SEÇMEN SANA NİYE OY VERSİN Kİ?
Çıraklık, kalfalık ve ustalık meselesi... Şurası anlaşıdı ki: Seçmen, emaneti teslim edeceği kadroyu İstanbul’da denemeden iktidar etmiyor..
Yolsuzluk, hırsızlık, tembellik ve beceriksizlikle rezil olanlar,
On yıllar boyu çırak çıkartılıyor...
Yoldaş ve kemiklenen besleme fondaş tayfası çözemese de;
Göbeği kaşıntılı, kafası bidonlaşmış, ama namuslu seçmen sandıkta:
“Sorunlarım şunlar, şunlar...
Bunları kim çözer? Nasıl çözer?
Kimlerin vaadinde yapım, kimlerin vaadinde yıkım var?
Şunlar mı sözüne sadık, bunlar mı? Ahde vefa kimde var?
Poker masalarını müdavimleri kimler?
Makam, mansıp peşinde, kirli pazarlıkçılar mı var?
Kim hangi hizmeti kim yaptı?
Temel atmama töreni buluşu hangi zihniyetin ürünü?
Medyayı uçkur haberleriyle işgal eden kadrolar kimin?
Kimin saçı ak, hangisininki kara? “
Sorularının cevabına oy veriyor.
Sonucu kömüre, makarnaya bağlayan; samancı, motorcular bu kafayla devam edebilirler.
Sandık tarihimiz, çıraklığı ustalıkla karıştıranların yediği şamarlarla doludur.
Soru kolay,
Cevap hanesinin ‘hizmet’ sütunu kazandırıyor.
Palavra değil. Hizmet, emek ister.
O da her yiğidin harcı değil..
********************************************************
YÖRÜK SIRTINDAN KURBAN
Deprem evlerini tarım arazileri üzerine yapıyorlar diyenler...
Daha önce kendi çaplarına bakıp:
TOKİ’nin bu evleri bir senede yapamayacağını söylüyorlardı.
Kafaları basmış olmalı.
Horasan’dan gelen hafız:
İktidar olduğumuzda depremzedelerden konut parası almayacağız. Demiş.
Bilmece: İmza kimin?
Hadi bilin.