Kapı çalınmıştır
Ev sahibi kadın, kapıyı açar
Karşısında yaşlı bir kadın vardır, boynu eğiktir, hiçbir şey söylemez, söyleyemez…
Ev sahibi kadın sorar;
“Teyze, bir şey mi istiyorsun?”
Cevap yok, kadın duvar kadar sessizdir
Ev sahibi kadın kapıyı kapatmaz, kapatamaz…
Tekrar sorar;
“Teyze bir şey mi istedin?”
Kadın konuşmaz…
“Açsın galiba, gel içeriye sana bir şeyler hazırlayayım…”
Kadını içeri alır
Evde var olan şeylerle küçük bir sofra kurar, yaşlı kadın oturur, çekinerek ağır ağır yemeye başlar…
Biraz sonra tekrar sorar;
“Teyze, benden bir şey mi istiyorsun?”
Yaşlı kadın;
“Bir senedir banyo yapmadım” diyebilir…
Hemen kadını banyoya alır, üzerini çıkarır, ‘muhtemelen üzeri de bir senedir değişmemiştir’ diye düşünür.
Kadıncağızı güzelce yıkar, kurular, havlu ile sarar, kendi elbise ve giyeceklerinden uygun olanları giydirir, saçlarını tarar ve salona oturtturur…
‘Biraz dinlesin, sonra gönderirim’ diye düşünür…
Yaşlı kadın sessizdir
Konuşmaz, anlatmaz, derdini dökmez sadece susar…
Yufka yürekli ev sahibi, yaşlı kadının gitmek istemediğini anlar, ‘bu gece burada kalsın, yarın gönderirim’ diye düşünür…
Akşam eve dönen eşine durumu anlatır
Eşi de seslenmez, tepki göstermez…
Kadın ertesi gün de gitmez
Daha ertesi, ondan sonraki günlerde de gitmez…
Gitmeyecektir de…
Kalış o kalış
Tam on altı sene yaşlı kadın o evde kalacaktır
Yedirilecek, içirilecek, banyo edilecek, çamaşırları yıkanacak, tüm bunları tam on altı sene boyunca sabırla yapılacaktır.
Evde bulunan küçük odaya yaşlı kadını yerleştirmiş, hatta bir de televizyon konmuştur…
Ev sahibi on altı sene boyunca yaşlı kadına bakmaya devam eder.
İsyan etmez, tepki göstermez, artık benden bu kadar demez, yedirir, içirir, giydirir, gözü gibi bakar…
Bu bir hikâye değildir
Bu ülkede yaşanmıştır
Gerçektir
Araştırın;
Dünyada böyle bir insan, böyle bir millet ve böyle bir ülke bulabilir misiniz?
Bulamazsınız!
İnsanımız, sadece savaş alanlarında değil, hayatın içinde de nice sessiz destanlar yazmış, yazmaya da devam etmektedir…
Görene… Görmek isteyene…