OKULLARDA AHLAK EĞİTİMİ

                               Dr Seyfi ŞAHİN

İnsan eğitiminin  3 temel esası vardır.

Birincisi aile eğitimidir.  Çocuklar büyürken anne ve babalarını çok sever itibar eder.

Onun söylediklerini duyar. İstediklerini yapmaya çalışır. Ayrıca onları taklit eder.

Ailesinin temel düşüncesini kavrar, buluğ çağına kadar onu esas kabul eder.

İnsanın dünya görüşünü ve özellikle dini inancını ailesinden alır.

                ***

Eğitimde ikinci esas okuldur.

Okul, çocuğa devletin vermek istediği bilgileri, düşünce esaslarını telkin eder.

 O devletin varsa, anayasasını temeli olan hukuku verir bunda ısrar eder.

                ***

Eğitimin üçüncü esası da çevredir.

Bu çevre, yaşama alanımızdır. Sokaklar, mağazalar, sinema, tiyatro, nispeten radyo ve televizyondur.

Buna sosyal medyayı da ilave edebiliriz.

Yalnız televizyon , radyo ve sosyal medya aynı zamanda aile eğitiminin de bir parçasıdır.

Çünkü çocuk; evin içinde tv, radyo ve sosyal medya ile daha çok ilgilenmektedir.

Aile ilgisi, %70 azalmaktadır. Bu sistemi akıllı telefon olarak da kabul edebiliriz.

                HALEN EĞİTİM NASIL?

Bugünkü Türkiye’deki  eğitimin temel esası Batı eğitim sistemidir.

Okullar anayasanın vermek istediği Batı normlarını esas alır. Bunlar Batı kültürü ve hukukudur.

Bu eğitimde İslam inancı ve Türk töresi ile Türk tarihi dışlanmıştır.

Çocuklara, Batı emperyalistlerinin üstünlüğü, onların inancı, yaşama tarzları, düşünceleri,

Özellikle de giyim tarzları esas kabul edilmiştir.

Bu bakımdan Batının, cinsi ahlakı ve zina serbestliği esası öğretilmiştir.

Onun dışında da İslam ahlakı, Türk töresi helal ve haram dışlanmıştır.

Çocukların bu tarz bir ahlak yapısına erişmesi, onun cinsi ahlaksızlığını teşvik ettiği gibi,

Sosyal hayatın ve islam’ın yasakları da onun için bir mana ifade etmemektedir.

O halde Türk milleti için yasak ve ahlak dışı kabul edilen fiiller serbesttir.

Çocuklar bundan sakınmamaktadır.

Yani zina, içki, kumar, faiz, hatta rüşvet onların yaşama tarzı haline getirilmiştir.,

Şunu söyleyebiliriz ki, Toplumda ağır bir ahlak buhranı görülmektedir.

                ***

Çevre eğitimi,  iyice zıvanadan çıkmıştır. Sokak yazıları Batı emperyalizminin sözcüsüdür.

Mağazalarda müzikten kıyafete kadar, her unsur Batılıdır.

Her kıyafet, cinsi duyguları tahrik edecek şekilde moda çılgınlığına terk edilmiştir.

Aileler, kendi milli kültürü bilmemektedir. İslam inancını ve Türk töresini yaşayan az kişi kalmıştır.

Maalesef ailemizin  eğitimi de  devre dışı kalmıştır.

Özellikle sosyal medyanın çocukları yönlendirmesi içler acısıdır.

İçeriğinde, zina, kumar, hırsızlık ve her türlü moral değerler aşağılanmaktadır.

                SONUÇ FELAKET

Türk milletinin önündeki en büyük felaket, zina ve cinsi ahlakın tefessühüdür.

Nesillerin sağlığı,  güvenliği tehdit altındadır. Aile yapısı bozulmaktadır.

Gençler evlenmek istemiyor.  Çünkü karşı cinse güvenmiyor. Kendisini aldatacağını sanıyor.

Evlenenler boşanıyor. Çocukları varsa darmadağınık topluma yük oluyor.

Boşanan ailelerin çocukları da evlenmek istemiyor.

Ayrıca tek cinsiyet teşvik edilip, homo ve ibnelik yayılıyor.

Batılılar  ve Türkiye’deki Batıcılar tarafından korunuyor ve yaygınlaştırılıyor.

Bunun acı sonuçlarını gördük.

Türkiye 10 yıldır En az çoğalan ülke. OECD rakamlarına göre dünyada nüfusu azalan ülkeyiz.

            ÇÖZÜM NEDİR?

Her zaman söylediğimiz gibi, Batı hukuku ve düşüncesinden ayrılmak.

Tabii ki kendi öz hukukumuzu yani İslam hukukuna dönmek.

Okulları kız ve erkek olarak ayırmak. Sokak ve Tv kıyafetlerini edepli hale getirmek.

Fulbrigith anlaşmasını tek taraflı fesh etmek.

Önce ilahiyatları, sonra imam hatip okul müfredatını İslamlaştırmak.

Bütün okullarda islam fıkhını, Kuran, Sünnet ve İslam tarihi derslerini okutmak.

Türk tarihi, kültürü, sanatı ve hayat tarzını öğretmek. 

Bu milletin çocuklarının kendine güvenini artırmaktır.

Kıyafetler ve konulan isimlerdeki Yabancı kelimeleri yasaklamaktır

_________________________________________________-

29.12.2024, Kayseri.