KUR’AN-I KERİM İLE İLGİLİ KİMİ İDDİALAR
   Kur’an şifadır, rahmettir, kelamdır, ruhtur, aydınlıktır, vahiydir, sevgi ve muhabbettir...
   Tüm bunlara rağmen Kur’an hakkında bazı yanlış düşünceler ve iddialar vardır.
   "Kur'an-ı Kerim'in anlamını bilmeden, Arapça okumanın sevabı yoktur." İddialardan biri bu, diğeri de; "Kur'an-ı Kerim'i Türkçe okumanın Allah katında hiç bir kıymeti olamaz."
   İsterseniz bu iki iddia ve değerlendirme üzerinde duralım.
   Yüce Allah Zuhruf Süresi 3. ayette; "Apaçık beyân eden Kitâb'a and olsun ki, şübhesiz biz, (anlayıp) akıl erdiresiniz diye onu Arabca bir Kur'ân kıldık." diyor. Yani Kur'an Arap toplumuna indiği için Arapça inmiştir, yani indiği toplumun okuması, anlaması ve ibret alması için o dilde indirilmiştir.
   Eğer Kur’an Araplara değil de başka bir toplum için gönderilmiş olsa idi, kuşkusuz gönderildiği toplumun dili ile inecekti.  
   Bu bilinen bir gerçektir, buna karşı çıkmak, konuyu eğip bükmek doğru değildir.
   Kur'an-ı Kerim'in kendine özgü bir ses güzelliği ve ahengi vardır ki, bu özellik onu okuyan insanların ruhuna hitap eder, onları ilahi sınırların ucuna kadar yaklaştırır.
   Bu özellik hiç bir kutsal kitapta bulunmaz, bu sadece Kur’an-ı Kerim’e aittir.
   Kur'an okunduğu zaman yüreğimize işler, gönlümüzü doldurur, ruhumuzu dinlendirir, bunun içindir ki, başımızı eğer onun sessizce dinleriz. Yani Kur'an Arapça okunsa ve bizler okunan ayetlerin manasını bilmesek dahi, bizleri etkilemekte, iç dünyamızda derin huşu ve akislere yol açmaktadır.
   Kur'an Allah'tandır, o insanlar için inmiştir, Allah'ın emir ve isteklerini bildirir. Bu emir ve isteklerin ne olduğunu öğrenmek için onun manasının bilinmesi gerekmektedir, "Biz bilmesek de olur, bilenler bize açıklar" gibi yanlış düşünenler olabilir, ya da 'Kur'an bir okuma ile anlaşılamaz, onda gizli ve ilk okunuşta anlaşılamayan bilgiler vardır' gibi iddialarda bulunanlar Allah'ın bu konuda bildirdiklerine baksınlar.
   Tüm bunlar yanlıştır, hatalı bakış açılarıdır, Kur'an herkes okuyabilir, anlayabilir, anlamadıkları konularda araştırma yapabilir, Kur'an hiç kimsenin tekelinde değildir, olamaz da... O tüm insanlar için gelmiştir, bazı insanlar için değil, bunun aksini iddia etmek cahalet değilse küfürdür.
   Arapça olarak öğrenip okumanın da sevapları vardır elbet, o güzel ahengi sindirerek okumak huzur alemine açılan bir kapı olsa gerek.
   Yüce kitabımız Kur'an bizlere Allah'ın emir ve isteklerini bildirmek için gelmiştir, hem Arapça okumak, hem de Türkçe anlamını bilmek bizler için bir haktır aslında...
   Burada şu gerçeği de gözden kaçırmayalım; Kur’an dili Arapça olduğu için, Arap alfabesinde bulunan kimi harfler Türkçede bulunmaz, bu da Kur'an'ı Türkçe okumada bazı zorlukların varlığına işarettir. 
   Konu ile ilgili olarak sevgili Peygamberimiz (sav.) "Ben, 3 kişiden davacıyım diyor, Kur’an-ı Kerim’i okumayan, okuyup da anlamını öğrenmeyen ve Kur’an ile amel etmeyenden" davacıyım demektedir.
   Kur'an-ı Kerim'de geçen 'Rahmet' kelimesi, Paygamberimiz (sav.), Kur'an ve Yağmur için kullanılmıştır, Bu üç ismin diğer bir adı da 'Rahmettir'
   Aslında bu konu buraya sığmayacak kadar geniş ve teferruatlıdır, biz elimizden geldiği kadar anlatmaya çalıştık, sizler araştırıp inceleyerek daha kapsamlı bilgilere ulaşabilirsiniz...