Yazmakla bitmez her gönlün efendisi
Yazmakla tükenmez kalbimin nefsi
Sensiz gidemez bu kalbin içindeki sesi
Gel diyorum sana, sev diyorum
Vatan uğruna can, can uğruna
VATAN DİYORUM.
Dediğim gibi vatan borcu ödenmez derler hani. Öyledir ne vatanın borcu, ne de Allah'a olan sevgin hiçbir zaman tükenmesin. İçinde her zaman küçükte olsa mutluluk ve sevgi barındır. Huzur, birgün bulur seni ama sevgi her zaman bulunmaz. Ne yapalım? sevgi bizi bulamazsa biz onu bulmak için çaba harcarız.
İnsanlar da belki sevgilisi, belki de evlenipte çocukları olan çok sevdikleri çocukları için zaman ve mutluluk birikintisi bırakırlar. Bizler de sevdik, ağladık. Hatta bilir misin? ben seni sevipte sevilmeyen bir aşk kuyusunda boğuldum. Sen ise beni bensiz bıraktın. Öğrenciler de ve büyümüş yetişkin insanlar da çocukluğuna geri dönmek, bir okul önünde pamuk şeker almak, balon uçurtmak istediler.
Ölüm de ayırdı biliyor musun? Ölüm herkesi ayırması gibi beni de ayırdı. Çocukluğum da kalsaydım keşke. Bir öğrenci olup aksaydım köşeden köşeye. Bir su olup şelale gibi bıraksaydım kendimi yüksekten aşağıya. Olmadı, yapamadım. Ben mucize değilim ki bunları yapabileyim.
Bir umudum olsa hayale dalsam diyorum. Kendimi ne iyi hissediyor, ne de seni düşünüyorum. Çocukluğumu arıyorum. Soruyorum beni tanıyor musun? benim ben, Emre. Öğrenciniz Emre Can hocam. Artık yorgunum, bir öğrenci değilim hocam. Artık sırttan vurulmuş, darbe yemiş hayattan bir öğrenciniz, çaresiz...
Hocam, sizler diyorsunuz ya hani bu çocuk bir şeyler olacak elbet, ben inanıyorum. Aslında herkes inanıyor, ben de inanıyorum. Acaba ben ne olacağım, mesleğim olacak mı? Belki olacak, belki de hayattan gidiş vaktim gelmiştir. Belki de başka dünya da yeni hayat ve yeni insanlar beni daha mutlu edecek. Kaybolan hayallerim geri gelse daha da güzel olurdu.
İnanıyorum, sana senden daha çok inanıyorum. Ben kendime bile inanmadım. Hani hayat hep yüzümüze vurur ya işte bende sana öyle vurmaya bile kıyamadım. Sokakta yaşayan insanların çaresiz kalması huzursuz ediyor, üzülüyorum. Keşke onların da bir evi olsa, onlar da eğlenip, insanlar tarafından dışlanmasa ama olmuyor işte. İnsanlarımız onları hor görüyorlar. Sizler de birgün onlar gibi olursanız, o zaman anlarsınız onların yaşadıkları zorlukları ve geçim sıkıntılarını...
Biliyorum, sokakta ki insanlar bizden daha çok eğleniyorlar. Hayatı sokakta yaşadıkları için daha iyi biliyorlar. Hayat her zaman onları vuruyor. Kimin iyi kimin kötü insan olduğunu görüyorlar. İyiler yardım da bulunuyor, kötüler ise darbe vuruyor. Olmaz yapmayın diyorum ama dinletemiyorum. Biz insanlar neden böyleyiz? Bazen kendimden bile utanıyorum. Bir masal kahramanı olsam ve Robin Hood gibi yardım etsem insanlara...
Düşünsenize! Onlara dostluk içinde bir yaşam vadediyor Allah! Sizler de vadedileni buyur etmeniz gerek. "Ne hak kalsın sizlerde, ne de hak yiyen kalsın insanların yüzlerinde"
Sizler yeter ki daima inancınızı kaybetmeden başarılı olacak bir şekilde adımlar atınız. Başkaları sizin hayatınıza başarı belki katabilir ama sizler kendinize inanırsanız daha fazla başarı elde edersiniz. Sevdiğim ve sevildiğim bu dünya da gerçekler bazen yalan da olabilir. Herkese inanmak sizleri yüzeysel olarak kötü insan olaraktan nitelikler. HOŞÇAKALIN!