Nevşehir’in turistik açıdan en değerli ilçelerinden bir tanesi olan Ürgüp, hem doğal hem de tarihi güzellikler bakımından çok zengin olması nedeniyle yerli yabancı misafirlerinden büyük talep görüyor. 

Ürgüp'ün gizemli tarihine ışık tutan önemli yerlerden biriside hiç şüphesiz: Ürgüp Kadıkalesi

Temenni Tepesi’ nin yaklaşık 500 metre kuzeyinde kalan Ürgüp Kadıkalesi, "Kadınlar Kalesi" olarak da biliniyor. Selçuklular zamanında savaşlarda kadın ve çocukların sığındığı bir kaya kale olan Ürgüp Kadıkalesi’ nin içinden Damsa Çayı’ na kadar uzanan bir geçit bulunuyor. Bu geçit, tehlikeli durumlar için önlem amacıyla yapılmış.

Nevşehir İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğü'de Şube Müdürlüğü görevinde bulunan Ömer Nair'de yaptığı açıklamasında ; "Ürgüp Müzesi’ne çok yakın bir mesafede bulunuyor. Bu yerin en büyük özelliği Kapadokya’nın en büyük yerleşim yeri olması. Ürgüp Kadıkalesi, “Kadınlar Kalesi” olarak da biliniyor. Selçuklular zamanında savaşlarda kadın ve çocukların sığındığı bir kaya kale olan Ürgüp Kadıkalesi’ nin içinden Ürgüp çarşı merkezine kadar uzanan bir geçit bulunuyor. Bu geçit, tehlikeli durumlar için önlem amacıyla yapılmış. Kaleye aşağıdan yukarıya doğru tınaz dediğimiz tünellerle kalenin üst noktasına kadar çıkılabilinmektedir...

ÜRGÜP KADIKALESİ

Dünyaca ünlü Fransız Gezgin Felix Maire Charles Texier tarafından resmi de çizilen Ürgüp Kadıkalesi, ilk Kapadokya seyahatinizde görmenizi önerdiğimiz yapılardan biri. Şimdiden keyifli bir tatil geçirmenizi dileriz.

KADILIK KURUMU VE ÜRGÜP KADISI

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Kadı, Osmanlı Devleti’nde kaza adı verilen yerleşim yerlerine belli bir süre için merkezi yönetim tarafından atamış, görev bölgesindeki şer’i ve idari yargıdan tek başına sorumlu olan ayrıca mülki idare amiri, yerel yönetici ve emniyet müdürlüğü görevlerini yerine getiren bir kamu görevlisidir. II. Mahmut dönemindeki reformlar sırasında belediye ve güvenlik ile ilgili görevleri, Tanzimat Dönemi’nde ise idari görevleri alınmış ve sadece yargı işleri ile uğraşır olmuşlardır. Kadılık kurumu, 1924 yılında Türk idari ve adli teşkilatından tamamen kaldırılmıştır.

Kadılar görev yaptıkları yöredeki şer'i mahkemelerde pek çok konuda davaya bakmakla görevliydi; nikâh, izdivaç, miras bölüştürme, yetim ve mal-i gâibin muhafazası, vasi tayin ve azli, vasiyetlerin ve vakıfların hükümlerine riayet edilmesinin nezareti, cürüm ve cinayet ve sair bütün davalara şer'i mahkemelerde kadılar bakmakta ve Hanefi mezhebine göre hüküm vermekteydiler. Kadılar davaları camilerde görmekteydi; kendi evini de mahkeme olarak kullanabilmekteydiler(Wikipedia).

Kadı görev yaptığı bölgede noter olarak da hizmet vermiştir. Noterlik hizmeti kapsamındaki görevleri vakfiye düzenleme, varis atama, alacak verecek senetleri yapmak, yetim mallarının nasıl idare edileceğini belirleme, tapu kayıtlarını düzenlemek, evlenme, boşanma gibi görevlerdir.

 (Kadı Kalesi/Ürgüp)

Ürgüp, Osmanlı döneminde bugünkü Nevşehir’in coğrafi sınırlarının tamamına yakını kapsayan bölge de Kadılık görevinin verildiği bir kaza idi. Damat İbrahim Paşa’ya kadar bu devam etti. Damat İbrahim Paşa önce haftanın belli günlerinde Ürgüp Kadısının Nevşehir’de görev yapmasına, sadece Cuma günleri Ürgüp’te görev yapmasına karar verdi. Daha sonra da kadılık Nevşehir’e taşındı. Padişah III.Ahmet tarafından Ürgüp Kadısına gönderilen 29 Mart 1721 tarihli fermanla Nevşehir’de Pazar kurulmasına karar verilmiştir.

1515 yılında Osmanlı topraklarına katılan Ürgüp,17 YY a kadar 18 hanelik bir köydür. 18. yüzyılda Osmanlı Sadrazamı Damat İbrahim Paşa'nın kadılık makamını doğduğu kent olan Nevşehir'e (Muşkara) taşıması nedeniyle ilk kez ikinci planda kalmıştır.

 (Son Ürgüp Kadısı Yusuf Sadi Efendi’nin mezarı)

Ürgüp’te çok sayıda kadı görev yapmıştır. Bunlardan bazıları; Son Şeyhülislamlardan Mustafa Hayri Efendi’nin dedesi İbrahim Efendi’dir. Ürgüp Kadısı Mustafa Efendi sevilen sayılan birisidir. Müslümanların yanında Hristiyanlarda onu sever, sayardı. Yine Yusuf Sadi Efendi, Es Seyyid İsmail, Mevlana Alaeddin ismini taşıyan kadılar Ürgüp’te görev yapmıştır.

Ürgüp Kadısının aldığı ilginç kararlarda vardır. Osmanlılar döneminde de bölgede azınlık konumuna düşen Hıristiyanların, maddi olanaklarının son derece yetersiz olması nedeniyle, Ürgüp kadısı tarafından, Çardak Köyü camisinin bir bölümünün, kilise olarak ayrılmasının kararlaştırıldığı ve 200 yıldır bu şekilde cami-kilise olarak tarihi yapının kullanıldığı biliniyor.

Ürgüp ,Kadılık kurumuyla adeta özdeşlemiştir. Kadı Kalesi ismini taşıyan bir kale , Kadılar Evi diye bilinen bir köşk ve “Kadılar” lakabını taşıyan bir sülale bulunmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar:

-Vikipedia

-Veli Tören; Ürgüp Kadısı Merhum Yusuf Sadi Efendi”, Geçmişten Geleceğe Nevşehir Kültür ve. Tarih Araştırmaları, Sayı 12, Nevşehir 2009, s.46-48.

Photo by @ruzgarinyeri

#ürgüp #ürgüpinncavehotel