28 ŞUBAT

HİNDİ MEYDAN MUHAREBESİ

Savaş, Sincan Belediyesi’nin şehir içinde culluk gezdirip satılmasını

yasaklanmasıyla başladı.

Satış, bu iş için ayrılan hayvan pazarında yapılmalıydı.

Yılbaşı hindisinin hayvan pazarında satılması:

Atatürk ilke ve inkılâplarna saygısızlık;

Ve dahi lâikliğe karşıtlık olarak nitelendirildi.

Raydan çıkmaya kalkan ülkemizi hizaya çekmek amacıyla

ABD Gladyo’yu harekete geçirmişti.

O güne kadar görülmemiş sakallı, tesbihl, cüppeli,

bastonlu birileri;

İstanbul’un göbeğinde tuhaf gösteriler yapıyor,

Şeiat talebinde bulunuyordu.

Fadimeler cinsel,

Şeyh kalkancı gibileri dinsel konu mankeniydiler.

Filistin konulu bir oyun, cumhuriyetimize karşı ‘kalkışma’

Tiyatro dekoru ve tahta tüfekler ‘suç delîli’ olarak görüldü.

Tanklar yürütüldü.

Hükümet düşürüldü.

Ülke kaosa, hazine talana maruz kaldı.

Dönem içinde bankalar battı.

Milyarlarca dolarımız buharlaşitı. Ekonomi mahvoldu.

İntiharlar oldu. Hayatlar söndü.

Amerika böylece:

Apo’yu vererek, PKK’ın yönetimini;

Fetullah’ı alarak, fetöyü  kendi uhdesine kattı.

Darbeciler zaten çantadaki keklikleriydi.  Kendi boys/çocuklarıydı.

Aslında darbeciler korkak ve,

Kız çocuklarıyla savaşacak kadar ödlektiler.

Yapılanlar:

Gencecik hayatları ve istikballeri  mahvedecek kadar iğrenç ve alçakçaydı.

15 yaşındaki kızların başörtüsü üzerinden Millet’e gözdağı  verdiler.

İnsanımız bunları ve yalakaları hiç unutmadı.

Aradan 26 yıl geçti.

Yargılandılar.

Ergenerallenip kodeslendiler.

Hesap sorulmayacak sanmışlardı.

Fetö de bu kafadaydı.

El ele zincirleriyle Millet bunlara:

Yarına bırakabilirim.

Ama yanınıza bırakmam.

Demişti de

anlamamışlardı.