DIŞ BAĞLANTILAR

Dr Seyfi ŞAHİN

Acizane bendeniz milletvekili iken, milli eğitimin düzenlenmesi ile ilgili

Bir kanun teklifi hazırlamıştım.

TBMM görevlilerinden birisi, M.E. Bakanının Amerikalı danışmanı var onun tasvibi gerekir dedi.

Tabii ki çok şaşırdım. Sonra da arkasına düşmedim.

Çünkü Başbakanın bile ABD li danışmanı vardı.

Her parti milletvekilinden birisini çağırarak toplantı yaptırıyor.

Onlara danışman ABD li bir subay: “ Fırat’tan öteyi böleceğiz. Razı olun” diyor.

Hiçbir milletvekili, razı olmuyor. Toplantı kapanıyor.

***

Sonra Fulbrigith Anlaşmasını inceledim.

Anlaşma ile bir komisyon kuruluyor.

Bu komisyonda, 2 CIA görevlisi, 2 MİT görevlisi, ve bir de başkan var.

Başkan da ABD Ankara büyükelçisi…

Komisyonun altında başka komisyonlar var. Bizim milli eğitimi düzenliyorlar.

Yani bizim devletimizi nasıl ahtapot gibi sarmışlar, anlaşılıyor.

Yıllar sonra İnternetten Fulbrigith maddesine girdim.

Birinci sayfada Ali Babacanın resmi var. O zaman bakandı.

Bizim bursumuzla okudu yazıyordu.

Demek ki, CİA bursuyla okuyan kişinin ne olduğunu anlatıyordu.

Durumu kavradım, ama anlatmadım.

***

Sonra Ali Babacan, bakan olarak Başbakana muhalefet ediyor.

Dışardan Merkez Bankasının politikalarına karışıyor. Faiz indirimine karşı çıkıyordu.

15 Temmuz olayından sonra, bıçaklar çekildi. Savaş başladı.

Biden; “Biz muhalefeti destekleyerek Erdoğan’ı yıkacağız “dedi. Dediğini de tuttu.

Muhalefeti açıktan destekledi.

İmamoğlu mahkum olunca, ABD dış işleri bakanlığı, mahkeme kararını, diplomatik dille kınadı.

ABD büyükelçisi ilk geldiğinde İmamoğlun’u ziyarete gitti.

Artık büyük şeytan tarafını belirtmişti.

ABD pentagonun televizyonu FOX yayınını ona göre ayarladı.

Bazı gazete ve televizyonlara para aktığını gördük. Muhalefete dolar yağıyordu.

***

Bir FETÖ Kumpası ile CHP yi ele geçiren Kılıçdaroğlu, ABD ye, Hamburger yemeye gitti.

İngiltere’den para toplamaya gitti.

Almanya’ya gitti. Hep eli boş döndü.

Tabii ki hırçınlaştı. “Vay beni getirdiniz de yüzüstü bıraktınız” dedi.

İmamoğluna saldırdı. Dur durduğun yerde dedi.

Kılıçdaroğlu da 6 lı masaya gizlice milletvekili vaat etmeye devam ediyor.

Bana dönsünler diye… Bunu başardı sanıyorum.

Türkiye’de rüşvetsiz iş dönmüyor. Kılıçdaroğlu’da şimdilik bunu kullanıyor.

***

Türkiye’nin hava üstünlüğü, SİHA ların caydırıcılığı arttıkça ABD basını Baykar’a kafayı taktı.

Dünyada tek rakipsiz SİHA satıcısı Türk firması,

Düşmanı üzdü, dostu sevindirdi.

Yerli Fulbrigith ciler, de kervana katıldı. Babacan da Baykar’a dokunacağız dedi.

Şimdi Küresel emperyalizmin düşünce ve strateji toplantısı, DAVOS a gitti.

Bakalım yeni ne fitnelerle dönecek?

Sonuçta şunu söyleyebiliriz ki, Türk milleti ile Amerika devleti arasında gizli bir savaş var.

ABD dışardan, Yunanistan ve PKK/YPG yi kışkırtırken, AB den destek alırken,

İçerden de Devletin bütün kademelerine sızmış,

Siyasi partileri, STK ları, bazı tarikatları, cemaatleri, dernek ve vakıfları, devreye soktu.

Bunları öyle bir kin ve nefretle dolduruyor ki,

Adamları düşünmekten, eğri ve doğruyu görmekten uzak kıldı.

At yerine eşeğe de oynayınca, her ne kadar tehdit etse de başarı Türk milletinin olacaktır.

Zafer yakındır inşallah. İkinci 14 Mayıs zaferi…

19.01.2023, Kayseri.