Orta Avrupalılar; Asya, Avrupa ve Afrika’yı tek bir kara parçası saymışlardır. Amerika, Japonya, Avustralya ve Amarika’yı dış çember, Ve Almanya, Balkanla, Türkiye, Hindistan ve Çin’i iç
çember olarak nitelendirmişler, kendilerini de merkeze koymuş ve demişler ki: Merkez karaya hakim olan dünyaya hakim olur.
Bu kara hakimiyeti teorisine mukabil 17. Yüzyıldan sonra su yollarının kullanımı artması ve 200 yıl boyunca Birleşik Krallık donanmasının perfonmansı deniz hakimiyeti teorisini doğurmuş ve:
Bir diğer teoriye göre Türkiye, Irak, İran,Pakistan, Afganistan, Çin, ve Kore KENAR KUŞAK olarak nitelendirilip dünya hakimiyeti için bu kuşağın kontrolünün şart olduğu iddia edilmiştir.. NATO, CENTO gibi ittifakların ve Kore, Körfez savaşlarinda bu jeopolitiğin sonucudur.
Hava araçlarının gelişimesi ve uzayın fethi, insanlığı;
Tarihte tam manasıyla cihana hakimiyetini üç devle sağlayabilmiştir:
İskender, Roma ve Osmanlı İmparatorluğu.
Emevîler ve Cengiz’in Ortadoğu fetihleri tamdır. Ancak Akdeniz’de tam hakimiyet kuramamışlardır.
İster Orta Avrupa’yı, ister denizleri, ister uzayı ele geçirsin hiçbir süper güç Akdeniz’e hakim olup Ortadoğu’ya ayağını basmadıkça: kalıcı barışı sağlayamaz Ortadoğu’yu ele geçiremeyen hiçbir güç cihan hakimiyetini kuramaz.. Yavuz niçin Kahire’ye inmiştir?
Ortadoğu dünya kavşağıdır.
Petrol için savaşıldığı fikri yanılgıdır. Ana hedef değil, çerezdir. Süperlerin küçükleri kontrol aracıdır.
Rusyanın Boğazlar,Akdeniz, Kafkas, Mısır ve Suriye politikası,
Ve eline geçirdiği zaman cihan hakimiyetine erişeceğini biliyor.