Hürmet Ve Bereket Mevsimi Muharrem Ve Aşure

Yeni hicri yılımız tüm insanlığa huzur, mutluluk, sağlık ve afiyet getirsin. Hicri yıl içerisindeki Muharrem ayı ve Aşure Günü hürmet ve berekete vesile olan bir mevsimdir. Muharrem ayı diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Aşura Günü’nün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır. “Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay, Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslm, Sıyam, 202) Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahi feyz ve bereketin bolluğuna işarettir. Resulullah (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyam, 202-203)

Muharrem ayı içerisinde oruç tutmak ise, müstehabtır. Bu ayın başında, sonunda veya ortasında yani 13, 14, 15’inci günlerinde ya da 9, 10 veya 10 ve 11’inci günlerinde oruç tutulabilir. Resûlullah (s.a.s.), “Âşûrâ günü orucunun önceki yılın (küçük) günahlarına keffâret olacağını umarım.” (Tirmizî, Savm, 48) buyurarak, ümmetine bu günde oruç tutmayı tavsiye etmişlerdir. (Buhârî, Savm, 69)

Halkımız arasında yaygın olan Aşure tatlısı ise Anadolu’da oruçların kabulü, dostluğun, kardeşliğin, birliğin ve beraberliğin pekişmesi, yardımlaşmanın ve dayanışmanın güçlenmesinin ve bereketin bir simgesi olmuştur. Nitekim bir hadis-i şerifte ise şöyle buyrulmaktadır;: "Her kim Aşura Günü’nde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder." (Et-TergibVe't-Terhib, 2:116.)Başka bir hadisi şerifte Efendimiz(SAV)“Kim ailesine Aşure günü geniş davranırsa Allah O’na senenin geri kalan günlerinde geniş davranır”(Feyzül Kadir 6/ 235.6).

Muharrem ayı ve Aşure Günü önemli tarihi olayların vuku bulduğu, genişliğe kavuşulduğu kadar çok üzücü olayların da meydana geldiği bir aydır. Bilhassa Kerbela Faciası, Hz. Hüseyin’in Şahadeti; Bütün Müslümanların gönlünde çok derin acı ve üzüntü bırakan ve hala bu acıyı hissettiğimiz müessif olaylardan biri de, hicri 61 yılı 10 muharrem günü Yezid ve adamlarının, başta sevgili Peygamberimizin(SAV) muazzez torunu Cennet gençlerinin Efendisi Hz. Hüseyin Efendimiz olmak üzere ailesinden ve yakinlerinden 72 Müslüman’ın günlerce aç ve susuz bıraktıktan sonra acımasızca şehit edilmesi olayıdır. Bu olay bütün Müslümanları derinden üzmüş ve hala bu üzüntüyü yaşamaktayız. Bir defa daha başta Hz. Hüseyin Efendimiz olmak üzere bütün Kerbela şehitlerimizi ve bu cennet vatan uğruna şehit olan bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. Rabbim Ümmeti Muhammed’e bir daha böyle acılar yaşatmasın.

Hicri yeni yılımız, Muharrem ayımız ve Aşure günümüz hayırlara vesile olsun birlik ve bütünlüğümüzün pekişmesine her türlü afet ve musibetlerden bilhassa bütün insanlığı sarsan salgın hastalıktan kurtulmamıza vesile olsun.

Hüsrev ÖNDEGELEN