ERZİNCAN MAHPUSLARI

27 Aralık 1939 saat 2.00

7.9 ölçeğindeki deprem Erzincan ve Kemâh’ı kış o gecesinde yakalayıp yerle bir etmişti.

Haberleşme kopmuş, ulaşım kesilmiş, halk kaderiyle baş başa kalmış, az hasarlı cezaevi ile bir başka binadan gayrı, her şey yıkılmıştı.

O sıra müştemilatı içinde tahta tarabadan derip çatılmış bir takım barakalar içinde 50 kadar mahkum barınmakta; bir nevi açık cezaevi statüsünde, inşaat işlerinde çalışarak infazlarının tamamlamaktaydılar. İlk harekete geçen buradaki grup oldu.

Sarsıntıyla beraber kendiliklerinden harekete geçtiler. Kurtarma çalışmalarına başladılar.

Ana binada, herhangi bir kargaşa yoktu.. Durumun vahametini gören ve dışardaki mahkumları izleyen savcı İzzet Aksal, Olağan dışı bir karar verdi.

Tüm mahpusları toplayarak, bir konuşma yaptı.

Vicdanlarına hitap ederek felâketin çapını, durumun vahametini,

Dışarda ölüm kalım savaşı yaşandığını, yardımların gecikebileceğini; belki de gelmeyeceğini,

halkın kendilerine ihtiyacı olduğunu; 

Kendilerini salıvereceğini, onlara güvenmek istediğini söyleyerek tekrar dönmelerini istedi.

İnsiyatif almıştı.

Böylece tüm mahkumlar, şehre dağıldılar.

Kar, soğuk ve azraile karşı çetin savaş vererek harikalar yarattılar.

Emekler boşa gitmedi. Binlerce can kurtuldu. İhtiyaçlı olanlar, barakalara taşıdılar.

Yatak, yorgan ne varsa bölüştüler.

Devlet malı kalın paltoları değiş tokuş ettiler.

Kim hür, kim mahkum, belirsiz oldu..

Akşam sayımında sonuç şaşırtıcıydı..

Sanılanın aksine bir tek firar yoktu.

Böylece idarede mahkumlara bakış değişmiş;

Kaygı yerini saygı, sevgi ve güvene bırakmıştı.

Diğer günlerde başarı yükseldikçe iyileştirilmeler arttı.

Yakın köyden olanların, ailelerine yardım etmelerine müsaade edildi. Ve izinleri iki güne çıkartıldı. Duruma göre esneklikler artırıldı...

Sonuçta istisnasız geri döndüler.

İnanılmazlığın sebebi,

şaşırtıcılığı ve olağanüstülüğünde idi..

Vaka

Lâyıkı ile işlenmedi. Unutulmaya yüz tuttu.

Halbuki,

Mahkumlarıyla da şöyle göğsünü gere gere övünebilecek ikinci bir millet yoktur.

Erzincan Cezaevinin o kahraman mahpusları ;

Yiğitliğin yeniden bir tarifini yaptılar.

İnsanlığın şerefini taçlandırdılar.

Ve , biz çocuklarına güzel bir örnek;

Millî dayanışma dersi ve

Muhteşem bir destan bıraktılar.

Allah’ın rahmeti üzerlerine olsun.

Not:

Olay duyulunca Erzincan Cezaevi mahkumları için TBMM de özel bir görüşme yapıldı.

Çadırda mahkum muhafaza edilemeyeceğinden hareketle; önce tevkif müzekkereleri, mahkumiyet kararları ve infazları konusunda erteleme kararı alındı. Sonra:

Ne de olsa “bir takım günah işlemeleri ve can acıtmaları sebebiyle” adalette aşındırma olmasın düşüncesiyle cezaların tamamını değil de; 4/5 ü affedilerek 1/5 e indiren üç özel yasa çıkartıldı. Böylece salıverilmelerinin yolu kolaylaştırıldı. Olan para cezaları silindi. Tamamı 277 kişiydiler.