Rusya, Kurtuluş Savaşı’nda bize yardım ettiğinde dost, Kars ve Ardahan’ı istediğinde düşmandı.
Amerika 1950’li yıllarda yaptığı yardımlarla dost, 1974’da uyguladığı ambargo ile düşmandı.
Rusya, Seydişehir Alüminyum Fabrikası’nı kurarken dost, PKK’lı katillere kucak açtığı zaman düşmanımızdı.
Amerika silah, uçak, gemi, roket ve kimi savaş gereçleri verirken dostumuz, Kıbrıs Savaşı’nda takındığı tutum ile düşmanımızdı…
Yıllardır karar veremedik;
Bu iki devlet dost mu, düşman mı idi?
Bu devletleri gün oldu ‘bulunmaz dost’ sandık
Gün oldu, en azılı düşman
Anlamadık, hala da anlamış değiliz
Bazen terazinin bir gözü ağır bastı, bazen ise diğer gözü
Daha bir yıl önce ‘bizden papaz kılığındaki ajanı’ isteyen Amerika dostumuz değildi. Papazı alamadığı için gece yaptığı dolar operasyonu ile de şimşekleri üstüne çekmiş, ekonomiyi alt-üst etmiş, ülkemizi mali alanda zor duruma düşürmüştü.
Hepimiz kızmış, Amerika’nın hiçbir zaman dostumuz olmadığını, hep kendi menfaatlerine göre hareket eden bir devlet olduğunu düşünüp durmuştuk.
Günümüzde de güvenli bölge konusunda yaptığı oyalamalarla halen şimşekleri üzerine çekmektedir.
Gözümüzün içine baka baka PYD’li teröristleri destek olmakta, onlara binlerce tır dolusu cephane yardımı yapmaktadır, tüm bunlar bizde öfke nöbetlerine sebep olmakta, dostluğumuz tartışır hale getirmektedir.
Bu devlet dostumuz mu yoksan düşmanımız mı?
Rus uçakları, Suriye’de Bayırbucak Türkmenlerini bombalarken Ruslar en azılı Türk düşmanı idi, bu düşünce ile de bir Rus jetini düşürmüştük…
O azılı düşman birkaç ay sonra müthiş bir dosta dönüşüverdi, şaşırdık kaldık…
Hala da şu anda dostluğumuz devam ediyor
Bu devlet dost mu, yoksa düşman mı?
Biz bu gelgitleri hep yaşıyoruz, bunun sebebi bizim yapımızdan kaynaklanmakta, samimiyetimizin farklı oluşuna dayanmaktadır.
Türk’e göre bir dost asla düşman olamaz ya da bir düşman asla dost kabul edilemez…
Bizim dostumuz her konuda dost olacak, düşmanımız da her konuda düşman olacak.
Hiçbir zaman ikilem kabul etmeyiz
Bu bizim özelliğimiz, genlerimizin bize yüklediği o farklı bakış açımızdan gelmektedir.
Hem su uyur düşman uyumaz deriz, hem de dünün düşmanını bir çırpıda dost kabul edebiliriz…
Hem Türk’ün Türk’ten başka dostu yok deriz, hem de yapılan bir iyiliğe gözlerimizi kapamaz, yapana sempati ile bakıveririz…
Zayıfa merhamet eder, zalime düşman kesiliriz
Biz böyleyiz
Değişmeyiz, değişemeyiz…