutuşları, son derece soğuk kanlıolmaları, bu insanların son derece eğitimli ve profesyonelkişiler olduğunu göstermektedir. Gariptir ki, bu kadar eğitimli ve profesyonelolan insanlar, nasıl olduysa, kaçtıktan sonra terk ettikleri arabada, kimlik bırakarak sanki polise biz yaptık gibi iz bırakıyorlar.
Ancak bu karikatür 2 yıl önce yayınlanmış ve ne hikmetse bu olay 2 sene sonra gerçekleşiyor. Bu dergi önünde sürekli polis ekibitarafından korunmakta olup, olay günü ne tesadüfse o polis ekibi bu dergi önündebulunmuyor. Yayınlanangörüntülerdesilahlı 2 kişi görüyoruz. Bu iki kişinin hareketleri, silahtutuşları, son derece soğuk kanlıolmaları, bu insanların son derece eğitimli ve profesyonelkişiler olduğunu göstermektedir. Gariptir ki, bu kadar eğitimli ve profesyonelolan insanlar, nasıl olduysa, kaçtıktan sonra terk ettikleri arabada, kimlik bırakarak sanki polise biz yaptık gibi iz bırakıyorlar.
Daha bu olaydankısa sure geçmeden,Fransa iç işleri bakanı ve polis yetkilileri televizyonaçıkarak, iki kişinin kimliğinin belirlendiğini ve bu kişilerin Arap uyruklu olduğunu, buna ilave olarak bu kişilerin olay sırasındabağırmalarından da, Müslüman olduğunu göstermelerini eklersek, 2 MüslümanArabınParis i kana buladıkları şeklindealgı mesajları verilmeye başlandığını görüyoruz.
Olayın ardından daha kaç saat geçmeden 3. kişinin yakalandı haberleri gelmeye başlıyor ancak bu haberlere de bakıldığında şu gerçeği görüyoruz ki bu 3. ŞahısParis’ten uzak bir şehirde kendi adınıFacebook da bu olayla ilgilisi haberi verildiğini görünce, kendisi polis karakoluna giderek benim bu işle ilgim yok demek için giden birşahıs olarak karşınıza çıkıyor..
Belirli güçler hazırlanmış senaryo ile ilgili dış basın da, özellikle Avrupa’da ki belirli medya kuruluşlarında da verilen mesaj şu , TeröristMüslümanlar Hazrete Muhammed’le ilgili bir karikatür yüzünden Parisi kana buladılar.
Bu mesajlardan değişik kesimlerin yaptığı değerlendirmeler:
1- Yabancı düşmanlığı olan gruplar bu olayı alet ederek Avrupa’da yabancı düşmanlığını fitilini ateşlemeye çalışıyorlar.
2-Dünyada , özellikle Avrupa’da Müslüman düşmanlığını yaymaya çalışıyorlar.
3- Aydın çağdaş gözüken şahıslar bu saldırıyı, Müslümanların özgürlüğe saldırısı olarak değerlendiriyorlar.
….Ve bunun gibi birçok gösterilmeye çalışan değerlendirmeler var.
Geçmişte yaşanan olaylara bakarak değerlendirdiğimiz de, belirli güçler tarafından hazırlanan bu senaryonun maksadı, şu başlıklarda sıralana bilir mi..?
1-11 Eylül olay ile benzerliği: o olayda ayni şekilde Arap Müslümanlar saldırısı olarak gösterilmeye çalışılması, bir çok medya ve belirli siyasetçilerin bu olayın Avrupa’nın 11 eylül demesi insanın aklına acaba bu olay tezgâhlayarak,orta doğu ve Müslümanlara yeni facialar ve trajediler mi planlanıyor?
2- Acaba bu olayı tezgâhlayarak dunyada ve özellikle Avrupa’da Müslümanlara baskıların artmasını sağlamak mıdır?
3- Acaba İŞİD in son zamanlarda zor durumda olduğunu ve yabancı silahlıların o örgütten kaçışını görüp, bu olayı kullanarak çıkarılan yasalarla o kişilerin Avrupa’ya dönmelerini engellemek mi istiyorlar..?
Ve bunun gibi birçok maksatlar sıralan alabilir. Bunuda zaman gösterecek bunların biri veya hepsi?
Sonuçta: Müslümanların her zamankinden daha çok uyanık olmaları, oyuna gelmemeleri, kullanılmamaları, mezhep ve içtihat farklılıkları kenara koyarak ( içten ve kalpten, yoksa sadece dilde hiç bir sorunu çözmez) , bir birimize kenetlenerek onların oyunlarına izin verilmemesidir bize düşen vazife...
Dr. Ahmet Riza CEVATZADE